SILENCE 2 : THE CURSE

5

Kör kütük sarhoş olduğumuz ama mükemmel geçen bir geceden sonra kendimi inanılmaz motive olmuş hissediyordum. Ama yaklaşık bir haftadır peşimi bırakmayan huzursuzluk gittikçe derinleşen bir kuyu olmaya başlamıştı. En kötüsü de buna neyin neden olduğunu bilmiyordum.

"Gayet iyi gidiyorsun , peki ya Hogwarts'taki dört büyük binadan biri olan Slytherin ortak salonunun zindanlarda bulunma nedeni nedir."

Durdum.

"Salazar Slytherin, diğer binaların kurucularıyla asla anlayamamış ve kendini zindanlara layık görüp herkesin uzak durduğu bir bina olmaya karar vermiş."

Hermione olumlu bir şekilde başını salladı.

"Toparlanmana sevindim."

Elindeki kitabı kapattı ve diğer koridora döndü. Ben de arşive doğru ilerlemeye başladım.

Bir çift elin beni tutup bir sınıfa çekmesiyle yüreğim ağzıma gelmişti.

"Tanrım Ginny , ne halt dönüyor?"

"Bu o değil."

"Ne?"

"Bu Harry değil."

***

Anlayamıyordum.

"Maddie bu asla olmadı. Harry odasından asla çıkmaz oldu. Benle çıkmadan önce bile doğum günümü hatırlar ve ufak hediyeler alırdı. Bugün yüzüme bile bakmadı. Beni tanımıyormuş gibi davranıyor."

Koridor boyunca hızla ilerliyor ve mantıklı bir açıklama bulmaya çalışıyordum. Sonra da aklıma Harry'nin Noel partisine bile katılmadığı geldi. Bir terslik vardı.

Kapıyı tıkladım.

"Gelebilir miyim?"

"Madison , içeri gel."

Aklıma yazdım.

1-) Harry bana asla Madison diye seslenmez.

"Ne yapıyorsun bakalım?"

Elindeki kitabı kapattı.

"Öyle sınava hazırlık."

Koltuğa oturdum.

"Hangi sınav?"

"Karanlık Sanatlara karşı savunma."

2-) Harry asla bir hafta önceden bir sınava çalışmaya başlamaz.

"Ginny'nin doğum gününü unuttuğunun farkındasındır herhalde."

Dedim.

"Evet aramız biraz limoni."

3-) Harry haklı da olsa haksız da olsa asla biriyle arasının bozuk olduğunu dile getirmez.

Elimdeki bardağı ona uzattım.

"Sana biraz siyah kahve getirdim. Bilirsin uzun zamandır görüşemedik."

Elimdeki kahveyi aldı.

"Tanrım hayatımı kurtardın." Dedi koca bir yudum alarak.

4-) Harry , siyah kahveden nefret eder.

***

"Evet sanırım bir terslik var."

Gözlerini kocaman yaparak bana döndü.

"Sanırım mı?"

Her neyse der gibi başımı salladım.

"Dumbledore'dan başka seçeneğimiz var mı?" Dedi sonra.

"Biraz bekle. Haber edeceğim."

Odama gittim ve beklemeye başladım. Bir iki dakika sonra kapı ard arda çalmaya başladı.