Zorba/TEXTİNG

-5-

Bilinmeyen numaradaki kızın atıp sildiği mesajı görmüştüm mantı olayı yalandı tamam birazı doğruydu evet mantı yapmıştı annem ama ben kaynamasına bakmaya gitmemiştim.

Şöyleki Oğuz geçen bana çarpan kıza aşık öyleyse neden bu kıza bela oluyordu ki?

'o ikisi aynı kişi'

Saçmalama iç sesim diyicem fakat haklı olabilirsin biz burda film çevirmiyoruz sonuç olarak.
Sılaya anlattığım kızı bulmaya çalıştım defalarca fakat ortalarda yoktu sanki yer yarıldıda içine düşmüştü.

'sana yazan kızın ağzını ara'
Haklısın iç ses eğer bu kız okulda olsaydı illaki haber saldıklarım ya da ben bulur görürdük. Şu kıza yazsam iyi olur en azından türlü yollarla nerede olduğunu öğrenebilirdim.

"Ekin kanka sana çok iyi bir haberim var" diyen Sılaya baktım. Neşeli bir şekilde yanıma yaklaştı sıranın üstüne oturdu.

"Seni dinliyorum Sıla"

"Kuzenim bugün bize geliyor ve numaradan adres bulabiliyor eğer istersen okuldan sonra bize gel o sana yazan kızın adresini bulup bir ziyarete gidelim"

"İşte bu harika bir haber Sıla"

"Tabi ne sandın"

Sıla kendi yerine geçince bende hocayı dinlemeye çalıştım bir türlü konsantre olamıyordum bana yazan kız ve bana vuran kızın aynı kişi olma ihtimallerini düşündükçe başıma ağrılar giriyordu. Aynı kişi olsalar bile niye bu kadar kafama takıyordum ki engelleyip huzura erebilirdim ancak daha kötüleride beni bulabilirdi.

İyi olan tarafı ise kız bana zaman zaman alışıyor ısınıyordu. Bu konuşmalarından belli oluyordu. Bir anlığına aklıma gelen şeyle durdum.

"Hayır hayır olmaz" içimden söylediğimi sanıp dışımdan yüksek sesli söylediğimi farketmeme sebep olan hocanın ne oldu diyişi ve sınıfın bana bakışıydı.

"Bir sorun mu var Ekin?"

"Aslında lavaboya gidebilir miyim Başım ağrıyorda hocam"

"Tamam gidebilirsin"

Sınıftan çıkarak koridorda ilerledim. Lavaboya gitmeyecektim. Nefes almaya ihtiyacım vardı. Adımlarımı hızlandırarak Terâsa vardım.

Gökyüzünün büyülü güzelliği aklımı başımdan alıyordu. Bir gökyüzü bu kadar güzel olabilir miydi?

Bankın yanına giderken köşeden gelen mırıldanmalar duydum. O yöne ilerledim. Adımlarımı sessiz atıyordum.

O kız yere oturmuş kulağında kulaklıklar ile Kitap okuyordu. Cidden hangi birine yoğunlaşabilirsinki?

'gerçekten kızı bulduğumuza değilde kızın bir yandan kitap okumasına diğer yandan müzik dinlemesine mi şaşırdın?'

Sen zaten ortaya girmezsen olmaz aman bir yanımız eksik kalır şimdi ne yapacağım ben?
En iyisi konuşmaktı kavga bir çözüm yolu değil. Benim için istisna tabi.

Kızı hafiften de olsa inceledim. Üzerinde Siyah sweati altında siyah bir pantalon vardı, sweatin kapşonunu kafasına geçirmiş kitaba yoğunlaşmıştı.

Beni farketmesi an meselesiydi. Saçları kahverengiydi. Kapşonunu Kapatmış olsada ilk karşılaşmamızdan biliyordum.

Bu sefer sakin olucaktım. Yere çömeldiğim anda irkildi ayaklandı. Onunla birlikte bende ayaklandım.

"Ne işin var lan senin? Bu ne cürret?"dedi.

"Teras herkese aittir kafamı dağıtmaya geldim"dedim Sakin tavırla.

"O beynini ben dağıtmadan ikile"

"Neden bu kadar sinirlisin ki? Çok mu nefret ediyorsun benden?"

"Evet senden nefret ediyorum çünkü sen en ufak iyiliği bile hak etmiyorsun!"

"Neden ama neden nefret ediyorsun?"

"Hatırlamıyorsun değil mi! O GÜNLERİ HATIRLAMIYORSUN SORUN DA BU ZATEN SEN HEP UNUTUYORSUN ÖZELLİKLE İYİ OLAN ŞEYLERİ"

Sakince konuşuyordum o ise bağırmaya başlamıştı. En son dediği şeylerden sonra gözleri doldu. Ağlamak üzereyken kendini sıkıyordu. Ellerini yumruk şekli yaparak tutuyordu.

"Neyi hatırlamıyorum? Anlatsana Neden tanımadığım insan tarafından nefrete hakarete uğruyorum? Benimle sorunun ne?"

"Boşversene ya sen bunları anlayacak kapasitede değilsin. Anlamış olsaydın şuan bu durumda olmazdık"

Yerdeki kitabını çantasına koyuyordu elinin titrediğini görebiliyordum. Kulaklığınıda çantasının derinliklerine doğru bıraktı.

"Sakin olur musun? Sinir doğrudan beynine işlerse bayılma riskin de artar."

"BENİ UMURSUYORMUŞ GİBİ DAVRANMA OLUM SENİN İÇİNİ BİLİYORUM ŞUAN Kİ DURUMUMDAN YARARLANMAYA ÇALIŞIYORSUN AMA BEN GÜLÇEHRE DEĞİLİM. BEN SENİN BİLDİĞİN KIZLARDAN DEĞİLİM AYAĞINI DENK ALMAZSAN O AYAĞINI KIRARIM!"

Bu sabrımı taşıran son damlaydı ben onunla sakince konuşmaya çalışırken o atarlanmaya aşırı ileri gitmeye başlıyordu.

"BANA BAKSANA SEN BEN KİMSENİN DURUMUNDAN FAYDALANMADIM SEN ZORLA ESKİ EKİNİ GERİ GETİRMEYE ÇALIŞIYORSUN O GÜLÇEHRE OLAYI TAMAMEN SAHTE ANLIYORMUSUN SINIFTAKİ GEREKSİZLER KAFALARINDAN UYDURUP MİLLETE LAF OLSUN DİYE DAĞITIYORLAR BEN O KADAR HIYAR BİRİ OLMADIM OLMAMDA"

İçimdeki Yaratığı salmıştım artık tutacak halim kalmamıştı. söylediklerimden sonra terası terk eden bendim. Alt kata inerek sınıfa girdim. Şansıma hoca yoktu. Bizimkiler dersi kaynatıp hocayı kaçırmışlar anlaşılan diye düşündüm.

Sıla'nın gözleri beni buldu. Sırt çantamı taktım kapıdan çıktım. Sıla peşimden geliyordu. Hızlanarak beni durdurdu.

"Ne oldu sana iyi misin? Hani bize gidicektik?"

"Siz adresi bulup bana mesajlarsınız kafam çok bozuk uğraşamam şuan"