"Ne kadar saklamaya çalışırsan çalış,bazı izler ruhuna işler."
Mutluluktan ağladığımız zamanlar sağ gözümüzden yaş gelirmiş daha önce hiç mutluluktan ağladım mı hatırlamıyordum.Çok sık ağlayan biri değilimdir,genellikle ağlayacağım zaman kendimi son raddeye kadar tutar boğazımda oluşan düğümü yutup gözyaşlarımı geriye iterdim.
Uzun zaman sonra ağladığımda ise Gece'nin boynunda ağlamam ise oldukça ironikti.Geçen sene bu zamanlar bana Gece'ye sarılarak ağlayacaksın deseler muhtelemen hadi oradan derdim fakat bu gerçekti,yaşanmıştı.Mis gibi hindistan cevizi kokusunu içime çekerek ağlamıştım,onun boynunda ağlamak bile güzeldi.Mutlulutkan akan göz yaşımı sildiğimde ellerim heyecandan titriyordu,zorlukla mesajı okumaya çalıştım.
Gece Karlas:
Huh hesabımı bulman iyi oldu çünkü ben seninkini bir türlü bulamıyordum,kullanıcı adın garip.Profil fotoğrafın olmasa seni tanıyamayacaktım :). O geceden sonra nasıl olduğunu merak ediyorum.
Nasıl olduğunu merak ediyorum.
Öylece çekip gitmesine elbette kızmamıştım fakat o geceden sonra hiç mi merak etmedi diye kendimi üzerken bu mesajın gelmesiyle çok daha hissediyordum.Ellerim genelde titremezdi fakat heyecan,üzüntü,sevinç gibi durumlarda istemsizce titredi ve şu anda titriyorlardı.Ellerimi kafama koyup düşünmeye başladım.Gece'yi bekletmek istemiyordum,aynı zamanda saçma bir şey de yazmak istemiyordum.
Neden bu kadar çok düşünüyordum ki?Hep çok düşünmek zorunda mıydım,bir kez olsun içimden geldiği gibi davranamaz mıydım?Elbette davranabilirdim ve tam şu an ne yazacağımı dakikalarca düşünmeden içimden geldiği gibi yazacaktım.Hızlıca mesaja tıklayıp yazmaya başladım.
Ben:
Evet hesabını bulmak pek zor olmadı.
Yazdıklarımı silerken iç sesim susmuyordu.Ha ha öyle mi ya Eftelya sağ olsun 2 yılın sonunda insafa gelince buldu,hiç de zor olmamış.İç sesimi susturup yeni bir mesaj yazmaya başladığımda bu kez düşünerek yazmaya karar verdim.
Ben:
Sana o gece için teşekkür etmek istiyordum.Voleybol takımında olduğun için hesabını bulmam zor olmadı.
Telefonu yatağa fırlatıp beklemeye başladım.En azından az önceki mesaja göre daha iyi gibi görünüyordu.
Dizlerimi sallarken şiddeti arttırdığımı fark edip ayağı kalktığım sırada kapı çaldı.Kapıyı açmaya giderken söyleniyordum. "Of be Ef anahtarı neden almadın?Sana en az 2 defa hatırlattı-"
Kapıyı açtığımda hiç beklemediğim bir manzarayla karşılaştım.Burayı nasıl bulabilmişti,neden buraya gelmişti?Kapıyı kapatacağım sırada güçlü elleriyle kapıyı ittiğinde geriye savruldum.
Feza içeri girip kapıyı kapattığında ne yaptığına anlam veremiyordum.Üzerine yürüyüp evde kimsenin olmamasının rahatlığıyla sesimi yükselttim.
"Ne yaptığını sanıyorsun,mafya mısın?Ayrıca Eftalya'ların evini nereden biliyorsun?"
Geri çekilip kollarımı önümde birleştirdim. "Ve en önemlisi,burada ne işin var?"
Feza kafasını omzuna yatırdı. "Benim mafya olup olmadığım meçhul fakat senin içine Eftalya kaçtığı kesin.Bir şeyler ikram etmeyecek misin?Hiç misafirperver değilsin Ayza yakıştıramadım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ay Gece'ye Uzak
Ficção AdolescenteO ormanda kaybolmazdım orası benim evimdi,evimizi terk edemezdik.Ayaklarıma dallar batsa da,yaprakların içine düşüp kaybolsam da o ormandan çıkmazdım.Orman gözlerinde çıkan en ufak kıvılcım için neler yapmazdım ki?Ama şu an gözlerinde gördüğüm şey k...