Human Lord

Tanrısal Büyü

Kılıcın üstünde büyü halkaları oluşmaya başladı, kılıcı havaya kaldırdım ve yere sapladım. O anda tüm başkent buhar oldu geriye sadece düz toprak bir arazi kaldı, kılıçta yok oldu, kıyafetlerimin bir kısmı da, şehrin dışındaki insanlar duruyordu. Elimi havaya kaldırdım.

-Ruh Büyüsü: Ruh Yakalayan.

Havada ruhlar uçuşarak parlamaya başladı ve hepsi avcuma gelip yoğun bir küre haline geldi, Lisa ve Adel'in yanına gittim, kardeşimin cansız bedeni yerde yatıyordu.

-Mutlak İyileştirme Büyüsü: Kutsal Sağlık.

Vücudundaki yaralar iyileşti fakat durumunda bir değişim yoktu.

-Tanrısal Büyü: Gerçek Dirilme!

Elimdeki ruh küresi parçalanıp büyü enerjisine dönüştü ve kardeşime dokunmamla çevresinde büyük ve karmaşık bir büyü halkası oluştu, vücudu parlamaya başladı, fakat büyü halkası daha çok büyü gücü istiyordu, ellerimle büyü halkasına dokundum.

-Gerekirse benim gücümü de al ama onu hayata döndür!

Vücudumdan yüksek miktarda büyü gücü çekmeye başladı, canım yanıyor...

-Daha değil, devam etmeliyim!

Burnumda gözlerimden ve ağzımdan kan gelmeye başladı ama devam ettim, derken büyük bir ışık patlaması oldu, büyü halkası söndü, kardeşimin parlaması söndü, derken öksürerek doğruldu, birkaç defa daha öksürdükten sonra yüzünü kaldırdı ve bana baktı, yüzü gerçekten çok tatlı duruyordu, derken gülümsedi ve bana doğru sarıldı.

-Geleceğini biliyordum! Beni kurtardın!

Ona sıkıca sarıldım ve ağlamaya başladım.

-Üzgünüm, geç kaldım.

Bana baktı:

-Üzülme, bak hayattayım hala.

-Peki sen nasıl istersen.

Gülümsedi, derken Lisa şüpheli şüpheli bana baktı.

-Cidden bu kim oluyor da sana bu kadar yakın olabiliyor!

-O benim gerçek kardeşim.

Şaşkınlıkla ona baktılar.

-Adın ne?

-Adım? yok.

-Nasıl ya bu yaşa kadar kimse sana ad koymadı mı?

-Koymadı, Abi bana bir isim bulur musun?

-İsim ha, bir düşüneyim, Kena nasıl?

-Kena, sevdim.

-Peki bundan sonra ne yapacağız Ark koca şehri ve kılıcını yok ettin?

-Önce dinlenelim, yarın  sabah düşünürüz.

-Tamam.

O gece arabada yatarak uyuduk.