Gri bir pazartesi akşamında
Herkes uykudayken
Hastalanan bir iki şiirin yaralarına pansuman yapmıştım.
Ve bir kazanın içine atıp kaynattım onları.
Yine de
Yaşamak kirli hastalıktı işte
Hiçbiri bulamadı şifasını.
Burunlar tütmelerin hikayesini iyi bilirlerdi.
Kokular estiği yerden ayaklara çelme takarlardı.
Başında kavak yelleri estiğinde
Bilirsin işte
Düşersin ve kirletirsin ellerini.
Yaşamayan yoktur bunu.
Kendine kızmaya vaktin kalmaz.
Ve sen
Ciğerlerimde suladığım havamdın.
Kaburgalardan oluşmuş mahzenimde
Korkulukların ardına oturtmuştum seni.
Nefes aldıkça kalmalı aklında bu söylediklerim.
"Yaşamak kirli hastalık".
Unutmak iyileştirir mi akılda biriken lekeyi ?
Bilmiyorum.
Hayat işte, gün gelir
Unutmak bile unutturur bazen kendini.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAŞAMAK LEKESİ
PoesíaGördün mü ? Dün gece çaresizce sana tutulan ayı kurşunladılar... Yaşamak kirli hastalık. İse buluyor insanın gözlerinin içini. Puslu ve tozlu bakıyorsun dünyaya. Yazılar kaynıyor kazanda Ve bu hastalık bir türlü bulamıyor şifayı. Seninse hala gözl...