Özel Jk Hizmeti

126 11 13
                                    

(Nolur medya ile okuyunnnnn)

Taehyung'un gözünden;

Jungkook ile konuşmamızın ardından 30 dakika kadar kapı çaldı.

Bu kadar hızlı geleceğini düşünmemiştim ve koşar adımlarla kapıya doğru ilerledim. Günler sonra yüzümde anlamadığım bir sırıtışla o geldiği için seviniyordum.

Kapıyı açtığımda Jungkook ve onun kocaman gülümsemesi ile karşılaştım. Elinde de koca bir fırın torbası vardı.

Siyah marvel tişörtü arada nadiren taktığı o gözlükleri ve şampuan kokusunu burdan bile alabildiğim siyah dalgaları saçlarıyla o kadar güzel gözüküyordu ki...

Onun gibi bir çocuğun sevgilisi olmadığına şaşıyordum. Ya da belki vardı sadece ben bilmiyordum.

"Eee içeri almıyor musun beni?" dedi Jungkook.

Bir an affalayarak kapının önünden çekildim ve içeri geçmesini sağladım.

Stüdyo daire de yaşıyordum. Ailemin gönderdiği para ancak böyle bir eve yetiyordu fakat ben yine de evimi seviyordum.

"Otursana" dedim koyu kahve koltuğu işaret ederek. Jungkook ise elindeki fırın poşetini bana verip oturdu.

"Tanrı aşkına 5 tane açmayı kim yiyecek Jungkook?" diye sordum gülerek

"Hayır 4 diğerini kendime aldım bir kere üstüne konma."

"Peki peki yemedik açmanı." dedim tabaklara açmaları yerleştirirken.

Cidden hâlâ bu açmaları sevdiğimi nasıl unutmamıştı anlayamıyordum. Namjoon ve Seokjin bile en yakınlarım olmalarına rağmen bu açmaları sevdiğimi bilmiyordur.

"Ee anlat bakalım nasılsın?" diye sordu Jungkook uzattığım açma tabağını alarak.

Koltuğa otururken ona cevap verdim.
"Ah bilmem kötüyüm herhalde."

"Aman Taehyung-shi üzgün olma. Hayat bu tarz olumsuz duygular için oldukça kısa"

Bana Taehyung-shi demişti. Ve bu yine ve yine asla anlayamadığım sırıtışlardan birinin yüzüme oturmasını sağladı.

Jungkook konuşmaya devam ederken hem açmamı yiyor hem de onu dinliyordum.

"Hem bu tarz insanlar hayatından çıktığı için mutlu olmalısın değil mi ama? Çünkü artık sana daha fazla zarar veremeyecekler." dedi ve konuşması biter bitmez o da açmadan bir ısırık aldı.

Benden bir yaş küçük olduğuna inanmak bazen zordu çünkü çoğu zaman oldukça olgun konuşuyordu.

"Aslında haklısın galiba Kook."

Jungkook bir anda öksürmeye başladı.
"S-sen bana Kook mu dedin?"

Telaşla sırtına vururken bağırarak sordum.

"DEMESE MİYDİM?! ÖZÜR DİLERİM"

Sonra Jungkook belli belirsiz gülmeye başladı "Hayır b-ben sevdim Yani diyebilirsin ama istiyosan tabii."

Omzuna sertçe vurdum. "Aptal korkuttun  beni. Öleceksin sandım bir an. Ayrıca tabii ki isterim."

Bana masum masum bakarak "Özür dilerim." dedi. Bu haline dayanamayıp gülmeye başladım beni görünce dayanamayıp o da gülmeye başlamıştı.

Gülüşmemiz bittiğinde ona doğru döndüm. "Seninle tanıştığım için çok mutluyum Kook."

"Bende Taehyung-shi bende hem de çok." dedi Jungkook irislerini benimkilere kitleyerek ve bir süre öylece bakıştık.

LOVER BOY|TAEKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin