Neredeyse iki saat geçmişti Hoseok'un odasına girmesinin üzerinden. Deli gibi merak ediyordu ardında bıraktığı ikilinin ne yaptığını.
Sadece merak etmiyordu, heyecanlanıyordu da. Kalbi öyle hızlı atıyordu ki.. onların varlığını bilmek bile kendisini mahvediyordu.
Daha fazla dayanamadı, merakına yenik düştü. Derin bir nefes alarak sandalyesinden kalktı. Artık içeri girmeliydi.
Duvardaki küçük aynadan kendisini inceledi. Yüzünü, saçlarını, dişlerini ve bedenini. Fena değildi.
Ufak ufak öksürerek sesini bulmaya çalıştı. Sevgilisiyle buluşmaya hazırlanan liseli aşıklar gibi hissetmekten kendini alıkoyamayordu.
"Bu kadar şapşal olma Hoseok, sakin ol!" kendi kendini rahatlatmaya çalışarak mırıldandı.
Oyalanmayı bırakıp yavaşça kapıyı açtı, ufak koridoru geçip salona ulaştı.
Karşılaştığı görüntü kendisini şaşırtmıştı. Onları oturuyor, sarılıyor olarak falan görmeyi bekliyordu.
Ancak karşısındaki görüntü içini yumuşacık yapmıştı. Jeongguk gri koltuğa uzanmış mışıl mışıl uyurken, Taehyung'sa amerikan tarzı mutfakta bir şeyler pişirmekle uğraşıyordu.
Bu görüntüyü tarif etmek kolay değildi, en kısa şekilde açıklayacak olsaydı; ev gibi derdi. Evinde gibi hissetmişti. Her şey doğaldı, sanki yıllardır bu görüntüyü görüyormuş gibi.
Sessizce arkasını dönük bir şeyler pişirmeye çalışan Taehyung'a doğru ilerleyip ne yaptığını izledi.
Taehyung'u iyi tanıyordu, onun mutfakta pek de iyi olmadığını bilecek kadar.
Kesme tahtasının üzerine yerleştirdiği tavukla bakışıyordu. Belli ki ne yapacağını bilmiyordu. Gülümsedi Hoseok bu sahneye, sevimliydi.
Tavuğu kaldırıp gözü hizasına getirip her bir tarafını inceledi, Taehyung. Ardından dudaklarını büzerek,
"Ne yapmalıyım seni minik tavuk?" diye kendi kendine mırıldanınca kahkahanı tutamadı Hoseok. Şu an Taehyung'un yanaklarını ısırmak istiyordu.
Taehyung arkasından gelen sesle yerinde sıçramış, elini göğsüne koyarak gözlerini kapatmıştı.
"Hoseok korkuttun beni." dedi derin bir nefes alarak.
"Tanrı aşkına neden tavukla konuşuyorsun Tae?" kahkahası solmazken zorlukla konuştu.
"Yardım alacak başka kimsem yoktu ki." diyerek omuz silkti. Hoseok yanına yaklaştı,
"Sana yardım edeceğim." tavuğu eline alırken konuştu, birbirine sürtünen ellerini görmezden gelmeye çalışarak.
"Ah cidden çok iyi olur, tek başıma becerebileceğimi sanmıyorum."
"Biliyorum." bu sözünden sonra ikilinin arasına sessizlik çöktü. Duyulan tek ses tavuğa çarpan bıçak sesiydi.
"Hyung.." Taehyung sessizce seslendi. Hoseok eskiden ne zaman ciddi bir konu konuşsalar Taehyung'un kendisine 'hyung' dediğini anımsıyordu.
"Beni affettin mi?" diye fısıldadı, sesi çok güçsüzdü. Hoseok omuz silkti.
"Pek değil." dedi dürüstçe, ondan saklamak istemiyordu kızgınlık ve kırgınlıklarını.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Takeover, vhopekook ✓
Fanfiction𝗝𝗲𝗼𝗻𝗴𝗴𝘂𝗸𝟵𝟳: Sevgiline sahip çık Hoseok, Oldukça yakışıklı. ⑅ Threesome