Mary White:Hortkuluk Hırsızı

1:Kupa

Bu bölümü peripella_66'ya adıyorum.Önceki hikayemdeki gibi bölümleri birilerine ithaf edeceğim.peripella_66'ya beni takip ettiği için teşekkür ediyorum!

Kendini bulduğu yeri belli bir süre süzdü.Sırtındaki ağrıya,dizindeki kesiğe aldırmamayı denedi.Rutubet kokusu çok rahatsız etti onu,nemli bir yerdeydi.Kendi kendine yaptığı bir anahtara güven olmadığını anladı.

Hogwarts'tan gitmek istiyordu,sadece Muggle arkadaşlarını özlemişti,doğal olarak profesörler izin vermemişti,Mary'nin de dik başlılığı tutmuştu.2 ay boyunca büyü araştırmıştı.Dersleri sallamıştı.En sonunda belli büyülü kelimeleri yanlış söylediği için kendini Gringotts'un en derininde bulmuştu.

Gözüne çarpan şey bir ejderhaydı.Merakı onu ele geçirdi ve topallayarak ejderhanın yanına gitti.Ejderha onu farketmemişti.Kör olduğunu anladı.Çevresine biraz daha bakındı.Gördüğü çıngırağı sallamaya başladı.Ejderha içine sinmeye başladı.Zaferle gülümsedi ve gördüğü kasa kapısına doğru gitti.

1974 yılındaydılar.Bellatrix daha yeni kupayı koymuştu.Büyüleri ise daha yapmamıştı.Kupa Mary'yi kendine çekti.'O kadar geldim,bir kupadan ne zarar gelir?Bunu Muggle tarafında baya paraya okuturum ben' diye düşündü ve kupayı kirli ve çamurlu cübbesinin cebine attı.Sonra hırsızlık yapmanın verdiği suçluluk ve panik ile koşarak çıktı oradan.

Gringotts'tan çıkmak beklediğinden kolaydı.Zaten geç saatler olduğu için çok fazla cin cüce yoktu.Bir hayalbozan büyüsü ile çıkmıştı.

Çıktıktan sonra Diagon Yolu'ndan ve Çatlak Kazan'dan geçti.En sonunda ailesinin evine girebildi.
-Anne!Ben geldim!
-Biraz erken değil mi kızım!
-Normal anne!

Biraz kıt olan Mrs. White hemen kızına inandı.Odasına gitti ve kupayı incelemeye başladı.Üzerinde gördüğü porsuk ve Helga Hufflepuff işlemesi ile şok oldu.Gringotts'un en derininde,bir ejderha yardımıyla korunuyordu.

Bu olaydan yaklaşık bir hafta sonra Mary'nin evini kukuletalı manyaklar bastı.Bilinen adları Ölüm Yiyen'ler olan bu kalabalığın sadece bir kupa için gelmesi ile bu kupanın gerçekten Helga Hufflepuff'a ait olduğuna emin oldu.

İngiltere'den kasvetli bir ağustos günüydü.Mary üst kattaydı,babası işteydi,annesi de alt kattaydı.Bir anda camlar patladı.Aklına düşen ilk  düşünce annesi oldu.Annesinin çığlığı ve birkaç saniye sonra bıçak gibi kesilmesi ile cevabını aldı.Annesi ölmüştü,öldürülmüştü.

Hemen kıyafetinin cebine kupayı koydu.İçinde nakit para,pasaport,kimlik ve kredi karı olan cüzdanı aldı.Hızla bir palto ve asasını aldı,camdan aşağı atladı.Arkada bahçedeki betona düşünce çığlık atmak istedi.Ama atmadı.Ölüm korkusu tüm bedenini sarmıştı.Yapabildiği en hızlı şekilde koştu.

18 yaşındaydı.Bu yüzden Amerika'ya ekonomi şekilde 1 saat sonraki bir uçuşa bilet almak kolay oldu.Kredi kartı ile ödedi.Kısa süreliğine oturdu ve ceplerini kontrol etti.Kupa cebindeydi.Aklına gelen fikir ile gülümsedi.Kupayı aldı ve zaten ona baya büyük olan sütyeninin içine koydu.Bir Ölüm Yiyen'in kupayı alması için onun önüne gelmesi şart olmuştu artık.O kadar da soğuk olmamasına rağmen paltosunu giydi ve önünü kapadı.Kapüşonunu da kapadı başını öne eğdi.Her 2 saniye bir de öksürmeye başladı.

O geçmek bilmeye 1 saatin sonunda sağ bir şekilde uçağa bindi.Uçakta da öksürüp durdu.8 buçuk saatin sonunda yine sağ bir şekilde,öksürerek New York'a indi.

Havalimanını hemen terketti.Adını duyduğu Woolworth Binası'na gitti.Tabii orayı bulmak neredeyse bir saatini almıştı.Binanın girişindeki oyulmuş baykuşu görünce yüzünü bir gülümseme kapladı.Bir evsizse,burada kalacaktı.Bakanlığın yanında...

Valla Amerika hakkında hiçbir şey bilmiyorum,yazıyorum öyle...