Okul çıkışında Ozan beni bir yere götürmek istedi.
Bende gülümseyerek
"Oluur" dedim.
Arabada nereye gideceğimizi sormaya çalışırken elimdeki elmayı da yemeye çalışıyordum
"Şapırdatmasana yaa."
"Ben böyle yiyorum bikere."
Daha sonra şaşkımca gülümsedi, bende utandım ve kafamı diğer tarafa çevirdim.
Daha sonra arabayı durdurdu.
Beni çarşıdaki sinemaya getirmişti. Söylese nolurdu ki? Çatladım meraktan.
"Off! söyleseydin keşke."
"Beğenmedin mi yoksa?"
"Hayır hayır beğendim de çatladım yani meraktan."
"Sürpriz söylenmez tatlım."
Şaşkınca yüzüne baktım.
"Tatlım?"
"Evet, tatlım. Çünkü tatlısın ve o yüzden tatlım dedim yani. Adı üstünde tatlılara denir."
"Yaa" dedim uzatarak hatta sonuna ğ bile koydum. Değişti de biraz tavrım.
"Yiaaağ"
Tabi bunu diyince tatlı tatlı yüzüme baktı. Gözlerini kısarak ve de dişlerini gösterip gülerek beni taklit etti.
"Yiaaaağ" kfdhlgkdkdkdk komikti ama şskfkffjksıegelw
Randomum müthiş 👌🏻
Kanat artık umurumda değildi. Sevmiyordum artık onu sanırım. Ama böyle diyincede kendimi hain gibi hissediyorum.
*********
Sinemaya girdik. Ozan mısırlarımızı aldı. Yerimizi bulup oturduk.Sinemanın adı *Lanetli Göl*
Diye bir korku, gerilim sinemasıydı.
Bir yandan izleyip bir yandan Ozan'a sarılmamı hiç anlamadım. Aslında korkmuyordum, galiba isteyerek yapıyordum.. 🤓
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᎶüᏁᎬşᎥ bᎬᏦᏞᎬᏒᏦᎬᏁ - DUY BENİ | Tamamlandı✔ |
Non-FictionÇıkış saatimiz geldiğinde, Ozan yanıma gelerek "Kantinde yaptığın gerçek düşüncen miydi? Yoksa sadece Kanat'ı kışkırtmak için miydi?" "Şey, b-ben, sanırım gerçek duygularım." "Sahiden mi!?" diyerek güldü ve yanıma yaklaştı. Sahiden diyerek zorla g...