Bulut. Yakışıklı ve benden hoşlanan das çocuk. Şu anlık velinimetim. Kafamı dağıtmama yardım ediyordu. Ayrıca Beste yi unutuyordum. Gerçekten onu unutuyordum ama bu iyi bir şey yoksa kötü bir şey mi bilmiyorum. Erkeklerden tiksinmediğim surece eşcinsel olmadığımı söyledi psikolog. Belkide haklıydı. Sadece güven duygusuydu bu. Ben büyütmüştüm. Oysa az kalsın öldürecektim kendimi. Gerçekten berbat bir duyguydu. Ama geçmişti artık geri dönmüştüm. Taş bir sevgili ile.
Bir kaç saat sonra Bulut ile randevum vardı. Ve ben daha hazırlanmamıştım bile.
"Besteeeoooooo" diye bağırdım hala duştan çıkmayan Beste ye. Biraz ismini katlettim sanki.
"Neoooooo" dedi Beste de eğer ortaokulda ki türkçe hocam burada olsaydı bizi falakaya yatırırdı. Bu ne biçim bir konuşma tarzı aq.
"Hadi çık bak geç kalıcam sonra daha ilk günden çocuk beni bırakacak sonra ben depresyona giricem sonra kilo alıcam. Oyyyyyy oyyyyy hadoooio Bosto" dedim. O kadar hızlı konuşmuştum ki nefessiz kalıp ölücektim az kalsın. Tabi ki mallık da level atladım salak mısınız?
"Tamam be çıktım başımın etini yedin zaten" dedi Beste banyodan çıkar çıkmaz. Hele şükür dedim içimden ardından ayağa kalktım yanağından öptüm ve konuşmaya başladım.
"Lan kardeşin eniştenle buluşmaya gidiyor biraz saygı dimi ama" dedim ve cevap vermesini beklemeden banyoya girdim. Hemen telefonumu açıp Sagopa Kajmer Sabah fabrikam ı açtıktan sonra duşa girdim.
20 dk sonra duştan çıktım ve dolabımın karşısında geçip kıyafet bakmaya başladım. Beste odada yoktu bu yüzden bu kararda tek başımaydım. Ben de bir değişiklik olsun diye elbise giymeye karar verdim. Çiçekli ve mavi renkte olan elbiseyi üstüme geçirdikten sonra beyaz dize kadar çorap giydim altına da mavi beyaz bir converse giydim. Bu kombini her zaman sevmişimdir. Tek sevmediğim yönü ise elbisenin boyu kalçamdan yaklaşık bir buçuk karış aşağıdaydı ve bu hiç hoş değildi ama yapcak bir şey yoktu. Saçlarımıda mısır örgüsü yapıp kafama beyaz bandana taktım. Tam bir hanımefendi olmuştum oysa bu benim tarzım değildi ama tam tersi çok hoşuma gidiyordu. Tuhaf.
Her şeyimle hazır olduğum zaman aşağı indim ve tam bu sırada kapı çaldı. Tam zamanı. Ben merdivenlerden inerken Beste dahil herkes ıslık çaldı. Utancımdan yerlere girerken ufak bir şekilde tebessüm ettim ardından beni daha çok yerin dibine sokan sözcükleri Bulut tan dinledim.
"Eger bu kızdan ayrılırsam -ki Allah korusun beni köprüden atın. Hatta biraz da işkence yapın. Allahım ben ne yaptım da bi afeti bana nasip ettin" dedi ardından gelip alnımdan öptü. Tam bu sırada abiler devreye girdi.
"Canım arkadaşım zaten bu kızı üzersen sana farklı fantaziler uygulayacağıma emin olabilirsin onun haricinde size iyi eğlenceler. " dedi Eren.
Ardından Bulut gülümsedi sonra koluma girip beni kapıya doğru götürdü. Daha çıkmaya başlayalı 3 hafta olmasına rağmen kendimi ona çok yakın hissediyordum. Ama ailesi veya hayatı ile ilgili doğru düzgün bir bilmiyordum. Biz kapıdan çıkıp arabaya doğru yürürken Bulut kulağıma eğilip konuşmaya başlamıştı.
"O etek neden bu kadar kısa çok merak ediyorum. Hatunum" dedi nedense Hatunumu vurgulamıştı.
"Ya aslında böyle şeyler pek giymem ama bu kombini çok seviyorum o yüzden giydim ayrıca eteğin kısalığına fazla dikkat etmedim. Afedersin." dedim utangaç bir şekilde gülümsedim.
"Tamam Hatunum sorun yok" ve yanağımdan öptü. Şok olmuştum çünkü beni daha önce hiç kimse öpmemişti. Daha doğrusu benim doğru düzgün bir ilişkim bile olmamıştı. Lan benim sevgilim bile olmamıştı. Oha.
"İlkler biraz tuhaf oluyor sanırım" dedim ve gülümsedim.
"İlk ?" dedi tek kaşını kaldırarak.
"İlksin" dedim gayet normal bir şeymiş gibi oysa bu Bulut hiç normal olmamalıydı çünkü o taştı hakiki taş.
"Bundan önce hiç ilişkin olmadı mı ?" dedi Bulut sanki ileride kıyamet kopuyormuş gibi bakıyordu.
"Hayır" dedim sakin bir tavırla.
"Allahım ben gerçekten çok şanslıyım. " dedi daha sonra yüzümü ellerinin arasına alıp gözlerini gözlerime sabitledi.
"Ve son olucam Hatunum. İlk ve son" dedi. Ardından bakışları dudaklarıma kaydı. Kalbim güm güm atmaya başladığı an sırıttı lanet olsun hissetmişti. Sonra alnımdan öptü. Icime bir rahatlama gelmişti. Bu kadar hızlı olmamalıydı.
"Hadi gidelim" dedi Bulut ardından arabaya bindik.
Aslında her şey muhteşemdi. Hiç hesap ta olmayan kriz kendini gündeme oturtmasaydı....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARMAKARIŞIK
Teen FictionKendini diğer sıradan kızlardan zanneden sıradan bir hayat süren kızın garip aşk hikayesi. Bu hikaye diğer hikayelere benzemiyor. Ağzınızı şaşkınlıktan kapatamayacağınız muhteşem bir aşk hikayesi... İYİ OKUMALAR........