Tanıtım

2.1K 46 7
                                    

TANITIM

      "Bazıları vardır iyiyim sorun yok dedikten sonra tavanı seyredip ağlarlar"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

      "Bazıları vardır iyiyim sorun yok dedikten sonra tavanı seyredip ağlarlar"

         Soğuk bir kış akşamıydı, saatin sekiz buçuk civarlarında olduğunu düşünüyordum. Hava kararmış sokak lambaları bulunduğum sokağı aydınlatmaya başlamıştı, İstanbul'un kalabalığından kurtulup kendi sokağımda dolaşmak kafamı biraz daha rahat ettirmişti.

         Birkaç dakika içinde telefonumun zil sesi ile müzik bölündüğünde kötü haberin geldiğine dair içime his oturmuştu bile. Ekranda "TEYZE" yazısı daha da panik olmama sebep olurken telefonu açtım.

     Telefonda teyzemin boğuk sesini duyduğumda sertçe yutkundum, gitmişti. Annem yine bizi terketmişti.

       Teyzem telefonun arkasından beni suçlarken omuzlarım çöktü, ne yapacağımı bilmez hale gelmiştim.

      Yandaki kaldırıma oturup geçen insanları izlemeye başladığımda gözlerimi kapattım, annesinin en büyük hatası Lalin'dim ben.

    Annemin zorla babamla evlenmesiyle başlamıştı herşey. Ben ve kardeşim, Gece. Sadece birkaç aylıkken babamın sinir krizi yüzünden ölmüştü zaten herşey ondan sonra başlamıştı.

     Derin bir nefes alıp ayağa kalktım eve değil evime doğru ilerlemeye başladım. Evet, ikisi o kadar ayrı kelimelerdi ki ben bile ayırt etmekte zorlanıyordum artık.

    Adımlarım kütüphaneyi kendi kendine buldu ve yine kütüphane kitaplar içinde sabahlamak için masama yerleştim. Kafamı kaldırmam ile Remzi abinin bana acıyan bakışlarını gördüm ve  kendimden daha çok utandım. Remzi abi omzuma yavaşça dokundu "Lalin kızım bak kendini harap ediyorsun yapma böyle biliyorum çok zor ve bana anlatmayı da kestin  ama tek başına  halledemezsin" ona gülümsedim "sorun yok Remzi abi  ben hallediyorum sen evine git ben buradayım" Remzi abi yine beni ikna edemeden anahtarı bırakıp gitti. Ben ise karanlıkta ağlamak yerine çantamdan yeni bir defter çıkarttım. Siyah üstünde beyaz bir kalp vardı. Her zaman yaptığım gibi kendimden şeyler eklemeye başladım ve kalbi zindan gibi yaptım sonrasında ilk sayfayı açtım ve 3.terkediliş günümü yani bugünü deftere yazdım.

Terkedildiğim 3. gün

     Yalnız olmayı, en sevdiklerimiz tarafından terkedildiğimizde öğrendik tek sorun verdikleri sözleri tutmamalarıydı bir daha tutamayacağınız sözler vermeyin

Defteri kapattım ve sandalyeye yaslandım. "Keşke sevseydin beni anne" diye mırıldandım. "Belki sen sevseydin diğerleride beni severdi" diye devam ettim o anda arkada bir sandalye çekildi ve benim bakışlarım hemen orayı buldu. Korktuğum için değil dediklerimi duydu mı diye ve 18-19 yaş civarlarındaki erkek karşımdaki sandalyeyi çekip oturdu. "Lalin'di sanırım ben Aral sanırım bazı sorunların var ve anlatıp insanlara yük olmak istemiyorsun" dediğinde gülümsedim "bana anlatabilirsin diyecekseniz gerek yok ben kendim hallediyorum." Dedim. O ise benim gibi gülümseyip dertlerimizi birbirimize anlatsak böylece kendini yalnız hissetmezsin hem ben hem sen anlatırsın olur mu?" dediğinde şaşkınca ona baktım ve "olur sanırım" dediğimde yüzü eski ciddi halini aldı ve anlatmaya başladı....

Ay ÇiçeğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin