Birinci Bölüm

5K 685 203
                                    

Merhaba, umarım herkes iyidir ve keyfiniz yerindedir. Dün bu hesabı açıp yazılarımı sizlerle paylaşmaya başlayalı 7 Yıl oldu. 7 yılı geride bıraktık. Bu hesabın doğum gününe özel olarak ben de sizlere Tutkun'un 1.Bölümünü getirdim.

Hemdem'in ikinci kitabını kurgularken Tutkun'un hazır olan kurgusunu yazıyorum bir yandan. Başka bölüm gelir mi gelmez mi bilemiyorum. Söz vermek de istemiyorum.

Dilerim keyifle okursunuz.

###

Duyduğu sesle beline havlu bağlayıp banyodan çıkan İlbey, odaya göz attı. Herhangi bir gariplik göremedi. İlk anda göremedi çünkü aradığı şeyin, duyduğu sesin sebebinin yerde yattığını banyoya geri dönerken fark etti. Aslım'ı yerde yatarken görünce birkaç saniye şok yaşamış, boş bir ifadeyle ona bakıp kalmıştı. Loş ışığın aydınlattığı odada savsak adımlar atıp Aslım'a yaklaştı, dizlerinin üstüne çökerek yüzüne doğru eğildi.

"Aslım..." derken sesi gergin ve tedirgindi.

"Aslım, gözünü aç." Kadını omuzundan hafifçe sarsıp yüzüne bakıyor, kendisini duyup duymadığını anlamaya çalışıyordu. Saniyeler geçip dakikalara dönmeye yüz tutarken ise tedirginliğin yerini korku almaya başlıyordu ki kadının kirpiklerinin oynaştığını gördü.

Derin bir soluk alıp iç çekti ve onu kavradığı gibi kollarına alıp yatağa taşıdı. Düşerken muhtemelen başını vurmuştu. Çünkü sağ kaşının üstünde şişlik belirmeye başlamıştı.

"İlbey..." diyen kadına bir süre bakıp yataktan uzaklaştı ve dolapları karıştırarak bulduğu bir elbiseyi karısının üstüne giydirdi.

"Kıpırdamadan yat." Banyoya geçip yeniden giyinmiş ve odadan çıkmıştı. Doğruca İpek'in odasına ilerleyip kapısını çaldı.

"Kim o?"

"İpek, benim..." demesiyle telaşlı adım seslerinin kapıya yaklaşmasını dinledi ve kapı açıldı.

"Abi..."

"İpek, Aslım ablan bayıldı. Sanırım başını çarpmış. Buz alıp yanına git ve durumuna bak." İpek telaşla odasından çıkıp birkaç adım atmıştı ki abisine döndü.

"Sen..."

"Sözümü ikiletme İpek. Sen gideceksin dedim." Abisinin buz gibi sesi ve sesiyle yarışan bakışlarını görünce şaşırmıştı. Abisinin kendisine daha önce hiç böylesi bir tonlamayla konuştuğunu ya da böyle baktığını hatırlamıyordu.

"Ta... Tamam." Deyip merdivenlerden koşar adım inen kız

"Aslım abla bayılıyor ve abim yanına beni gönderiyor. Olacak iş değil. Allahım sen sonumuzu hayır et." Diye diye mutfağa girip buzluktan jel buz alıp üst kata çıktı. Hâlâ aynı yerde duran abisine hiç bakmadan Aslım'ın yanına girdiğinde kadını yatakta uzanır hâlde gördü.

"Aslım abla... İyi misin?" Yanına gidip yatağın kenarına oturdu ve kadının alnındaki şişliğe içi giderek baktı. İnce bir havlu bulup jel buzu ona sarmak için ayaklandığında ayağına dolanan şeyin ne olduğunu anlamak için gözlerini yere döndürdü.

Aslım'ı evden çıkarken görmüştü. Ayağına dolanan ise giydiği elbiseydi. Banyo dolaplarının birinden ince havlu bulup buzu sardı ve Aslım'ın alnına koydu.

"Aslım abla..." derken gözleriyle odayı resmen taradı. Yerde duran elbise, az ileride yine yerde duran gecelik, dağınık bir yatak ve yerle bir olmuş bir masa... Gördüklerinin ne anlama geldiğini bilecek yaştaydı. Kısa süre önce burada hiç düşünmek istemediği, gözünün önüne gelmesin diye zihninden itelediği bazı yakınlaşmalar yaşanmıştı.

TUTKUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin