3.5

230 25 49
                                    

Ben İzana Kurokawa. Tanıştığım çocuk gözlerimi açtığımda hâlâ yanımda yatıyordu.

Kızarmış yanakları sanki her an alev alabilecek gibi görünüyordu.

Parmaklarımı yavaşça yanaklarına tuttum. Mırıldanarak daha çok sokuldu bana.

Cidden yanıyordu. Ateşi çıkmış olmalıydı.

Emin olmak için dudaklarımı alnına götürdüm. Dudaklarımdaki ısı sayesinde emin olabilmiştim.

Üzerindeki tişörtümü yavaşça çıkarmaya çalıştım ateşinin düşmesine yardımcı olmasını umarak.

Mırıldanarak zorluk çıkartsa da ve ağır bedenini kaldırmakta zorluk çeksem de en sonunda ona dar gelen tişörtü üzerinden çıkarabildim.

Saçları terden alnına yapışmış, yanakları ateşi olduğu için kızarmıştı. Vücudu da titriyordu.

Alnına yapışan saçları geriye itip parmaklarımı bu sefer alnına götürdüm.

Telaşlanmamı sağlayacak kadar yanıyordu vücudu.

Uyanıp soğuk bi duş alması gerekiyordu. Hiç geçmezse hastaneye giderdik.

Uyandırmadan önce mutfağa gidip bi kase çorba yapsam güzel olurdu. Belki de sıcak sıcak iyi gelirdi.

Mutfağa gitmek için kalkacakken belimi kavrayan elleri engel oldu bana. Uyanmamıştı. Sadece uykusunda bile bana sarılıyordu galiba.

Gördüğüm tatlı görüntüye kıkırdayıp ellerinden kurtuldum ve mutfağa gittim.

Bi kase çorba yapıp yanına geldim.

- Kaku kalk. Şunu iç de duşa gir.
- Mmm...

Çok tatlı gözüküyordu. Akşama kadar bu şekilde uğraşabilirdim onunla. Ama şuan kalkması gerekiyordu.

Saçlarına minik bi öpücük kondurup omuzlarından hafifçe sarstım.

- Mhh, efendim anne...

Demek her sabah annesi tarafından bu şekilde uyandırılıyor diye geçirdim içimden.

- Kaku, kalk artık.

Bi anda sıçrayıp kalkınca ikimiz de korkmuştuk. Gözlerini ovuşturup suratıma baktı bi süre.

- Al bunu iç.
- Ben üşüyorum.
- Biliyorum.
- Lan! Benim üzerimdeki tişört nereye gitti? Yoksa...
- He, aynen. Uyurken siktim seni.

Gözleri kocaman açılınca gülme krizine girdim.

- Sadece şaka yapıyorum Kaku. Ateşin var, onun için çıkarttım.
- Ama üşüyorum.
- Ateşin düşünceye kadar böylesin. Ben karışmam.
- Ama-
- Hadi çorba soğuyacak.

İtiraz etmeden çorbayı bitirip kaseyi kenara koydu.

- Şimdi tişörtü alabilir miyim?
- Yemin ederim küçük çocuklar gibisin ya. Hayır efendim alamazsın.
- Niye ya?
- Soğuk bi duş al sonra giyersin. Ben de ilaçları getireyim. Kalk hadi.

Üşüdüğü hakkında itirazları sonrasında zorla duşa sokup kafasından aşağı buz gibi suyu geçirdim. Daha doğrusu ona göre buz gibi, benim için gayet normal bi sıcaklık.

Hemen hemen beş dakika sonrasında "Lütfen çıkayım yoksa donacağım." deyip beni ikna etti ve duştan çıkıp yatak odasına yorganın altına kaçtı.

- Bunları giy bakayım. Tahmin ediyorum ki bunlar daha büyük.
- Uzun bir şeyler yok mu yaa?
- Var ama ateşin düşünceye kadar sana yok. Çocuk gibi davranma da giy şunları.

Israrlarım sonrasında kıyafetleri alıp giydi ve ben de o sırada yorganı yanından uzaklaştırdım.

- Onu almasaydın bari.
- Aldım bile.

Eline ilaçları ve bi bardak suyu tutuşturup içmesini bekledim.

- Bir şey söylemeliyim İzana.
- Efendim?
- Gülme ama.
- Tamam.
- Söz ver.
- Ya söyle söyleyeceksen.
- Tamam tamam. Söylüyorum.
- Bekliyorum.
- Gülme bak.
- Tamam ya aaaa.
- Ben hap yutamıyorum da şurup benzeri bir şey var mı?

Gülmeyeceğim demiştim ama dayanamadım. Koskoca adam hap yutamıyorum diyor. Çok tatlı lan. Valla ısırasım geliyor.

- Gülmeyeceğim demiştin...

Kahkahalarımı bastırmaya çalışarak konuştum.

- Öyle tatlı görünüyorsun ki gülmemem imkansız. Ve evet şurup vardı galiba. Bulup geleyim.

Alıp geldikten sonra önüne koydum. Bi süre kullanma talimatını okuyup iki kaşık alacağına emin oldu ve en sonunda ilacı içti.

- Şükür be. Sonunda içebildin.
- Tadı da bok gibiymiş.
- Valla küçük çocuklar gibisin.
- Öyleysem ne olmuş? Şu yorganı bi alabilir miyim ben?
- Daha kaç kere söyleyeceğim? Yorgan falan yok sana.
- Ben de seni yorgan olarak kullanırım.

Cümlesini bitirmesiyle beni kendine çekip sarılması bi oldu.

Vücudunun titremesi bi anlığına arttı ve daha sonra gitgide azaldı.

Burnunu boynuma gömdü ve yatağa uzanmamızı sağladı.

Boynumdaki sıcak nefesi yavaşlayınca uyuduğunu anlayıp sakince yanından kalktım ve ince bir şey örttüm üzerimize.

Geri yerime yerleştiğim anda beni belimden çekip kendine bastırdı. Ve tekrardan uyuya kaldık.

Bunu yazıp büyük ihtimalle uyumaya kaçacağım.

Vampirli fc'me de yeni bölüm yazacaktım ama uykum var maalesef.

Herkese iyi okumalarr. :D

İZAKAKUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin