𝗷𝘂𝘀𝘁 𝗰𝗼𝗺𝗲 𝗵𝗼𝗺𝗲; elmax

bölüm üç | "max gerçekten çok güzel gülüyordu."

İki kız saatlerce alışveriş merkezinde doya doya eğlenmişler, kıyafet almışlar, koşturmuşlar, dondurma yemişlerdi. Gülerek AVM'den ayrılırlarken dondurmalarını değiştirdiler. Ardından birkaç adım sonra gördükleri üç kişi yüzünden durdular.

"Şaka yapıyor olmalısın..." diye mırıldandı Max.

Çünkü Mike, Lucas ve Will tam karşılarında duruyorlardı. Bisikletlerine binmek üzereydiler ve bir şey tartışıyorlardı.

"Bu ne güzel bir sürpriz böyle!" dedi Max, Eleven ile birlikte onlara doğru ilerlerken.

"Ne yapıyorsun burada?" diye sordu Mike, işaret parmağını Eleven'a doğrultarak. Sinirli görünüyordu.

"Alışveriş," dedi Eleven.

"Bu onun yeni tarzı," diye ekledi Max. "Nasıl buldun?"

"Delirdin mi sen?" dedi Mike, Max'e dönerek. "Burada olması yasak!"

"Evcil hayvanın mı o?" dedi Max sinirle.

"Evet," dedi Eleven, Max'e katılarak. "Ben senin evcil hayvanın mıyım?"

"Ne? Hayır!" dedi Mike.

"O halde bana niye çöp muamelesi yapıyorsun?" diye sordu ona Eleven.

"Ne?"

"Anneannenin hasta olduğunu söylemiştin," dedi Eleven.

"Hasta," dedi Mike panikle, Lucas'a döndü.

"Öyle, çok hasta," diye ona katıldı Lucas da panikle.

"Evet hasta!"

"Aşırı hasta," dedi Lucas tekrardan. "Buraya da ondan geldik aslında..."

"Evet, alışveriş yapıyoruz," dedi Mike. "Kendimize değil, anneanneme."

"Anneannesine!" diye tekrar etti Lucas. İkisi de panik olmuş bir şekilde konuşuyordu.

"Ayrıca sana hediye almaya geldik," diye ekledi Mike. "Ama sana uygun bir şey bulamadık ve yalnızca üç buçuk dolarım var, böyle çok zor..."

"Aşırı zor," diye tekrar etti onu Lucas. En yakın arkadaşlarından birine destek çıkmaya çalışıyorlardı ama kızlar pek de dediklerine inanıyor gibi durmuyorlardı. "Her şey pahalı..." dedi çaresizce.

"Yalan söylüyorsun," dedi Eleven, Mike'a bakarak ama Mike kızın suratına bakamıyordu. Fakat bakışları yerden kızın suratına korkarak da olsa çıkardı. "Neden yalan söylüyorsun?" diye sordu Eleven çünkü anlamıyordu.

Mike ağzını açtı fakat hiçbir şey diyemedi, sadece içinden Hopper'ın tehditi yüzünden düştüğü duruma lanet okuyabildi.

Eleven, Mike'a doğru iki adım attı, doğruca onun yüzüne baktı ve kararlılıkla "Kıçına tekmeyi basıyorum!" dedi. Mike'ın kaşları çatılırken, Max'in ağzı açık kaldı. Ardından Eleven arkasını dönüp otobüse ilerlerken onun arkasından gitmeden önce gözleri Will ile buluştu, oğlan ona çaresizlikle bakarken Max ona sadece çok hafif omuz silkti. Sonra da arkasını dönüp Eleven'ın peşinden otobüse bindi.