ilk adım...

44 4 20
                                    

   tanrı kimin yalanıydı, ilk kim bulmuştu bu düzmece hikayeyi? küçük bir çocuk göremediği sevgi yüzünden sızlayan yaraları ile birlikte sessizce ağlarken kim uydurmuştu bu merhametli tanrı yalanını?

--------------------------------~~~~~~~~~---------------------------------

bölüme adadığım şarkı:

Fazıl Say - Akılla Bir Konuşmam Oldu

-------------------------------~~~~~~~~~----------------------------------

    bir hayli ağır tacı ile tahtına ilerlerken diğer liderlerin sessiz olmak için çaba harcanmamış kahkahalarını ve alaylarını dinliyordu genç kral.

  "bir inhimanus tahta kendisine aitmiş gibi yürümemeli!"

ancak bir hayvanın sahip olabileceği nezaketteki kahkahalar...

uzun pelerinini arkaya atarak zarifçe tahtına otururken grinin en can alıcı tonunda ki gözünü sürü liderlerinde gezdirdi. elleri dört acımasız yıl boyunca bir an olsun çıkartmadığı kolyesine ulaştı. fısıldadı usulca gri gözün sahibi:

   "başlıyorum sevgilim bana bak ve gülümse..."

sevgilisinin görmek adına tüm varlığını feda edebilecek kadar aşık olduğu gülümsemesinin aksine bu defa alaylı bir o kadar da naif bir gülümseme kondurdu dudaklarına.

   "buraya geliş sebebinizi eminim ki merak ediyorsunuzdur..."

  "kısa kes! bir inhimanus ile aynı odada olmak yeterince sinir bozucu bir de senin mavallarını mı dinleyeceğim?"

  sakinleşmek adına ufak bir nefesi ağırlıyor ciğerlerine gri gözlü.

  "bugün size söylediğim gibi en güvendiğiniz ve en güçlü askerleriniz ile geldiniz değil mi?"

birkaç onay mırıltısı,

  "önlerinizde bulunan şeyin adı imago. bu bizzat Terra Spei'nin tasarladığı bir teknoloji. eşlerinize de bunların bir kopyası verildi. onlarla aranızdaki kilometrelere rağmen canlı bir biçimde iletişim kurmanızı sağlayacak."

  "saçmalık!"

gri gözlü hükümdarın yüzümdeki gülümseme daha alaylı bir hâl aldı.

   "diyeceğinizi tahmin ettiğim için hepiniz eşleriniz ekranda belirdiği anda ona sadece cevabının onun bilebileceği bir soru sormanızı istiyorum. "

gri gözlü hükümdarın on üç liderden güç sıralamasında ikinci aptallık sıralamasında ilk sıraya yerleştirdiği lider lee dong woo öfkeyle ayağa fırlayarak tahta doğru birkaç adım yaklaştığında geriye kalan tüm liderler gözlerini inhimanus hükümdara çevirdiler. nasıl olurda bu kadar sakin kalabildiği sorusunun yanıtı ise ne yazık ki savaş ve kandan başka hiçbir şey bilmeyen bu liderler için fazla karmaşıktı.

  lider dong woo inhimanus'un sükuneti karşısındaki şaşkınlığını atlattıktan hemen sonra öfkesi hasebiyle damarları ortaya çıkmış nasır ve kıl ile kaplı elini kılıcına attı lakin kılıcı çekmedi.

  "bizimle alay mı ediyorsun inhimanus? buraya senden öncekilerin ödediği senin de ödeyeceğin verginin miktarını arttırmak için geldim başka bir şey için değil. benim sinirlerimi bozup da kılıcımı çektirtme bana!"

Terra SpeiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin