kırık kalem

yanlışlık var

Ramazan koğuşa girdi etrafta bir sürü kişi vardı ona baktılar Allah kurtarsın dediler içeri girip yatağına eşyalarını koydu asyayı ve kızını düşündü yaşlı bir adamla tanıştı adı fazıldı adam ona çay getirdi o anda Tamer diye biri çaya çarpıp bilerek döktü ve dediki
Tamer:bizde katillere çay yok dedi
Fazıl :oda insan dedi
O anda ramazan ayağa kalktı üstüne yürüyecekti Fazıl durdurdu tamam oğlum otur dedi ramazan oturmuştu ama hâlâ sakinleşmemişti İlk günden ona katil muamelesi gösteriyorlardı  yatağa uzandı asyanın resmine baktı Asya'da kapıdan ayrılmıyordu sultan ve selim geldiler onu Kemal'in arabasıyla eve götürdüler asya evin içine girdi evine baktı kızına baktı sarıldı bağrına bastı kızını o anda ramazanın fotoğrafını gördü ve fotoğrafı öpüp ağlamaya başladı hıçkıra hıçkıra hıçkıra ağladı sultan onu sakinleştirdi o anda kapıya ve cam'a taş atıldı Hüseyin'in oğlu ve kardeşleriydi bunlar katiller kasabayı terkedin dediler selim ve kemal dışarı çıktılar vurmaya kalktı Hüseyin'in kardeşi biz ne katiliz ne katilin soyuyuz dedi selim lafını bilde konuş dedi Hüseyin'in kardeşi bilmesek ne olur dedi üstüne yürüdü yoksa planlayıp hepiniz mi yaptınız dedi o anda ramazanın diğer arkadaşı selim,köyün berberi Hamit,köyün kahvecisi Asım ve minübüscü Sait geldi onlar tek değil siz kime katil diyorsunuz dedi Semih bakın öfkeme yenilmeden kaybolun dedi uzaklaştılar iyimisiniz dedi Sait iyiyiz iyiyiz ramazanı kurtaramadık ama iyiyiz dedi selim Semih ise benim haberim yoktu ramazan yapmaz dedi kemal hadi içeri geçelim konuşalım dedi ramazanda yatağına uzandı uyumak istedi ama uyku tutmuyordu bir yanlışlık var diyordu sonra uykuya daldı ve sayıkladı Fazıl onu duydu kabus görüyor diye uyandırdı yok bişey dedi ramazan ailesini özlemişti asya çay içti ağladı ramazanı kurtarmalıyız dedi kemal selim ama nasıl dedi huriyenin kızı Elif avukattı kasabaya gelmişti onu çağırdılar mevzuyu konuştular bundan sonra Elif ramazanın avukatıydı elif gitti asya uğurladı selim ve diğerlerini ramazan asyasını düşünüyor ramazanda Asya'yı düşünüyordu asya uykuya daldı birden garip bir rüya gördü bozkırın ortasında bir tarlada idiler kurak bir tarla ramazan bir yöne gidiyordu asya bağırdı ramazan duymadı gittikçe gittiler ramazan bir dağın tepesine çıktı orada uykuya daldı asya seslendi sonra Asya'da uykuya daldı ve birden uyandı sabah olmuştu çok korkmuştu komşusu gamze geldi bu halin ne dedi asya gördüğü rüyayı anlattı gamze ona şu getirdi kahvaltıyı hazırladı kardeşi aylin ve babası ahmette geldi asya yemeği yedi rüyası aklına geldi ramazanı görmeliyim dedi kızını da aldı dışarı çıktı onu görebilecekmiydi?