Shipstale #4 = Chocolate
[𝚃𝚊𝚖𝚊𝚖𝚕𝚊𝚗𝚍ı]
Remus bir çikolata bağımlısıydı, bunu herkes bilirdi. Severus ise onun daha önce hiç görmediği türden çikolatalara sahipti.
Tabii ki ateşe çekilen gece kelebeği gibi ona çekildi!
Ama çikolatadan çok dah...
Song: Kurt Hugo Schneider, AlysonStoner, Max S = SweatherWeather
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Mart ayında korkunç bir kar fırtınası vurdu. Günler sürdü ve çok daha uzun süreceği söylendi. Bu da tüm öğrencilerin okula kapanması, Hogsmeade yolu kapandığı için alacakları şeyleri Baykuş postası yoluyla sipariş etmesi, köyü gezememesi ve aynı zamanda yaklaşan uzun sınav haftasıyla delirmesi anlamına geliyordu.
Sirius ve James delirmişti, Peter sürekli ortadan kayboldu ve Remus kitaplara gömüldü. Sürekli ders çalışmaktan beyni sulanmıştı. Ama öte yandan Ravenclaw'ları görüyor ve dehşetle titreyerek başını çeviriyordu.
Okulun zeka seviyesini ortalamanın altından üstüne çıkaran yegâne grup, Ravenclaw'lardı. Ve bu manyaklar, kahve ve kafein kullanımını o kadar abartmışlardı ki her an içlerinden biri 'içmekle vakit kaybetmeyelim, damardan alalım' diyebilirdi. Kafein, sınırlı miktarda yiyecek, bol bol sakinleştirici iksir ile hayatta kalıyorlardı.
Yaşıyorlar demiyordu çünkü o kısımdan pek emin değildi. Hufflepuff'lar büyük gruplar halinde kütüphane dışında yerlerde çalışıyorlardı. Boş sınıflar sıcacık yapılmış, yumuşak minderler ve sıcak çikolata kokusu gittikleri yerde gezmeye başlamıştı. Genelde sıra sıra bilen kişiler çıkar, herkese belirli konuları anlatırdı ve toplu olarak çalışırlardı.
Slytherin'lerin bir kısmı kütüphanenin en güzel kısmını, arka köşe cam kenarını istila etmiş olsa da çoğu ortak salonlarında falandı. Bu sıralar pek ortalıkta dolaşmıyorlardı.
Gryffindor'lar ise...
Bir kahkaha sesiyle başını çevirip karınca yuvası gibi olan ortak salona baktı. Sadece Gryffindor değil, tüm binalardan ders çalışmak istemeyen herkes buradaydı. Gryffindor'dan Lily, Remus, Mary ve Frank gibi bazı kişiler dışında kimse son güne kadar çalışmazdı.
Remus bu nedenle ortak salondan uzakta çalışıyordu. Bazen Lily ile, bazen de zorla sürüklediği arkadaşları ile...
Kitaplarını toplayıp kalktı ve çantasını tek omuzuna atıp gelen kızıla yürüdü. Lily sıcak bir gülümsemeyle ona baktı.
"Selam Remus! Severus da bize katılacak."
Ha?
"Selam Severus! Ne yazık ki bugün Profesör Dumbledore'a yardım etmem gerekiyor! Bensiz devam edin."
HA??
Remus gözlerini kırpıştırarak koşa koşa giden genç kızın arkasından baktı. Amacı neydi?!
"Pekâlâ," dedi Severus umursamaz bir şekilde. "Yine de çalışacağım. Geliyor musun?"
"Ben? Ee- evet!" Sonuçta yapacak daha iyi bir işi yoktu. Hem belki bu sefer Severus ona yine çikolata verebilirdi. Çantasının kenarını daha sıkı tutup Severus'un önden ilerlemesini izledi. Peşine düşüp kütüphanenin yolunu tuttu.
