5:Görüşme

22 3 0
                                    

Molly'nin ''Ah,Harry,seni görmek ne güzel!'' diye bağırmasıyla toplantı odasındaki sandalyesinden kalkmak istedi.Ama yapmadı.Belli süre sonra yukarı kattan bağırmalar duymaya başladı.Yıllarca paranoyak şekilde birşeyi koruyunca duyma duyusu da keskinleşmişti.

-DEMEK TOPLANTILARA KATILMADINIZ!AAMAN NE KÖTÜ!YİNE DE BURADAYDINIZ AMA,DEĞİL Mİ?BERABERDİNİZ!BENSE BİR AY BOYUNCA DURSLEY'LERDE TIKILDIM KALDIM!ÜSTELİK DE SİZİN YAPABİLECEĞİNİZDEN ÇOK DAHA FAZLASINI YAPMIŞTIM,HEM Dumbledore DA BUNU BİLİYOR-FELSEFE TAŞI'NI KİM ALDI?RİDDLE'DAN KİM KURTULDU?KİNİZİ DE RUH EMİCİLERİN ELİNDEN ALAN KİM?

Sesini bilmiyordu bu çocuğun,kesinlikle Harry Potter'dı.Harry patlamaya devam ederken Mary'nin Harry hakkında bir fikri oldu.Çok fazla hayatını tehlikeye atıyordu ve ergendi.

Sirius çıkana kadar çıkmadı.Harry önce Sirius'u görmeliydi sonuçta.Tonks birşeyleri devirip ses çıkarınca Mrs. Black bağırmaya başladı.İşte buna dayanamadı.Başında ses çınlarken kadife perdeleri kapamaya gitti.

Ama cadı bu sefer fazla kızgındı.Sirius Harry ile konuşmaya başladı.Onlar aşağı inerken tek bir seçeneği vardı.

-YETER ARTIK!SUS WALBURGA BLACK!

Evdeki herkes birkaç saniye sustu.Harry yerlerin titrediğine yemin edebilirdi.Walburga Black bile birkaç saniye sustu ama devam etmeye başladı.

-SUS DİYORUM SUS!BUNAK!SUS ARTIK BAŞIMIZ ŞİŞTİ!

Bu diğerinden daha da yüksekti.Walburga Black devam etmeyince perdeleri kapadı.Yüzüne şevkatli bir gülümseme yerleştirip mutfağa gitti.Tabii salına salına gitmişti.Molly milleti yemek yapmak için yardıma çağırıyordu.

Ocağa yaklaştığı an ocaktan garip garip sesler çıktığı için bir köşede oturmayı seçti.Ama Sirius göğsüne değişik bir şekilde bakıyordu.

Kıyafetinin dekoltesi yüzünden göğsününün kararan ve çürümeye başlayan bir kısmı gözüküyordu.Görenler gölge sanıp geçmişti ama Sirius Black farketmişti.Yanına geldi ve sordu.

-White,göğsüne ne oldu senin?Yaşarken derin çürüyor.
-Boşver Black.17 yılım Britanya'da yok ve o yılları tam olarak bilmediğim birine anlatmam.
-St. Mungo'ya falan git bari.
-St. Mungo'nun bile çözemeceği kara büyü mağdurları vardır.Bu konu kapandı.Şimdi vaftiz oğlunun yanına git ve onunla konuşmak istediğimi söyle lütfen.
-Neden ki?
-Lord yıllarca beni aradı.Onu belki kendi kadar iyi biliyorum.Hamlelerini,korkularını,ailesini...Bu bilgiler kırkına yaklaşmış ihtiyar benin işine pek yaramıyor.Ama 15 yaşındaki Harry'nin işine yarayabilir.Şimdi git söyle lütfen.

Sirius arkasını döndüğü anda kıyafetini çekiştirip çürüğü kapadı.

Saatler sonrası:

-Beni çağırmışsınız.

Harry onun odasına gelmşti.Sirius ona Lord'un bu kadına gıcık olduğunu ve kadının ona çok şey katacağını söylemişti.Harry onun adını bile bilmiyordu.

-Evet Harry.Gel şöyle.

Dedikten sonra Mary yanındaki sandalyeyi gösterdi.Harry çekingen şekilde sandalyeye oturdu.

-Harry.Ben Mary White.Biliyor musun beni?

Harry bu ismi duyunca şok oldu.İngiltere'deki neredeyse herkes bu kadını bilirdi.Lord yükselişteyken İngiltere'deki her yeri bu kadını bulmak için aratmıştı.Hatta Amerika'yı bile belli bir süre aramışlardı.İgor Karkoroff ifadesinde 'Lord o kadını zeki ve kurnaz bulur.Belki bilge.Ama kadını öldürmek için içinde büyük bir arzu olduğunu herkes bilir.Aralarında bir dava var ve Mary White kazandı gibi.' demişti.

-Biliyorsun galiba.Sana hayatımı detaysız şekilde anlatayım.18 yaşında,ergenliğimi hala üzerimden atamamışken, dik başlılığım tuttu ve ne olduğunu bilmeden birşey çaldım.Lord buna sinirlendi,baya sinirlendi.Beni her yerde aradı.Bense Amerika'ya gittim.Bellatrix Lestrange beni buldu.İngiltere'ye döndüm.Ama uçakta o da vardı.Koşup kaçtım.Babamın yanında saklandım bir gün.Sonra kimsenin ruhu duymadan geri Amerika'ya döndüm.Çaldığım şey önemliydi,bunu biliyordum ve onu hayatım pahasına 17 yıl boyunca korudum.Hogwarts'ı bitirmediğim için Amerika'da büyücüler beni işe almadı.Washington'un belki en sefil yerinde-şuan içinde olduğum odadan küçüktü-yaşadım.Çaldığım şeyi 17 yıl yanımda taşıdım.Şimdiyse görevimi bitirmeye geldim.

Harry bundan sonra dayanamadı.

-Peki çaldığınız şey nedir?
-Sana söyleyemem şimdi.Ama bana bir gerçeği söylersen bileceksin.
-Nedir bu gerçek?
-Sırlar odası gerçek mi?

Harry durdu.Ona söylemeli miydi?Dumbledore bile güvenmişti ona ama hemen güvenemezdi.Mary bir anda sessizliği bozdu.

-Dumbledore bana gerçek olduğunu söyledi Harry.Bana güvenebilirsin.Şimdi nasihatlarıma başlayayım diyorum.

Harry yine pür dikkat dinlemeye başladı.

-Lord gözünde kötü,gaddar ve cani biridir kesin.Gerçekten de öyle.Ama akıllı ve kurnaz biri oldığını söyleyebilirim.Büyü gücü çok fazla,kurnaz,kötü ve akıllı biri kulağa berbat geliyor,değil mi?O gerçekten hırstan yapılmadır.İdeallerine ulaşma paahasına ordusunun kanını oluk oluk akıtabilir.
-Bunları biliyorum zaten.

Harry'nin ağzından bilmeden bu kelimeler çıkmıştı.Mary ise devam etti.

-Lord'un karakterini biliyorsun,evet.Ama ben sana korkularından ve zayıflıklarından da bahsedeceğim.Lord'un tek düşmanı ölümdür.Ölümden kaçar,korkar.Ama diğerlerini öldürmekten de zevk alır.Sense 11 yaşından şuana kadar sevdiklerin için hayatını tehlikeye baya bir atmışsın.Lord'un başka bir özelliği de kimseye sevgi duymamasıdır.1950'li yıllarda Sırlar Odası'nı açan kim sence?17 yıldır bunu kara kara düşünen biri olarak Tom Riddle yani Lord açmıştır diyorum.Sırlar Odası'nı açmak için de Salazar Slytherin'in soyundan olmalısın.Gaunt ailesi onun soyundan gelir.Yani soyu sopu da Gauntlar.Lord kimseyi sevmez,sveni de anlamaz.Arkadaşı yoktur.İşte bu konuda ona acımalısın.

Harry bu bilgi bomnardımanı ile şoktayken Mary ''Çıkabilirsin'' demişti.Harry ağır adımlara odasına dönerken Mary White uzun süredir ilk defa rahat bir uykuya daldı...

Gözlerimi yine bozdum.Gözlüklüyken bile uzağımdaki şeyler bulanık.Ve benim göz numaram büyüyünce ailem teknolojiyi elimden alıyor.O yüzden söylemek istemiyorum ama gına gelirse derim.Bu yüzden beni aktif beklemeyin.

Mary White:Hortkuluk HırsızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin