1

296 30 14
                                    

Çok çok uzun zaman önce, küçük bir kasabada bir kral ve karısı küçük şatolarında mutlu bir şekilde yaşarlardı. Kral hep bir oğlunun olmasını isterdi ama yıllardır çocuğu olmamıştı. Kral son çare olarak Tanrı'ya yalvarmaya karar verdi.

"Yüce Tanrı, uzun zamandır isteğimi biliyorsun. Senden aileme yakışır, güçlü kuvvetli bir erkek evlat istiyorum. Kraliyet soyumun bu şekilde sonlanmasına izin veremem!"

Kralın bu dileği Tanrı'ya ulaşmıştı sanki. Şimsekler çaktı, yer gök adeta inledi. Rüzgarın esintisiyle birlikte biri kralın kulağına fısıldadı.

"Beni dinle Ademoğlu, sana dilediğin gibi bir erkek evlat vereceğim ama her şeyin bir bedeli var. Oğlunun ismi Jongho olacak. Yakışıklı, yetenekli ve cömert demek. Jongho 16 yaşına geldiğinde genç bir adamla tanışacak ve aşık olacak. Ama onların aşkına engel olursan, sözümü dinlemediğin için bu senin sonun olur."

Kral kendini kurnaz sanardı. Ama yeterince akıllı mıydı, yoksa aptalın teki miydi? Yaklaşık 1 hafta sonra kral, karısının hamile olduğunu öğrendi. Hamilelik sürecinde bir sürü hizmetçi ve köle satın alarak karısına yardım ettiğini düşünüyordu. Küçük Jongho sihirli bir bebekti. 5 ay içinde gelişimini tamamlamış, gayet sağlıklı bir şekilde dünyaya gelmişti. Jongho'nun doğumu tüm kasabada, hatta dış çevredeki kasabalarda bile duyulmuştu.

Kralından kraliçesine, tüm çevre kasaba halkı Jongho'yu görmek için şatoya gelmişti. 40 gün 40 gece kutlama yapıldı ve daha şimdiden "İleride onu kızımla evlendireceğim." muhabbetleri başlamıştı. Şatonun tüm köle ve hizmetçileri Jongho'ya tapar derecede ilgi gösteriyordu. Yediği önünde, yemediği arkasındaydı. Bebeğin bir ağlaması tüm yeri göğü inletebilirdi.

Jongho 5 yaşına gelene kadar kral onu şatoda hapis olarak yaşatmıştı. Şatodan dışarı çıkmasına kesinlikle izin verilmiyor, hatta odasının pencereleri bile belli saatlerde kısa süreliğine açılıyordu. Bu sayede kral, Jongho'nun erkek arkadaş edinmesini engelleyebileceğini düşünüyordu. Ama yıllar sonra kendine en büyük kötülüğü kendisinin yapacağının henüz farkında değildi.

Jongho'nun büyüme sürecinde kral onu at binmeden kılıç sallamaya kadar eğitmişti. Kolları çok güçlü olduğu için zorluk çekmeden savaşabiliyordu. Bunun yanı sıra okuma yazma derslerini de düzenli olarak alıyordu tabii. Kral oğlunu soylu bir prens olarak yetiştirmek istediğinden, korece derslerinin yanı sıra ingilizce, fransızca, almanca ve ispanyolca dersleri de aldırtıyordu. Şatoya girip Jongho'ya ders veren her öğretmen onun ne kadar başarılı olduğuyla övünüp dururdu.

Her şey çok güzel giderken Jongho 8 yaşına girdi ve kral oğlunda kendince bazı gariplikler fark etmeye başladı.

A Royal Dream | JongSangHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin