MERHABALAR✨
DÜNYAMA HOŞ GELDİNİZ🖤
KEYİFLİ OLUMALAR...
Hayaller... Uğruna binlerce kişiyi harcayabileceğimiz, kimine basit, kimineyse kuramayacağı kadar uzak. Benim hayallerim ilk olanıydı. Basit. Hiç bir zaman ulaşamayacağım dağın zirvesini düşlemedim. Hedefe dönüştürdüğüm her hayal gerçekleşti. Peki benim hayalim ne miydi?
Ünlü bir çizgi roman çizeri olmak. Kalemimin ucundan ekrana akıttığım her çizgide bir hayat yeşerttim. İstedim. Düşledim ve başardım. Kimseye engel olma hakkı tanımadım. Hayallerimi gerçeğe ittim. Ben Gülan Safkan. 'SAFKAN' adlı çizgi romanın çizeri. 15-16 yaşlarımdan beri defterlerimin kenarlarına çizerdim. Üniversite sınavını kazanıp İstanbul Üniversitesi- İngiliz Dili Ve Edebiyatı bölümünü kazanmıştım ve babamdan hediye olarak çizmek için tablet istemiştim. Başlarda tablete boş vakitlerimde çiziyordum. Sonra bir kafede editörüm Asille tanışmış, onun teşvikiyle daha çok ağırlık vermiştim.
Ve 20 yaşında ilk bölümüm yayınlanmıştı.
Webtoon tarzı bir uygulamada üç yıl boyunca 2 ayda bir bölüm atarak istediğim üne kavuşmuş, ünlü bir çizer olmuştum.
"Gülan! Gelsene hadi seni bekliyoruz." diye bağıran Cenan abimin sesiyle elimdeki tableti ve kalemi masanın üzerine bırakıp hızla ayaklandım. Dağılmış saçlarımı toplayıp odadan çıktım. Odadan çıkarken "Geliyorum abi!" diye bağırdım.
Bugün babamın doğum günüydü. Onu kutlamak için toplanmıştık. 2 abim 1 erkek kardeşim vardı. Beni çağıran en büyük abim Cenan'dı. 33 yaşında evli ve 1 çocuğu vardı. Karısı Cansel, biricik tatlı yengem. Mila, 2 yaşında minik bebekleri ve benim canım yeğenim. Cenan abimin bir küçüğü Cihangir abim, 25 yaşında bekar ve ingilizce öğretmenliği mezunu bir işsizdi. Atama beklerken babamın yanında marangoz dükkanımızda çalışıyordu. Yazık. Ve en küçük kardeşim Erden. 19 yaşında mezuna kalmış boş gezenin boş kalfası, oyun bağımlısı bir ergendi. Cidden ailede bu kadar zeki varken onun bu kadar salak olması bütün ailenin merak konusuydu. Ama yine de çok seviyordum canım kardeşimi. İlişki durumu sır gibi gizliydi. Annem ise babamın biriciği, ailemizin kraliçesi ve benim ölümüne uzak durduğum insan. Pek anlaşamazdık onunla. Nedendir bilinmez bana karşı bir antipatisi vardı. Anne-kız gibi değildik. Daha çok o anne ama ben onun değil komşunun çocuğuydum. Neyse. Gereksiz konular. Bunu sorun etmeyecek kadar büyüdüm.Ben de 23 yaşında İngiliz Dili Ve Edebiyatı mezunu ünlü bir çizerdim. İlişki durumu çizgi karakterle sınırlı ve halimden memnundum.
"Geldim abiş."
"Nerde kaldın be kızım. Babam gelir şimdi." dedi. Sakin ol abicim. Çenene vurdu stres.
Tezgahın üzerinde duran çileklerden ağzıma atıp "Ne söylendin be koca oğlan. Geldim işte." dedim. Sabır dilenir gibi başını sallayıp "Şu pastayı al, gel. Cihangirle Erden içeriyi hazırlıyorlar. hadi, hadi." dedi. İt çenesi yemiş herhalde. Yoksa bu kadar çok konuşmasının bir açıklaması olamaz. Allah Cansele sabır versin vallahi. Çekilecek dert değil.Daha fazla laf dalaşına girmeden pastayı aldım ve mutfaktan çıkıp salona girdim. Annem koltukta oturmuş kucağındaki Mila'yı uyutuyordu. Bakışları kısa bir an beni buldu ardından tekrar Mila'ya çevirdi. Ben de bu tavrını önemsemeyip kafasında parti şapkası masanın üzerindeki bardaklarla uğraşan Erdene baktım. Cansel ortalıkta görünmüyordu, tuvalette herhalde. Cihangir tekli koltuğa yan oturmuş telefonuyla uğraşıyordu. Biraz büyü be adam 25 yaşındasın. Pastayı masanın üzerine bıraktım. Tam babamın ne zaman geleceğini soracaktım ki kapı çaldı. Koşar adımlarla kapıya gidip açtım. Karşımda emekliliğine rağmen sırf rahat yaşayalım diye çalışmayı asla bırakmayan, yorgunluğu yüzünden okunan babam duruyordu. Beni görmeyi beklemiyor olmalıydı. Şaşkınlıkk yüzüne yayılırken "Gülan? Kızım." dedi. Kollarını açtığı anda arasına girip kocaman sarıldım. "Babacığım, hoş geldin." dedim. "Hoşbuldum güzelim." dedi ve sarılmayı kesip içeri girdik. Babam ayakkabılarını çıkartıp terliklerini giydi ve direk yatak odasına gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAFKAN
ChickLitHayaller... Uğruna binlerce kişiyi harcayabileceğimiz, kimine basit, kimineyse kuramayacağı kadar uzak. Benim hayallerim ilk olanıydı. Basit. Hiç bir zaman ulaşamayacağım dağın zirvesini düşlemedim. hedefe dönüştürdüğüm her hayal gerçekleşti. Peki...