"Leya şuradan da Tuananın cektini versene." Leya askıdan ceketi alıp Efeye verdi. Efe yanıma yaklaştı.
"Efe hava soğuk değil ki."
"Sen hastanede olduğun için sana öyle geliyor hava buz gibi. Kaldır kolunu." Ceketi giymek için kolumu kaldırdım. Efe ceketi bana giydirirken onun ela gözlerine bakıyordum.
"Ne oldu neden öyle bakıyorsun." yüzüne daha çok yaklaştım.
"Bakamaz mıyım?"
"Bakarsın bakarsın." diyip yanağıma eğilip uzun bir öpücük bıraktı.
"Yağız nerede kaldı ya?" dedi leya sıkılmışcasına.
"Gelir birazd-" Efenin lafını kesen yağızın gelmesiydi.
"Hadi çıkıyoruz."
"Hallettin mi?" diye sordu Efe. Çıkış işlemlerinden bahsediyordu.
"Evet evet"
"Oh be bir saat daha dayanamazdım çünkü" diyerek ayağa kalktım.
"Aşkım sen o Çantayı bana ver. Sen taşıma." Yağız Leyanın elinde ki çantadan bahsediyordu.
"Ağır değil ki bırak kalsın." dedi Leya.
"Aşkım hamilesin sen ya-"
"Ne! Leya hamile mi?" dedi Efe.
"Bilmiyor muydun?" dedi Yağız.
"Yoo bana birşey söylenmedi" bütün gözler bana dönünce "ne oldu" der gibi baktım.
"Ben mi söyliyicektim leyanın hamile olduğunu. Hamile olan ben değilim yalnız Leya"
"O da doğru. Neyse ya boşverin. Allah analı babalı büyütsün kardeşim de siz evli değilsiniz ne ara- Ahh!" Efenin kolunu sıktığımda susmuştu. Mal mı bu çocuk ya!
"Öhm Evet Aşkım biz çıkalım değil mi?" Efenin kolundan tutup odadan çıkardım.
"Efe ne yapıyorsun ya! Öyle söylenir mi? Kız zaten utanıyor."
"Ne biliyim ya! Ama kolum acıdı yaa" dedi kolunu tutarak.
"Acısın! Daha çok acısın." dedim önden yürüyerek.
"Off!" Arkamdan geldiğini görünce adımlarımı hızlandırdım.
"Tuana! Hızlı yürüyorsun dur birşey falan olucak." onu dinlemeden yürümeye devam ettim. Hastaneden çıkacakken bir anda midemde oluşan yanma hissiyle olduğum yerde durdum.
"Tuana!" Efenin kolları bir anda belimi sardı. "İyi misin!" derin nefesler almaya çalıştım. "İ-iyiyim birşey yok. Midem yandı bir anda." tuttuğum nefesi verirken midedeki yanma hissi biraz olsun hafiflemişti. "bak iyi değilsen doktor falan çağıralım." "H-hayır hayır iyiyim." derin bir nefes verdi. "Ben sana hızlı yürüme dedim ama değil mi?" birşey diyemedim haklıydı.
"Çağan!" Yağız koşarak yanımıza geldi. "Ne oldu iyi misiniz!" Efe bana bakarak başını salladı. "İyiyiz bir şey yok. Tuana hanım hızlı yürüdüğü için midesi yanmış!" Yağız sinirle bana döndü. "Kızım kafayı mı yedin sen! Ameliyat olalı daha ne kadar oldu, hanımefendi uçmaya hazırlanıyor."
"Ya tamam sanki ne yaptık ya bir anlık oldu öyle." "Ama o bir anlık belkide daha kötü sonuçlara yol açabilirdi değil mi Tuana?" dedi Efe
"Tamam daha fazla gitmeyin kızın üstüne. Gel Tuana." Leya elini sırtıma koydu. Beraber hastaneden çıktık.
"Tamam sende takma kafaya onlarda senin için endişelendiler zaten." Yani o da haklıydı ama Efenin ve yağızın bu kadar üstüme gitmesine anlam verememiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🖤 ANONİM 🖤 ÇAĞTU
FanfictionBir kızı 4 Yıldır Seven çocuk ve bundan haberi olmayan kız...🖤