SELAM!
eveet bu bolum duz yazi olacak keyifli okumalaar
-
Jungkook:
"nefes alamıyorum lan, bayılacağım "
sırf okulun en yakışıklı erkeği yani 'Kim Taehyung' ile buluşacağım için okula saat 6 da gelmiştim. tabi çok gerekli 5 arkadaşımda benimle birlikte gelmişlerdi.
"sikeyim senide Kim Ta-"
"bana edebilirsin ama O'na asla."
Yoongi'nin sabah erkenden okula geldiği için öfkeyle söylediği şeyleri es geçerek kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum. ben kendimi sakinleştirirken Jimin'de Yoongi'yi sakinleştiriyordu.
boşuna arkadaş demedik sonuçta öyle değil mi?
"lan hadi herşeyi anladım. LAN NİYE BU SAATTE SİKİMSONİK OKULDAYIZ!"
Hoseok'u bile sinirlendirmiştim ama pişman mıydım? asla.
"heyecandan duramadım. sizde bir sikime yarayın sözde arkadaşlar."
ama ne yazık ki bunu dememle vahşi kedi saldırısına uğramam bir olmuştu.
*
13 dakika sonra öğle arasına girecektik. tüm gün boyunca gözüm saatte ve penceredeydi.
bugün benden ders notlarını alacağını söyleyen Kim Taehyung okula bile gelmemişti.
matematik dersinin geçmek bilmeyen dakikalarında gözüm takılı kalırken hocanın tiz sesi okkalı bir küfür etmeme sebebiyet verdi.
"iki derstir uyuyan Jungkook bence bu soruyu çözebilir. hm ne dersin Jungkook?"
hocanın sözleriyle gülmemek için zor duran Hoseok ve Yoongi, hem arkadan hem de önden kalkmam için dürtüyorlardı.
güçlükle ayağa kalkıp tahtaya doğru yürürken hoca tahta kalemini, 'çözeceğim' matematik sorusunu yapmam için elime tutuşturmuştu.
yutkundum.
ve zil çaldı.
derin bir 'oh' çekip tahta kalemini hocaya teslim ettim. eder etmez Jimin'in olduğu sınıfa gidip ders notlarını aldım ve yemekhaneye indim.
yarım gün boyunca okulda olmayan Kim Taehyung gelecek miydi?
**
yaklaşık yarım saat, elimde ders notları ile beklemiştim Kim Taehyung'u.
ama gelmemişti.
arkadaşlarım çoktan beklemeyi kesmiş ve gitmişlerdi. artık gitme zamanımın geldiğini düşünerek kalkmaya yeltenmiştim ki Kim Taehyung'un derin sesi kulaklarıma değdi,
"beklettiğim için özür dilerim."
şaşkınca ona bakmayı kesip, "evet beklettin."
dediğime şaşırmış olmalı ki gözleri anlamsızca büyüdü fakat eski halini alması uzun sürmedi.
"gerçekten üzgünüm. kardeşim rahatsızlandı zaten okula da gelmedim bu yüzden."
"mm geçmiş olsun. latife yapıyordum zaten sorun değil."
kalbimin bu denli atması nedendir bilmem ama hoşuma da gitmişti.
ders notlarını masa üzerinde ona doğru ittirmiştim.
"teşekkür ederim notlar için."
"rica ederim."
"Jungkook senden bir şey daha rica edebilir miyim?"
sen yeter ki sev kulun olayım.
hayır hayır yanlış söz.
"yapabileceğim bir şey ise neden olmasın."
"ben kardeşimden dolayı bir süre daha okula gelmeyeceğim. mesaj olarak derslerde aldığın notları atabilir misin?"
kalp atış sesim Jin'in karın guruldama sesinden daha da yüksek atıyordu şuan.
"tabi olur. yani atarım sana notları."
kağıda numarasını yazdığını varsaydığım bir şeyler karalıyordu.
ve yanılmamıştım.
numarasını yazmıştı. resmen herkesin aşık olduğu Kim Taehyung bana numarasını vermişti.
kağıdı bana uzattıktan sonra ayağa kalkıp,
"görüşürüz Jeon Jungkook." deyip saçlarımı karıştırmıştı.
ama bunu yaparken nefesimin kesileceğinden haberi yok gibiydi..
-
düz yazı olduğu için bölüm diğer bölümlere nazaran biraz uzun oldu
umarım okurken sıkılmamışsınızdır
ve sondaki brightwin vibeı ÇIĞLIK