Shipstale #4 = Chocolate
[𝚃𝚊𝚖𝚊𝚖𝚕𝚊𝚗𝚍ı]
Remus bir çikolata bağımlısıydı, bunu herkes bilirdi. Severus ise onun daha önce hiç görmediği türden çikolatalara sahipti.
Tabii ki ateşe çekilen gece kelebeği gibi ona çekildi!
Ama çikolatadan çok dah...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Troye Sivan = Strawberries & Cigarettes
Çikolata, tropik kakao ağacının çekirdek denen tohumlarından yapılan yiyecektir. Çikolataya istendiğinde fıstık, fındık ve süt de katılır. Çikolata kalori değeri yüksek, enerji veren bir yiyecektir.
Çikolatanın ana maddesi olan kakao, flavonoid kaynağı. Antioksidan etkili bu madde, yaşlanmayı geciktirir.
Çikolata beyindeki serotonin seviyesini arttırır ve mutluluk hissi verir. Çikolata, beyni rahatlatıp gevşetir, mutluluk verir, beynin endorfin salgılamasına neden olur. Bu salgı, mutluluk duymamızı sağlar.
Çikolata kelimesi Aztek dilinde; kakao çekirdeklerinin gürültülü bir şekilde havanda dövülmesinden dolayı, "gürültü" anlamına gelen "choco" ve "su" anlamına gelen "atle" kelimelerinden türemiştir. Farklı açıklamaları olsa da Remus'ın aklına gelen buydu. Bunlar, çikolata hakkında genel bilgilerdi.
Ama Remus'a sorsalar şiirsel bir açıklamayla en az 1 saat anlatırdı.
Muhtemelen bu yüzden kimse sormuyordu.
Her neyse, Remus, anlaşılacağı üzere, çikolatalarla yakından bağlantılı ve biraz da bağımlı, oldukça sıkı bir fan gibi yeni yeni türeyen çikolata çeşitlerini tatmaya kendini adamış bir gençti.
Çikolata sevmeyen bir insan, ona göre tuhaf ve deliydi. Alerjisi olmadığı sürece kim çikolata sevmezdi ki!
"Remus, 15 dakikadır Severus'a bakıyorsun. Seni sapık olarak düşünmesi için iki dakika daha öyle dursan yeter."
Remus irkilip gözlerini çekti ve Lily'e baktı. Bu genç kız onun arkadaşı ve aynı zamanda arkadaşının sevgilisiydi. Ayrıca, şu an elinde bilinmeyen bir markanın çikolatasını tutan Severus Snape'in de en yakın arkadaşıydı.
"Lily! Elindeki çikolataya bak. Ne o? Markası ne? Nereden alabilirim?"
"Ha sen ona bakıyordun..." dedi Lily gülerek. "Ne bileyim ben? Git sor."
Olmazdı... Severus, Remus'ın arkadaşı James'den hiç hoşlanmazdı. Durum öyle olunca diğer arkadaşı Sirius da işin içine karışmış, Severus'la arasında tam anlamıyla kıvılcımlar çıkana kadar düşmanlığını belli etmişti. Remus asla bu savaşa karışmazdı. Yine de Severus ona, ondan pek hoşlanmıyor gibi baktığı için gidip de konuşma falan başlatmamıştı hiç.
"Yapamam, sen sor."
Lily gözlerini devirip doğrulunca heyecanla kucağındaki kitabı masaya bıraktı. Sıcak kütüphane, Severus'dan gelen çikolata kokusu ile doluydu. Lily ayağa kalkınca Remus parmaklarını hafifçe masaya vurmaya başladı. Lily tam ileriye bir adım atmıştı ki biri ona seslendi.
"Lily! Müdür Dumbledore bizi çağırıyor. Acil."
Lily, Ravenclaw başkanına bakıp başını sallayınca Remus hayal kırıklığı içinde çöktü. Lily ona dönüp gülene kadar da öyle kaldı.
