finale
son
bolumler
smut uyarisi❌❌
"Jimin, sen kal lütfen."
Yoongi'nin sesini duyunca anında durmuştu Jimin. Yavaşça, giymek için eline aldığı ayakkabısını yere bıraktı ve arkasına döndü. Yanaklarının kızarmamış olması için dualar etmeye başlamıştı ancak çoktan kızarmıştı...
Uzun süredir Yoongi'ye karşı hisleri vardı. Histen daha çok manevi hissiyatlardı. Kendisinde belirginleşmeye başlayan değişimleri fark edince çeşitli yalanlar söyleyerek kendini kandırmaya çalışmıştı ancak nafileydi. Yoongi'nin gülerken dudaklarının aldığı şekli ve yüzünün sevimliliğini aklından çıkaramayınca artık söyleyebileceği yalan da kalmamıştı.
"Konuşmayacak mısın?"
"Ne hakkında?"
"İstediğin her şey hakkında.
"Hayır."
"Artık eskisi gibi olamayacağımızı biliyorsun."
"Neden?"
"Ne demek neden?!"
Yoongi sinirlenmiş birkaç adımda Jimin'in dibinde bitmişti. Hâlâ kapının önünde bekleyen Jimin'i belinden tutup kapıya yaslamıştı. Çok yakınına yaklaşmıştı, nefesleri birbirine karışacak kadar.. Yoongi sadece itiraf etmesini istiyordu. Emin olmak istiyordu çünkü eğer Jimin kendisine karşı düşündüğünden daha farklı hissediyorsa bunca yıllık "arkadaşına" rezil olabilirdi. Jimin'in bir adım atmasını bekliyordu ve bu yüzden onu kışkırtmak istemişti.
"Bana bakışın bile normal değilken arkadaş kalmaya devam etmemizi bekleyemezsin."
Jimin konuşmuyordu. Sadece Yoongi'nin gözlerinin içine bakıyor, anlasın istiyordu. Konuşacak kadar güçlü hissedemiyordu. Yoongi, Jimin'in boynuna eğilmiş dudaklarını hafifçe sürtmüştü, biraz yukarı çıkarak kulağının altına küçük bir öpücük kondurmuş, Jimin'in belinde olan elini yukarılara taşıyıp bedenlerini yaklaştırmıştı.
"sadece arkadaş olduğumuzu söyleme bana. bu hiç mantıklı değil."
Şu anda en güzel itiraf şekli, kesinlikle cesur olmaktan geçiyordu Jimin için. Dolgun dudaklarını birkaç saat önce birleştirdiği pembe ama sert dudakların arasına hapsetmişti. Dudakları üzerinde hissettiği dolgunlukların gülümsediğini hissedebiliyordu. Ve bu kesinlikle sıcaklamaya başlayan kasıkları için hiçte iyi değildi.. Yoongi'nin kemikli ve bembeyaz elleri Jimin'in vücudunun her noktasında geziniyordu. Öpüşmelerine hiç ara vermezlerken Jimin'in kalçasına inmiş eller onu sıkıca kavramış ve parmak uçlarına yükselmesine sebep olmuştu. Bir anda kendini Yoongi'nin kucağında bulmuştu. Bacaklarını onun beline dolayınca ellerini saçlarına çıkarmış, nefes almayı dert etmeden öpüşmeye devam ederken yumuşak tutamlara tutunmuştu, destek almak için.
"Seni seviyorum."
Islak seslerin arasından cılız çıkan ses Jimin'e aitti. Yoongi ise duygularını kelimelere döküp vakit kaybetmek yerine ten temasına devam etmeyi seçmişti. Jimin kucağındayken kendi odasına doğru ilerlemeye başladı. Kapısı açık olan odaya girince ayağı ile kapıyı kapatmış kucağındaki bedeni dudaklarını ayırmadan nazikçe yatağa bırakmıştı. Bu görüntü çok hoşuna gitmişti. Sarı saçlı, bembeyaz teniyle, masum yüzüne nazaran arsızca şişmiş ve kızarmış dudaklarıyla biricik bebeği onun yatağına serilmişti ve kokusunu soludukça adını bile unutmaya başlamıştı. Kendi üzerindeki tişörtü çıkartmış ve Jimin'in üzerine eğilmişti. Boynuna öpücükler kondurmaya başlamışken elleri hızlıca tişörtün içinden karnını okşamaya başlamıştı.
