Bazen seni geceyle karıştırıyorum.
Gölgen var mı yok mu belirsizsin.
Saat kaç oldu bekliyorum gelmeni.
Sokaktaki lambaların durdurulamayan öksürükleri yankılanıyor caddenin orta yerinde.
Karanlığın yükünü sırtlanmaktan,
Parmak uçlarında yürüyen bir kelebeğin sırtı bükülmüş.
Sırtlanlar sarmış yıldızların tepesini.
Hilal var gökte çok yükseklere oturmuş.
Isırgan otuyla yıkanmış kaldırım taşlarının çizgileri.
Gökyüzünü yağmalamışlar.
Sakatlanmış gezegenler kalmış elimizde.
Dolunayı kanadından ısırmışlar.
Hilalin kamburu çıkmış tanıyamamışlar.
Sokak yine eskisi gibi
Seni beklerken aynaları kırmışlar yan dairede.
Anlayacağın
Yine her şey saniyeler içinde eskimiş
Şehir ceketini giyip uykuya çekilmiş...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAŞAMAK LEKESİ
Thơ caGördün mü ? Dün gece çaresizce sana tutulan ayı kurşunladılar... Yaşamak kirli hastalık. İse buluyor insanın gözlerinin içini. Puslu ve tozlu bakıyorsun dünyaya. Yazılar kaynıyor kazanda Ve bu hastalık bir türlü bulamıyor şifayı. Seninse hala gözl...