Deanvamelf

4

Taehyung gece geç saatlere kadar Jimin'le sohbet etti. Yarından sonraki hayatları çok hareketli olacaktı. İkisi de daha önce kendi bölgelerinden çıkmamıştı ve pek çok farklı ırkla birlikte eğitim görecekleri için hem heyecanlı hem de gerginlerdi. Saat oldukça geç olunca uyumaya karar verdiler. Taehyung yatağına yattı ve yarın olabilecek olayları düşünürken uyuyakaldı.

Sabah yükselen gürültüyle uyandılar. Koridordan bağırışlar, koşma sesleri, kahkahalar ve konuşma sesleri geliyordu. Yatakta doğruldu ve ikisi de hazırlanmaya başladılar.

Hazırlandıktan sonra odadan çıktılar, kahvaltıya indiler ve kahvaltılarını yapıp yurttan çıktılar. Okula doğru ilerledikçe etraf daha çok kalabalıklaştı. Pek çok farklı ırk heyecanla etrafa bakarak okula ilerliyordu.

Okula vardıklarında tüm ırkların karma bir şekilde sınıflara ayrıldığını öğrendiler. Sınıflarını öğrenmek için koridor boyunca asılı kağıtlardan isimlerini aradılar. İkisi de aynı sınıfta olmak istiyorlardı. Bu sırada aynı yatakhanedekilerin zaten aynı sınıfa yerleştirildiğini öğrendiler. Onların yatakhanesinde yaklaşık 25 kişi vardı. Sınıflarını öğrenip sınıflarına gittiler.

Sınıfa girdiklerinde sınıfın çok büyük olduğunu gördüler. Sınıf devasaydı ve oldukça güzel görünüyordu. Kendilerine bir sıra belirlediler ve oturdular. Etrafa bakarak sohbet etmeye devam ederken sınıf yavaş yavaş dolmaya başladı. Birbirlerinden oldukça farklı ırklar sınıfa geliyordu. Vampirler, cadılar, elfler, melekler, büyücüler, periler...

Sınıf dolduğunda gürültü iyice arttı. Bazıları arkadaş edinmeye çalışırken bazıları yeni edindiği arkadaşıyla sohbet ediyordu. Taehyung etrafına bakarak diğerlerini incelemeye başladı.

Birden sınıftaki gürültü bıçak gibi kesildi. Sınıftaki herkes odağını sınıfa giren yaşlı adama çevirdi. Adam çok yaşlı görünüyordu. Yavaş yavaş kürsüye doğru ilerledi. Konuşmaya başladı;

  "Şuan kendimi tanıtmak ve  okul hakkında bilgi vermek için burdayım. Ben Bilirlerden 13'üncüyüm."

Sınıfta büyük bir şaşkınlık nidası yükseldi. Taehyung şok olmuştu. Bilirler nüfusları safkan vampirlerden sonra en az olan ırktı. Safkan vampirlerin nüfuslarının az olma sebebi fazla olmalarının olmalarının dengeyi bozmasıydı. Zaten şuan dünyada en fazla 5 safkan vampir olduğu düşünülüyordu. Ama bilirlerin nüfuslarının az olma sebebi bilir olmanın çok zor olmasıydı. Çok az kişi bilir olarak doğardı. Ama bilir olarak doğmaları bilir olacakları anlamına gelmezdi. Yıllar süren eğitimlerinden sonra ilerleme seviyelerine göre numaralar alırlardı. Dünyada şuan yaklaşık 30 bilir olduğu düşünülürse bu bilir oldukça yüksek seviyeli bir bilirdi. Dünyadaki en yüksek seviyeli bilirin ölüleri bile  diriltebileceği söyleniyordu.

"Bugün hepinizi burada görmek benim için oldukça büyük bir mutluluk. Umarım bu yıl önceki yıllar gibi huzurlu ve sakin geçer. Öncelikle şunu söylemek istiyorum. Okulda pek çok ırk var ve bu ırklardan bir kısmı oldukça güçlüyken diğer kısmı diğerlerine nazaran daha güçsüz. Sınıf arkadaşlarınıza destek olmalı ve birbirinizle anlaşmazlığa düşmemelisiniz. Bu okulda ilk hedefimiz ırkların barış içerisinde birlikte yaşamayı öğrenmesidir."

Bilirlerden 13 derin bir nefes alıp devam etti;

" İkinci hedefimiz ise hepinizin mükemmel bir eğitim almasıdır. Hepinizin derslere güzelce çalışıp kendini geliştireceğini umuyorum. Şimdi derse geçelim. Herkes sırasının üstündeki taşı alsın ve onu sıksın. Bu aramıza casus karışması durumunda engel olmak için sizin hangi ırktan  olduğunuzu gösterecek. "

Taehyung aniden sıranın üzerinde beliren taşa baktı. Taş bembeyazdı. Elini taşa attı ve taşı sıktı. Taş birden yumuşak mor-yeşil ışıklar yaymaya başladı. Taehyung Jimin'in taşına baktı. Mavi bir ışık yayıyordu.

Sınıfa döndüğünde taşların farklı ışıklar yaydığını gördü. Bazı ışıklar güçlüyken bazıları çok soluktu. Sınıfta en güçlü ışık yayan taş en arka sırada oturmuş, etrafa kötü bir enerji yayan çocuğundu. Koyu kırmızı bir ışık yayıyordu.

Herkesin ilgisinin üzerine çekildiğini fark eden çocuk sırıttı. Aniden yaşlı adam herkesin dikkatini çekmek için öksürdükten sonra konuştu;

"Herkes önündeki kitabına baksın. İşte yayılan ışıkların anlamları 3. sayfada."

Taehyung kitabına mor ve yeşilin anlamlarını bulmak için hızlıca göz gezdirdi. En sonunda bulduğunda içinden okudu:

'Mor rengi melekleri işaret eder. Kanınızda bulunan melek kanının miktarına göre parlaklığı değişir. Yeşil rengi elf kanına işaret eder. Diğer kanlar gibi kanın gücüne göre parlaklığı artmaz ya da eksilmez. Bu sayede güçlerini gizli tutmayı amaçlarlar.'

Taehyung bir sorun çıkmadığı için mutlu oldu. O sırada Jimin'in gülümsemesini onun da kanını doğruladığını anladı. Ve diğer renklere de göz gezdirdi. Gözü kırmızıyı bulunca biraz şaşırdı.

' Bu renk vampirlerde bulunur. Safkan vampirlerin kanı uğursuz, kötücül, açık bir kırmızı ışık yayarken, melez vampirlerden koyu kırmızı ve pek güçlü olmayan bir ışık yayılır.'

Taehyung bir süre düşündü. Eğer çocuk safkan olsaydı kanı açık kırmızı bir ışık yayardı. Ama çocuğun melez de olsa garip bir şekilde safkan vampirlerin yaydığı gibi uğursuz kötücül bir ışık yanıyordu. Ve ışığı hiç soluk değil, aksine oldukça güçlüydü. Taehyung bunları düşünürken sınıfta bir kişinin daha bu konuda kafasının karıştığından habersizdi.

Taehyung sınıfın geri kalanında başka kırmızı renk olup olmadığına baktı. Birkaç kişide daha aynı renk vardı ama o kadar güçsüz bir ışık yayıyorlar ki Taehyung dikkatle bakmasa fark bile etmeyecekti. Sonra bir çocuğun daha diğerlerine göre epey güçlü bir ışık yaydığını gördü. Ama onun rengi tamamen melez özelliklerine uygundu. Güçlü bir ışık yaysada safkanlar kadar güçlü değildi.

Herkesin rengine bakıldıktan sonra şüpheli kimsenin bulunmadığına karar verilmiş ve ders bitmişti. Taehyung biraz kafası karışık ama mutlu bir şekilde yurduna giderken Jimin konuştu;

"Tanrım, bundan daha sinir bozucu bir şey olamazdı. Sınıfta düşman ırklardan o kadar kişi var ki. Birçok vampir, cadı ve büyücü var. Ve bu gerçekten sinirlerimi bozdu."

Taehyung ona hak vermek için başını salladı. Görevliler dediklerini yapmış, sınıfları gerçekten karmakarışık ayarlamışlardı. Taehyung sonraki günlerde neler olacağını merak ederek yürümeye devam etti.