Kubra ve haremi 😢

- Bölüm 4 -

Yine her zaman olduğu gibi alarmıma söverek yataktan kalktım.
"Of ne küfür ettim amk"
diye yataktan kalktım ve banyoya elimi yüzümü yıkamaya gittim. Saçlarım aşırı dağınıktı o yüzden tarakla biraz taradım. Her zaman olduğu gibi kabardı tabi, o yüzden saçımı döndürerek topladım ve ayna da biraz kendime baktım.
"Bugün de bok gibiyim çok şükür"
diye içimden geçirdim ve odama gittim.

Çantamı hazırladım ve telefonumdan saate baktım. Saat 7:48'di. Daha sonra Ezgi'den gelen mesaja baktım.
"Kanka ben bizim fizik hocasına asik oldum sanırı-"
yazıyordu. Sabahın 5'inde yazmıştı kim bilir ne fantaziler yaşadı.
"Ne biçim zevkin var anlamıyorum ki
Adam 100 yaşında resmen amk"
dedim ve Ezgi'den mesaj gelmesini bekledim.

Ezgi'nin mesaj yazmasını beklerken okul kıyafetlerimi giydim ve Instagram da biraz dolaştım. Sonra Ezgi'den mesaj geldi.
"KANKA HOCAYA KURABİYE YAPTIM"
yazıyordu mesajta. Hızlıca mesaja girdim ve;
Ben: Umarım kazara adamı powerpuff girlse dönüştürmezsin
Ezgi: YA NE ALAKA O KADAR KÖTÜ MÜ YEMEK YAPIYORUM
Ben: Yok canım ne alaka, powerpuff girlste ki profesör de kazara yaptı hani-
Ezgi: Yok yok ne alaka hayatım alttarafi kendime aşık ederi-
Ben: Neyse neyse bana da verirsin azıcık, bende etki etmez zaten aşığım sana
Ezgi: Olmaz bunlar fizikcime özel
Ben: Vay hain
Ezgi: Hadi hızlı ol kapının önündeyim
Ben: Bekle hain
Ezgi: Tamam
Hızlıca çantamı ve telefonumu aldım. Poncige mamasını verdim ve dışarı çıktım. Ayakkabılarımı giydim ve apartmandan kendimi dışarı attım.
Ezgi: Sonunda geldin ağaç oldum
Ben: Geldim işte, neyse sen onu bunu boşver kurabiye ver bana
Ezgi: Azıcık bekle kurabiye canavarı. Az var o yüzden kimseye yok
Tan: Ney kimseye yok
Ezgi: Ananizi
Kerem: Kurabiye kokuyor
Ben: Ezgi bence herkese 1 tane verirsin
Ezgi: Hayır sadece kübraya vericem
Ben: Allah razı olsun
Ezgi çantasından bir tane kurabiye çıkardı ve bana uzattı. Ben tam alacakken kurabiyeyi hızlıca Tan aldı.
Ben: VER LAN KURABİYEMİ
Tan: Yo
Ben: Haram olsun
Tan: Nawpium amk
Tan ağzı dolu bir şekilde konusuyo- ay yani konuşamıyordu.
Ezgi: Orspu
Tan: Efendim
Ezgi: Aç Kübra ağzını, bu sefer ben vericem
Ben: Tabi efendim
Ezgi eli ile kurabiye uzattı bende ağzımı açtım ve kurabiyeyi tek lokma da yedim.
Ezgi: Güzel miydi Tan
Tan: Hayır
Ezgi: NE
Kerem: Bana da ver
Ezgi: Of al amk
Ezgi, Kerem'e de bir tane kurabiye verdi.
Ben: Çwok gvüzehl olmuhş hayadum
Ezgi: Önce ye sonra konuş ve afiyet olsun
Kerem, kurabiyeden küçük bir ısırık aldı ve;
Kerem: Buna ne koydun sen?
Ezgi: hmmm un, tuz, kırmızı sulu boya parcaciklari, çikolata parçacıkla-
Kerem: Dur ne tuz mu
Ben: Kırmızı sulu boya parcaciklari diyor sen tuza mı taktın
Kerem: Evet?
Tan: Of hadi geç kalacağız
Ezgi: Harbiden hadi gidelim
Kerem: Umarım fizikcin ölü- ay yani ölmez
Ben: Aklından gerçekten geçenleri söyle Kerem
Kerem: Sus lan
Ben: 🙄🙄
Tan: Susun orspular
Ben: Bi kerede küfür etme
Tan: Sus lan (Tan kadar yaratıcı küfür bilmediğim için çok küfür koyamadım arkadaşlar 😔)

Gel zaman git zaman okula gideriz.

Ben: Fizik dersin kaçıncı ders?
Ezgi: Bugün fizik dersi yok
Kerem: O zaman niye yaptın bunları
Ezgi: Çünküüüü~ Öğle arasında Hakan Hoca bahçeye çıktığında siz de yanımdayken vereceğim.
Ben: Adam ya
Tan: Dersin başlamasına son 4 dakika
Ben: Nesin sen alarm mı
Tan: Evet, başka soru?
Ben: Kaç dakika kaldı?
Tan: 3
Ben: Bitse de kurtulsam
Tan: Of evet
Ben: Siz yine iyi bu son seneniz benim daha var
Tan: Napim
Ben: Psikolojim ile oynama
Ezgi: Of susun bı kafam şişti
Kerem: Cidden
Ben: Özür

Hepimiz kendi sınıflarımıza gittik ve öğle arasını bekledik.

Öğle arası

Ezgi: Hepimiz hazır mıyız
Tan: Sen ilk önce bi kendini hazırla da
Ben: Susun
Kerem: Hakan Hoca geliyor
Ben: Ezgi koş
Ezgi: Ananizi skm sizin gidiyorum
Ben: Annemin ne suçu var

Ezgi hızlıca Hakan hocanın yanına doğru koştu

Ezgi: Hociiaaammm! Kurabiye ister misiniz?
Hoca: Ah, yok sağol
Ezgi: Hocam ama ben yaptım 😔
Hoca: İyi tamam bir tane alayım

Ben, Kerem ve Tan duvarın arkasından Ezgi ve Hakan hocayı izliyorduk

Ben: Aha aldı yiyor
Kerem: Geber lan
Ben: Sus lan Ezgi duyucak, bir de bağırıyor
K

erem: Aman be, sanki bilmediği şey
Tan: Ya susun duyamıyorum amk

Ezgi: Nasıl olmuş hocam?
Hoca: Kızım sen buna ne koydun

Hakan Hoca öksürmeye başladı ve yere düşüp bayıldı.

Ben: Kerem bedduan tuttu
Kerem: Harbi lan
Tan: Lan kossaniza hoca bayıldı
Kerem: Kaplumbağa bayıldı
Ben: İmam bayıldı olmasın o
Kerem: Shh

Ezgi: Hocam?! Öldünüz mü?!
Hoca: Ezgi...
Ezgi: Evet hocam?! Bende sizi çok seviyorum teşekkürler...
Ben: Ya ne diyon gerizekalı
Tan: Ambulansı arasanıza
Kerem: Hiç işim olmaz
Ben: Arama hakkım yok
Tan: YA 112 İÇİN HAT BİLE İSTEMİYORLAR
Ben: Sen ara?
Tan: Aaa şu işe bak arkadaşlar, arkadaşımın kocası evleniyormus gitmem lazı-
Kerem: Bahaneni skiyim
Tan: Teşekkürler
Ezgi: Siz kavga ederken ben aradım bile ezikler
Ben: Napalım
Ezgi: Gotune sok
Ben: Olur

Yaklaşık 10 dakika sonra ambulans geldi ve hocayı alıp götürdüler

Ben: Ezgi git sende, skmesinler hocanı
Ezgi: Olur
Ben: Mal ya bu

Ezgi: Pardon, hangi hastaneye gidiceksiniz?
Şoför: Gotune koyim hastanesi
Ezgi: He iyi yakınmış, çıkışta gideriz dimi
Kerem: Aynen
Tan: Hmhm
Ben: He aynen gideriz
Ezgi: Kırıcı oluyonuz
Ben: Gideriz dedik, ne dedik ya
Ezgi: İyi tamam

Çıkış zamanı

Çıkışta 4'ümüz Gotune koyim hastanesine gittik.

Ben: Hastanenin adına aşık oldum
Tan: Bende, acaba benimde gotume koyarlar mı
Ben: Ben koyarım çok istiyosan
Tan: Lan sg
Ezgi: Bi susun

Ezgi, danışmanın yanına gitti.

Ezgi: Pardon, Hakan ***** hangi odada
Danışma: Hmm, bir bakalım

Ben: Bizde gidelim
Kerem: Yok kalsın sağol
Ben: İyi bekle burda, ben Hakan hocayla Ezgi'nin nikahını kıyar gelirim
Kerem: Lan

Danışma: 15. Katta 3169. Oda
Ben: asansörle mi çıkmak zorundayız...
Ezgi: Gel elini tutarım
Tan: Niye amk
Ben: Asansör fobim var
Tan: Ezgi benim de elimi tuta-
Ezgi: Hayır
Ben: Ağla ezik
Tan: Anne bu bana ezik dedi
Ezgi: İyi demiş

4'ümüz asansörle (mecbur) 15. Kata çıktık.

Ben: 3169. Oda dedi dimi
Ezgi: Evet
Ben: O da iyiymiş

Hızlıca 3169. Odayı bulduk ve kapıyı çalarak içeri girdik.

Hoca: Ezgi senin yüzünden bu hallerdeyim
Ezgi: bize fısıldayarak dramatikleştirerek sıyrılalım mı?
Ben: Evet
Tan: Evet
Kerem: Hayır
Ben: Sus sen

Ezgi: AHH BENİM GÜZEL HOCAM CANIM HOCAM BENDE BÖYLE OLSUN İSTEMEZDİM HATTA EN SEVDİĞİM HOCAMDINIZ SİZ, BİR TEK SİZE YEDİRDİM BEN O KURABİYEYİ SIRF SİZİN GÖTÜNÜZE Gİ- AY YANİ GÖZÜNÜZE GİREBİLMEK İÇİN NOLUR AFFEDİN...
Hoca: Ezgi
Ezgi: Efendim...
Hoca: Mal mısın cocum
Ben: HAHAHAH
Tan: Sessiz ol
Ben: Ama komik
Hoca: Siz kimsiniz yarram
Ben: Ben Ezgi'nin karısı
Ezgi: Hocam tanımıyorum
Ben: Orsp
Hoca: Her neyse, çok tatlı yapmışsın ondan olmuş
Ezgi: Anladım hocam özür dilerim
Hoca: Sorun değil ama bir daha olmasın

Ben: fısıldayarak hani şeker yerine tuz koymuştu lan
Kerem: Bilmiyorum tuz yerine şeker koymuştur bu mal
Ben: Neyse iyi olmuş boşver
Kerem: Aynen

Ezgi, hocasıyla yarım saat sohbet ettikten sonra zorla eve götürdük Ezgi'yi ve sonra evlerimize dağıldık.

1111 kelime oldu hadi yine iyisiniz umarım güzel olmuştur baaii