Kahdeksantoista

345 23 12
                                    

"Todoroki'den"

Gözlerimi açtığımda ağzım ve burnumda bir maske elimin üstünde ise sarıgılı birşey olduğunu hissettim. Elimi hafifçe görebileceğim şekilde kaldırdığım da serum olduğunu gördüm.

Ben şu an hastanede ne yapıyordum?

Natsuo: Abla uyandı Shoto! Shoto nasıl hissediyorsun?

Abimin sesini duymam ile bir daha midem bulandı. Hala burada ne işleri vardı? Saat kaçtı? Bakugou beni aramıtşır ve merak etmiştir de.

Bakugouyu istiyorum.

Fuyumi: Bizi korkuttun Shoto..

Yüzümü sola çevirdiğim de Bakugounun merkaklı yüzünü görmem ile gözlerim şokla açıldı. Serumlu olmayan koluma oksijen maskesini çıkardığım da doğrulmaya çalıştım ama Bakugou engelledi beni.

Bakugou: Hey geri yat, kendini yorma.

Todoroki: Burada olmaman gerekirdi.

Bakugou: Neden? Hastalığını öğrenmemden mi korktun?

Yutkundum. Krizim bilmiyordu. Midoriya da bilmiyordu. Bakugou bana hem kızmış hem kırılmış olabilirdi, üzgünüm sevgilim..

Yüzümden de belli oluyordu üzgün olduğumu Bakugou gülümseyip saçımı okşadı.

Ablam yanıma gelip kolumu sarıldığında Bakugounun bile yüzü anlamsız ifadeye girmişti. Doğru benim aile hayatımı biliyordu, hastalığım dışında herşeyi bir şekilde öğrenmişti.

Fuyumi: İyi olduğuna çok sevindim Shoto~

Todoroki: Bana dokunmayı keser misin?

Demem ile donuk şekilde bana baktı. Gözleri anında dolduğunda gözlerimi devirdim. Koskocaman kadın olmuştu ama hala bebek gibi herşeye ağlıyordu.

Babam güçsüzleri sevemezdi, ablam da güçsüz neden onu da sevmedi? Neden onu da evden atmadı?

Natsuo: Shoto hatamızı biliyoruz ve telafi etmek için buradayız.

Bakugou: Hatanızı daha önce telafi etmek isteseydiniz Shoto bu halde olmayacaktı.

Bakugou sinirle söylediğinde yutkunup baktım. Abim ile Bakugou hastanede tartışırken bıkıınlıkla kafanı hastane yastığına koyup tavana baktım.

Bir kaç dakika sonra yorulup kavga etmeyi bıraktılar. Bakugou da serumlu elime dikkat ederek parmaklarımı tutup okşuyordu. Bu hareketi beni hafifçe gülümsetti.

Abim burada, ablam burada ama umrumda değil. Yıllarca duygularımı hep sakladım şimdi saklama sırası yok.

Kaminari: Fotoğrafçı bey! İyi misin-LAN!

Uraraka: Lan çocuk gay çıktı!

Kaminari ile Uraraka şaşkınlıkla bize ve elimize bakıp sövmeye başlayınca gözlerimi kapattım. Gürültü istemiyorum dedikçe daha çok gürültü geliyordu.

Tenya onları susturup Bakugouya ne olduğunu sordu, herşeyi anlatınca gözlerimi açtım. Midoriya ablam ve abime nefretle bakarken yanıma geldi.

Todoroki: Söylemiş olman gerek.

Midoriya: Üzgünüm Todoroki-kun.. Ama onlar da artık arkadaşımız.

Todoroki: Evet, haklısın.

İç çekip söylediğimde ablam hala benimle konuşmayı çalıştıkça daha çok red ediyordum ve daha çok gözleri doluyordu.

Midoriya: Neden gelmişler?

Todoroki: Hatalarını telafi etmek için-

Midoriya:Bunca yıl sonra hataları anca mı akıllarına geliyor!?

Midoriya aniden bağırarak sorduğunda Kirishima ile Bakugou konuşmayı bırakıp bize baktı, diğerleri de abim ve ablamla tanışmayı bırakmıştı.

Ciddi ciddi herşeyi öğrendikten sonra tanışıyorlar mı?

Natsuo:Hatamız büyük olduğunu af edilecek olmadığını biliyoruz fakat-

Midoriya: Küçüklüğünden beri onu ezip umursamadınız, babanızın onu dövmesine izin-

Todoroki: Midoriya sus.

Demem ile susup özür dilercesine baktı yüzüme. Sinirle abime bakarken o da bana anlamsız yüz ifadesi ile baktı.

Doktor gelince kalabağı görmüş ve alayla gülümsedi.

Doktor: Vay çok seviliyorsun demek.

Todoroki: Ya ya ne sevilmek ama..

Mırıldanarak söylediğimde Bakugou omzuma hafifçe dokundu. Ailem dışında- gerçi artık ailem değil- herkes beni seviyordu.

Doktor bir sorun olmadığını kriz anlarımda tek kalamam gerektiğini öyle durumda güzel şeyler düşüneceğimi söylemişti. Bunun ilacı da olmadığını söyledi.

Kriz anında nöbet geçirirsem kötü sonuçlar da alabileceğimi söyledi. Söyledi söyledi ve söyledi. Korkum daha da arttı.

Kirishima: Peki doktorun dedikleri kötü mü iyi mi anlamadım ben?

Bakugou: Sen anlamasan da olur ben anladım.

Natsuo: O halde hadi gidiyoruz.

Kaşlarım çatık şekilde abime baktım. Ciddi ciddi eve götürmeyi düşünmediler değil mi? Hemşire elimin üstünde ki serumu söktüğünde ayakkabımı giyip ablamın elinde ki telefonu aldım.

Uraraka: Nereye?

Natsuo: Siz değil kardeşim ve biz. Evimize-

Todoroki: Evim burada orası değil.

Enji: Shoto eve gidiyoruz, eşyalarını ya al ya da evdekileri kullan.

Bu adam ışınlanmayı öğrenmişti beni her şekilde buluyordu. Bana iğne verin ya da neşter. Bu adamı öldürmek istiyorum!

Vores Min Skat ¬BakuTodo¬Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin