Kupa Kızı ve Sinek Valesi

Birinci Bölüm; Bir Göze Bir Ejderha

Uyarı: Öncelikle herkese merhabalar diyerek açılışı yapayım. Bu hikayedeki bazı olaylar diziden ve kitaptan bağımsız ilerleyebilir. Lütfen hikayeyi okurken buna dikkat ediniz. Herkese keyifli okumalar dilerim. :))

Kralın Şehri'nin kocaman sarayı, Rhaenyra Targeryan'ın acı çığlıkları ile inliyordu. Henüz 18 yaşında olan genç kadın, daha önce hayatında böyle bir acı ile başa çıkmak zorunda kaldığını hiç hatırlamıyordu. Yattığı yerde acılar içerisinde kıvranırken etrafındaki kalabalık da ona hiç yardımcı olmuyordu. Yapabildikleri tek şey kendisini teskin etmeye çalışmaktı ama bunun da hiçbir yararı yoktu.

Genç kadının ilk doğumuydu. Doğum yapmak bir kadın için zaten çok zor bir şeydi ancak ilk doğum şüphesiz ki çok zordu. Hele de ilk doğumunuzda bir değil iki çocuk birden doğuruyorsanız Tanrı yardımcınız olsundu.

Doğum sancıları gece başlamıştı. Doğumu zaten bu zamanlarda beklenen bir şeydi ancak gece sancıyla uyanmak kadını ciddi anlamda korkutmuştu. Hâlbuki hamilelik haberini duyduğunda ve çocuklarının ikiz olduğunu öğrendiğinde ne kadar da sevinmişti. Hamileliği ilerledikçe bebekleri bir an önce dünyaya gelsinler diye heyecanlı ve sabırsız bir bekleyiş süreci içerisine girmişti. Doğum yaklaştıkça da baş edebileceğini düşünmüştü. Çevresindeki herkes onu rahatlatmıştı. Ancak şimdi çektiği acı, bebeklerin bir türlü rahimden aşağıya inmeyişleri, kendi bedeniyle, kendi çocuklarıyla vermek zorunda kaldığı savaş kadını ciddi anlamda yormuştu.

Ebe kadın sürekli ıkınmasını söylüyordu. Rhaenyra artık kadının sesini duymaya tahammül edemiyordu çünkü saatlerdir yaptığı tek şey buydu. Boşa ıkınmaları yüzünden hali kalmamıştı. Hizmetçilerden birisi terini silmeye çalışıyordu. Ona şu anda güç veren tek şey; hemen sağ tarafında elini sımsıkı kavramış kocası Leanor Velaryon'du.

Yorgun gözlerle kocasına, arkadaşına, sırdaşına baktı genç kadın. Kendisi gibi o da çok korkuyordu. Bu haline rağmen adamın gözlerinde korkuyu görebiliyordu. Kendisi gibi o da ilk kez böyle bir ana şahit oluyordu. Yine de genç adam yaşadığı korkuyu belli etmemeye çalışıyor, bütün dirayeti ile kendisine destek olmaya çalışıyordu. Rhaenyra için Leanor'un burada olması çok önemliydi. Normalde bebeğin babasının doğum anında olmasında herhangi bir sorun yoktu. Ancak mesele şuydu ki Leanor'un birazdan doğacak çocuklar ile herhangi bir kan ve can bağı yoktu.

"Yapabilirsin Rhaenyra" diye destek vermeye çalıştı genç adam. Kendisine olabildiğince güç ve umut aşılamaya çalışıyordu. Ancak adamın bu sözleri Rhaenyra da daha çok ağlama isteği uyandırmıştı. "Yapamıyorum. Galiba yapamayacağım da..."

Aklına doğumda ölen annesi Aemma geliyordu. Belli ki bu gidişle sonu annesi gibi olacaktı.

Korkular ve kâbus gibi olan senaryolar kadının beynine hücum ederken, gözleri bir an için dış kapıya kaydı. Yanındaki Leanor gibi kendisinin sağlıkla doğumu tamamlamasını bekleyen birisi olduğunu adı gibi biliyordu. Şüphesiz ki şu anda Leanor'un yerinde kapıda bekleyen o kişi burada olmalıydı. Ancak böyle bir şeyin imkânsız olduğunu Rhaenyra da Leanor da kapıda bekleyen ve bebeklerin biyolojik babaları da adları gibi biliyorlardı.

Nihayet bol acıyla ve çığlıkla geçen bir saatin sonunda ilk doğum gerçekleşmişti. Bir oğlan çocuğu doğmuş ve şu anda da hizmetçilerden birinin kucağında hüngür hüngür ağlıyordu. İlk doğumun başarıyla gerçekleşmesi Rhaenyra'ya daha da güç vermiş ve ikinci doğum da daha kısa sürede sağlıkla tamamlanmıştı.

Şimdi kadının bir kolunda bir erkek çocuğu, diğerinde de bir kız çocuğu vardı. Rhaenyra çektiği acıların sonunda onlara kavuşmuştu. Hayatı boyunca böylesi bir mutluluk yaşadığını da hatırlamıyordu genç kadın. Yorgun yüzünde eşsiz bir gülümseme ile bebeklerine bakıyordu. Kısa bir süre onları öptü kokladı ve sevdi. Sonrasında bebeklerden birini kocası Leanor kucağına aldı. Genç adamın mutlulukla parlayan dolu dolu gözleri önce kucağındaki erkek bebekte, sonrasında da Rhaenyra ve onun kucağındaki kız çocuğunda gezindi.