8:Bir Günlük Ziyaret

21 2 0
                                    

Sirius yeni barakasının kapısının şiddetle çalınması ile asasını kavradı.

-Benim Sirius!Mary White!Göğsümde bir kararıklık vardı ve seni kestirip atmıştım!

Bundan sonra Sirius tereddütle kapıyı açtı.Kadın perişa halde görünüyordu.Saçları dağınık,kıyafetleri ıslak ve yüzü çamurluydu.Onu içeri aldı.

-Görev bitti.Şimdi sana hayatımı ve görevi anlatma vakti geldi Sirius.
-Bir duş falan alsan?
-Birkaç büyüye bakar.Şimdi,lütfen beni bölmeden dinle.

Ben bu konuşmayı yazana kadar yaşlanırız,o kadar ki uzun bir konuşma.Ama ana hatlarıyla görevini,hayatını ve kaybolduğu sırada görevi nasıl bitirdiğini anlatmıştı.

-Harry'ye patronus gönderip bir tanenin daha yok edildiğini söylemeyi unutma.

İşte bu an fermuarının azizliğine uğramıştı.Fermuar koptu.Bir anda patladı ve Sirius'u şoka soktu.

-Boşver,sadece çürüyorum Sirius.Önemli birşey değil-
-Ne demek değil!Öleceksin Mary!
-Öleceksem ne olmuş?Hayatımı buna adadım Sirius.Yok olmak biraz tuhaf bir his ama acı verici değil.Ben bununla yaşamayı öğrendim.Ama şimdilerde ölmek istiyorum çünkü benim buradaki amacım bitti.İnsanlar bilmeden onlara yardım ettim ve kırkımı gördüm.Eee?Daha ne isteyeyim ki?

Sirius kadına birkez daha baktı.Çamurlu yüzünü bir büyüyle temizlemişti.Yeşil gözleri,beyaz teni,çok fazla beyaz tel olan siyah saçları ve büyük ihtimal yorgunluktan çıkmış kırışıklıklar vardı.Fermuarı büyüyle tamir etmişti ve eski yerine getirmişti.Bacakları uzundu ve postürü dik bir şekilde yürüyordu.

'Ama bir olmamışlık var.' diye düşündü.Ne olabilirdi ki?Hatırladı,göğüsleri yerine düz bir zemin vardı.Aynı zamanda 2 yıldır gülen bu kadınının kaşları çatıktı.

-Eh,tüm yüzümü inceledin Sirius.Kaşlarım şu 40 yılda 17 yıl boyunca kaşlarım çatık gezdiğim için çatık şuan.Sen de ciddiyetin farkında olmalısın,savaş başlayacak.Harry nereye giderse oraya saldıracak.Ve biz de orada savaşacağız.Burada uzun süre durmam.Lord kupanın bende olduğunu biliyor,gazatelerde en çok aranan 4. ismim.Sen de ölürsün.Ben tekrardan ormana gideceğim yarın.

Sirius'un kafası çok karışıktı.Bu kadın Lord'un ruhunun bir parçasını yok etmişti ve Harry'ye yardım etmişti.Ama yarın gidiyordu.

-Bari 1 hafta kal.
-Kan döküleceğini sen de biliyorsun,bazen isteklerin yerini gereklilikler alır.Hayat bizlere karşı acımasızdır Sirius.Ölüm Yiyen'ler de.İki yerine bir kişi ölse iyi olmaz mı?

Sirius artık ondan korkuyordu.Kendi ölümü hakkında böyle rahat konuşması korkutucuydu.

1 gece sonra Sirius kalktığında Mary evde yoktu.Bir veda edemeden gitmesi Sirius'un garibine gitmişti.Mary her ne kadar ona çok fazla nasihat veren ve abla tavrı takınan biri olsa da ona yakın davranırdı.Bu durumun ciddiyetini kavramasını sağladı.

Mary White hayatını yaşamamıştı ve hayatı şuana kadar yaşabilen birini korumayı deniyordu.Mary hayatını değersiz görüyordu ve Sirius'a karşı umutsuz bir aşkı vardı.Romantik birisi olmadığı-belki bir odun olduğu-için plantonik aşık olduğunu kimse farketmemişti.Sirius bu yüzden onu abla gibi görüyordu.

Mary White böylece 2 Mayıs 1998'e kadar ormanlarda kaldı...

Sonraki bölüm final!Ve bir özel bölüm yazabilirim.

Mary White:Hortkuluk HırsızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin