AÇIK YARALAR RESİTALİ

1.1K 50 18
                                    


🕯

"İçte tutulan gözyaşları akıtılanlardan
daha acıdır."

Stefan Zweig

okumaya başladığınız tarihi yazar mısınız?







İnsanın bazen söküp atması gereken fakat atamadığı bağları vardır. Hatırlamak istemediği kâbuslara dönen hatıralar,sözleyişler... Nefes almak dokunulmazlık kadar değerli gelmeye başlar bir zaman sonra bir adım atarsın ve arkanda bıraktıklarında gördüklerin sadece bir toz bulutuyla kalır. Ta ki bir adım daha atana kadar. Bitti. Aslında daha yeni başladığının farkına varırsın. O cehenneme geri dönmek isteyecek kadar yırtarsın kendini ama bir adım attın mı bunun devamının geleceğinden emin olmalısın. Sen istesen de istemesen de.

Yağmur yağıyordu. Donuma kadar ıslandığıma yemin edebilirdim fakat sanki içimde yanan cayır cayır bir ateş vardı sanki aldımdan yere düşen yağmur damlaları değilde sıcaktan dökülen ter gibiydi. Etrafta bir koşuşturma ve kaos vardı insanların bu havada derdi neydi? Gözlerim otobüs durağının hemen yanında olan kazaya kaydı bir araba tepe taklak halde duruyordu diğeri ise bitişik halde ona yaslıydı ve mahvolmuştu. İçeride baygın halde yatan iki insan vardı birisinin kafasından durmaksızın akan kanlar, diğeri ise kadındı onun yüzü siyah saçlarından dolayı kapanmıştı sağ eli kazadan dolayı kırılmış camın dışına doğru sarkıyordu ve yüzük parmağında kocaman bir alyans vardı. Gözlerimi oradan kaçırıp olay yerindeki insanlara çevirdim kafamı birbirine yumruk atan insanlar,yere sıçrayan ve yağmurun etkisiyle su birinkitisine bulasan kan, köşeye çekilip elleriyle kulaklarını kapatıp kendilerini sakinleştirmeye çalışan kadınlar,polis siren sesleri,ambulans için yana çekilip yol açan arabalar çocukların donmuş suratları ve elleriyle çocukların gözünü kapatan evebeynler.

"Hayatının sonuna kadar vicdan azabından aklını yitirip kendi sonunu getirecek" Yanımdaki sesi duymamla irkildim ve yanımda duran kırk-elli yaşlarındaki adama döndüm. "Anlamadım?" Bu yanıtıma karsı dişlerini gösterip hafif gülümsedi parmağıyla arkadan çarpan adamı gösterdi "o adam bu kazayı bilerek yaptı,hatta kendisini sonunda o öndeki kadın ve adamın ölüceği gibi biliyordu." Kaşlarımı çatıp mahvolmuş arabaya tekrar baktım. "Az önce hayatının sonuna kadar vicdan azabı çekicek demiştiniz ama ölüceğini bilerek planladı diyorsunuz." "O öyle planladı" diye devam ettirdi.

"Ama işler istediği gibi gitmedi. Öndeki kadın onun öz annesi yanında oturan adam ise kardeşi daha doğrusu üvey kardeşi." Duyduklarımla adama tekrardan döndüm baştan aşağıya simsiyahtı kafasına geçirdiği kapşonlusuyla yüzü hafif karanlıktı ama net bir sekilde görebiliyordum yüzünü bana hiç çevirmeden konuşmaya devam etti.  Bu gece o adamı öldürmek için planladı bütün bunları fakat sürücü koltuğuna öz annesi değil de sevdiği kadın binecekti. Fakat öyle olmadı ve bunu tam fark ettiği an vazgeçecekti. Ama her şey için çok geçti."

Ağır bir şekilde yutkundum. Daha fazla dinlemek istemiyordum anlattıklarının doğrulunun ne kadar olduğunu bile bilmiyordum ama gözleri o kadar kara ve kendinden emin bakıyordu ki şüphe dahi edememiştim. Bu gece o arabada sevdiği kadını ve hem sevdiği kadını elinden alan hemde annesini elinden alan adamdan kurtulmak için binmişti o koltuğa. Artık tamamen öksüz,annesiz.

"Ezmek istediği sevdiği kadındı fakat ezilen canından çok sevdiği annesi oldu."

Annesi neden onu bırakıp üvey bir çocuk aldı ki?

Bu sorumdan sonra gözleri ilk defa bana döndü. "Bunu ne sen ne ben ne de o biliyor"

"Peki siz kimsiniz? Bunların hepsini nereden biliyorsunuz?"

"Yerseren"

"Ne?"

Beni umursamayıp cebinden paketteki son sigarayı çıkarıp dudaklarına yerleştirdi "yoksa sende mi kaçıyorsun buralardan?"gözüyle yanımda duran bavulumu göstererek. Acıyla gülümsedim "her ne kadar bu dünyadan kaçmasam da bu kırgın şehirden kaçıyorum diyelim." Biraz daha burada oyalanırsan uçağa gidicek olan otobüsü kaçıracaksın ama bunu demesiyle kendime gelmem bir oldu gözlerim kalkmak üzere olan otobüsü görünce hemen bavulumun tutacağını actım ve yanımdaki adama döndüğüm an çoktan gitmiş olduğunu gördüm etrafa hemen bakındım ama yoktu. Gitmişti.

Hızlı adımlarla otobüse doğru ilerledim ıpıslaktım ve kesin hasta olacaktım hızlıca bavulumu yerleştirmeleri için oradaki adamlara verdim ve otobüse binmek için sağ ayağımı birinci basamağa attığım sırada kulaklarıma bir ses doldu

"ARKADAN ÇARPAN ADAM YAŞIYOR FAKAT ÖNDEKİ İKİ KİŞİDE ÖLMÜŞ YAŞAYAN ADAMIN ADI AHMET YERSEREN"

Babasıymış...

🕯

Yeni bir kurgu ile geldim efe naz hikayesi olacak bana güvenin yeni bölümleri bekleyin oy vermeyi ve yorum atmayı unutmayın öptüm hepinizi.

Açık Yaralar Resitali Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin