Evet hikaye cok cringe gidiyor ama olsun kafama göre takiliyorum pek ciddiye almiyorum.
Iyi okumalar bebitolarim <33
_______________________________________Seungmin'in ağzından:
Sabah uyandığımda başım çok ağrıyordu gerçekten feci derece de zonkluyordu. Göz kırparken bile ağrıyan başımı sağ tarafıma çevirdiğimle gördüğüm manzara pek hoşuma gitmemişti. Belki de gitti...
Chan neden yatağımın en uç köşesine yattı hiç bir fikrim yoktu ve suan bunu düşünmek bile istemiyordum. Tek isteğim duşa girmekti.
Aya kalkıp tam adım atacakken Chan'in üstünün acik olduğunu gördüm ve üşüyordur diye üstünü örtmek için yanına gittim.
Tenini bu kadar yakından görmek güzeldi, açıkçası gercekten çok güzel bir teni vardı. Ayrıca... sırt kası vardı. Hayranlıkla onun kaslarını incelemeye başlamıştım. Üstünü örtmek tamamiyle aklından çıkıverdi.
Kendime gelip hemen üstünü örttüm ve odadan çıktım ve onun kaslarını düşünmemeye çalışarak duşa girdim.
~~~~~~~~~~~~
Chan'in ağzından:
Seungmin üstümü örterken çoktan uyanmıştım ama utanmasın diye farkettirmedim ve o odadan çıkınca biraz daha uyumaya çalışıyordum ama bi kere uyanmıştım artık.
Yorganı kaldırıp gözlerimi ovarken odaya Seungmin girdi. Bacaklarını orten havlu dışında üstü çıplaktı. Dikkatimi çeken tek yeri ince beliydi. Belki sapıklık gibi görünebilir ama gerçekten cok ince ve kıvrımlı bir beli vardı. Ben onun belini izlemeye öyle dalmıştım ki, "kardeş gözlerini çekecek misin artık yoksa oyayım onları" diyen Seungmin'in sesiyle hemen gözlerimi yüzüne çevirdim. Açıkçası birazcik utanmış olabilirim.
"Dün bana yorgan ve temiz kıyafetler vermediler o yüzden burda yatmak zorunda kaldım gerçekten özür dilerim ama baska seçeneğim yoktu" diyip konuyu değiştirdim. "Sorun değil öyle derin uyumuşum ki farketmedim" diyip çekmeceye yöneldi. Yüzünde garip bir acı ifadesi vardı. Sanki bir yerleri açıyormuş gibiydi. "Sorun ne ? Bir yerin mi ağrıyor" diyerek bir soru yönelttim. " Başım agriyor birazcik" derken elleriyle kafasini ovuşturdu.
Yatağımdan kalkıp arkasından ona yaklaştım. Masaj yapmak istiyordum başına, önceden hep anneme yaptığım gibi. Aramızda o kadar az mesafe bırakmıştım ki bir anda irkilmişti. " istersen masaj yapabilirim" diyip ellerimi boynuna çıkarttım. Önce derin bir nefes aldı sanki heyecanlanmış gibiydi. Dudağım sag yukarıya doğru kıvrıldı. "Yok yok gerek yok geçer birazdan" diyip kenara doğru kayacakken, belinden tutup evet evet o ince belinden tutmak cok güzeldi ve ordan tutup kendime çektim. "Şşş sakin ol guzel masaj yaparım eminim iyi gelecektir" ben bunları derken o sadece hızlı hızlı nefes alip yukarıdan gözlerime bakıyordu.
Belinin kıvrıntısını okşayarak onu yataga oturttum. Ellerim yavaş yavas başında gezindi ve elimden gelenin en iyisiyle masaj yaptım. Gözlerini kapatıp kendini bana bırakmış gibiydi. Ellerim alnından inip yanaklarına doğru gitti oradan cenesine inerken gözlerini açtı. "Biraz daha iyi misin" yanağını baş parmağımla okşarken sordum ve başını sallayarak cevap verdi bana. Boynundan aşağı ellerimi indirdim ellerimi omuzlarına doğru. Aslında ikimizde benim ne yaptığımı anlamıyorduk sadece birbirimize bakıyorduk. Onun yine nefesleri düzensizleşmişti. Omuzlarını okşayıp arkamı döndüm. "Güzel o halde ilac falan içmene gerek yok birazdan tamamen ağrısı geçecektir." Ben bunları söylerken o " ben sey dicem" sesini duyunca daha adım atmadan kafamı arkama doğru çevirdim, o da ayağa kalktı. O benim ona yaptığım gibi dibime girince bu sefer vücudumu çevirmek zorunda kaldim ve yine dipdibeydik. Benden biraz daha uzun olduğu için yukarıdan bakıyordu bana. Başını minicik aşağı eğip yüzünü bana yaklaştırdı. Sanki daha yeni ona yaptığımın intikamını alıyor gibiydi. Şuan tek düşündüğüm aramızda neredeyse olmayan mesafayedi. "Dün için teşekkürler, yani beni kucağında taşıyışın falan onlar için yani" nefesini yüzüme vurarak konuşuyordu. "Bu kaslar boşuna değil minik" göz kırparak konuşmuştum. "Siktir! Nerem minik lan benim" sinirlenmişti. Ona doğru bir adım attım ve o önce geri gitmemek icin zorladı fakat sonunda pes etti. Kendimi durduramayıp ince belinden tutup kendime çektim. Çok ani yapmıştım bunu, o daha ne okdugunu anlamadan kendime bastırdım onu. Ağzından çıkan "hığ" nefesiyle gülümsedim ve "gayette miniksin kaslarımın karşısında" dedim. Kafasını kulağıma götürdü "dikkat et bu minige, seni etkilemesin" nefesleri boynumu eziyordu sanki. Bir eli boynumu okşamaya başlarken son kelimeden sonra dudaklarını kulağımdan boynuma kadar sürttü. Iste bu haraketiyle kendimi tutamayıp inlemiştim. Ikimizde niye yapıyorduk bunlari bilmiyorum ama şuan pek düşünecek durumda değildim. Burnuyla güldü ve benden uzaklaşıp üstünü giyinip çıktı. Ikimizde bu olayin etkisinden nasil çıkarız bilmiyoruz ama bence çıkmasak da olur gibi. :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Thief | Chanmin
ActionSeungmin arkadaşlarıyla bir hırsız çetesiydi. Bir gün büyük bir villada yaşayan Chan'i kaçırmaya çalıştılar. Her şey para içindi fakat Chan para için kaçırılacak en son kişiydi _________________________________ ~ben seni kusurlarınla seviyorum ~01...