one-shots BakuDeku

Öğretmenim2

Öğretmen:Bakugou
Öğrenci:midoriya

İzuku ağzından
Bir arkadaşla kavga ettiğim için şuanda bakugou sensei'nin odasında, sert bakışlarına maruz kalıyordum.

Hala konuşmasını beklerken o dışında odadaki her yeri inceliyordum. Aniden elini masasına vurmasıyla sıçrarken ona döndüm.

Gözlüklerini çıkardı ardından bacak bacak üstüne attı. Ciddiyetle bana bakarken altıma sıçmamak için zor duruyordum.

"Sencede bir cezası olması gerekmiyor mu midoriya."

'...'

Ayağa kalktı ve yürümeye başladı. O korkutucu topuk sesi odada yankılanıyordu.
Tam önümde durdu ve bana doğru hafif eğildi.

"Ne yapsak Midoriya? Müdüre gidersen disiplin yiyeceksin."

Tekrardan sessiz kalınca korkutucu ses tonu ile konuştu.

"cevap ver bana."

'bilmiyorum sensei.'

Korkudan mı heyecandan mı bilmiyorum ama hafif hafif titriyordum.

"o zaman sorumu cevapla. Benim elimden mi ceza yemek istersin yoksa müdüre gidip, disiplin yiyip, okuldan uzaklaştırma mı almak istersin?"

Yutkundum. Müdür çok daha katıydı ona gidersem 3 katı daha azar yiyip üstüne disiplin alacaktım. Fakat bakugou sensei ne yapacaktı?

Önümde dikleşip bana bakmaya başladı. Korku dolu gözlerimi onun bedeninde gezdirdim. Ne olacaksa olmalıydı. Seçmek zorundaydım.

"cevap vermezsen direkt olarak müdüre götüreceğim seni"

Lafını bitirdiği anda:

'sizin sensei. Sizin cezanızı.'

Sırıtışı yüzüne yerleşirken iyice yaklaştı bana.

"güzel~"

Bir kolu belimi sararken ne olduğunu çözememiş ve ona tutunmuştum.

'S-sensei?'

Yüzüm kızarmaya başlarken boynuma gömülmüş derin nefes alıp veriyordu.

"benim istediğimi yapmak zorundasın değil mi?"

'hm hm'

Boynumda hissettiğim ıslak darbe ile ittirdim onu.

'ne yapıyorsunuz??'

Kravatımdan çekip geri yakınlığı sağladı. Heyecandan göğsümden çıkacak gibi atıyordu kalbim. Rahatsız olmasamda biraz korkutuyordu beni.

Beni bırakıp kapısına yürüdü. Kapıyı kilitleyip bana döndü.

"önlem önemli değil mi?"

Üstündeki ceketi çıkartıp astı. Beyaz gömleğinden hafif belli olan kaslarını süzdüm. Cidden dedikodularda dendiği gibi harika duruyordu.

Geri yanıma dönerken hala ne yapacağını merak ediyordum. Biranda kemerini çözmeye başlayınca altıma sıçma durumuna gelmiş ve gerilemiştim.

"korkma seni dövecek değilim"

'ne yapacağız?'

"gömleğinin düğmelerini aç."

Konuşmak isterdim fakat bakışlarından bile belliydi ne demek istediği. Kravatımı çözüp masaya koydum. Gömleğimi önünü açtım.

"kemerini de çıkar"

Çıkardım ve onuda masaya koydum.

"yaklaş."

Yanına yavaş adımlarla yaklaştım. Yanına gelince durdum. Ensemden kavrayıp yüz üstü masaya çarptı beni.

'sensei!?'

Üstüme eğildi ve bileklerimi tuttu. Ani yakınlıkla tekrar kızarırken, kalçamda hissettiğim sertlikle şaşkınlıkla dona kaldım.

Kravatını çıkarıp ellerimi arkada birleştirdi hızlıca. Sıkıca bağladı ve tüm bedenini süzdü. Utançla bakışlarımı çevirdim.

İç çamaşırım ile birlikte pantolonumu sıyırdı. Heyecandan titriyordum. Kısa bir fermuar sesinden sonra deliğime sürten sertlikle ona döndüm.

Bana bakıp sırıttı. Aniden içimi köklemesi ile küçük bir çığlık attım. Üstüme eğilip Dudağıma yapıştı. Göz yaşım tutkulu öpücüğün arasına kaynamıştı.

Rahatlamam için bir süre öpüşmüştük. Ayrıldığımızda hareket etmeye başladı.

Her vuruşunda kısık kısık inliyordum. Bir yandan kalçamı sıkıyordu.

Hızlanmaya başladığında inlemelerim artmıştı. İlk defa böyle bir zevki tadıyordum. Bu benim için güzeldi.

Aniden kalçama inen sert darbe ile sıçradım yerimden. Çok ses çıkarmamam için iki parmağını ağzıma soktu.

Biraz yavaşladı. Göğsümden tutup kaldırdı ve kendine yasladı. Başımı geriye atıp ona yasladım. Bacaklarım titriyordu.

Parmağımı çektiğinde nefes nefese kalmıştım.

"dersini alıyorsundur umarım~"

Sessiz kaldım. Göğüs ucunu sıkıştırdı. Acıyla inledim.

"bana cevap ver midoriya sessiz kalma."

Başımla onayladım. Bu sefer beni önüne çevirdi. Masaya oturtup geri içime soktuğunda dudağımı dişledim.

Bacaklarımı onun beline sarıp omuzlarına tutundum. Sert vuruşlarına devam etti.

Elini aletime koyup çekmeye başladığında başımı geriye attım. Ses çıkarmamak için elimden geleni yapıyordum.

Kendisi Hızlandığı gibi elinide hızlandırıyordu. İçimin yandığını hissediyordum. Omuzlarını sıktım sertçe.

'durun, Geleceğim!'

Dinlemeyip daha da Hızlandığında bağırarak boşaldım. Pis sırıtışı ile bakıp eline bulaşanları yaladı.

Nefes nefese bakıyordum ona.

"hmm bugünlük yeter."

İçimden çıktı.

"cezanı almışsındır."

Pantolonunu düzeltti.

"giyinip gidebilirsin. Bi daha olursa cezada büyür"

Gülümsedi. Dudağıma yaklaşıp nazik bir öpücük bıraktı.

Kalkıp giyindim. Hiç unutmayacaktım.

~~~~~~

Yeni bölüm yazdım lan