Senin Kücük kalbin benim dünyam <33

Çaresizlik..

35. Bölüm

Aklımda cevabı olmayan soru işaretleri ? Erenin bana karşıdan çaresizce bakması.. Biz neden burada olmak zorundaydık. Neden bu adamlar bizi burada tutuyordu anlamıyordum. Eren ' sorun yok ' gibi baksa da korkuyordum. Bize ne yapacaklardı ki ? Ben sadece sevgilimle bir tatile çıkıp eğlenicez diye düşünürken bu olanlarda neydi. Birden kendimi saçma bir olayın içinde bulmuştum. Ağlamaktan gözlerim acıyordu.

-Ne zaman çıkabileceğiz ?

-Efendim, haber bekliyorum tüm uçak boşaldığında çıkabilirsiniz.

-Tamam, çıktığımızda kızları her zaman ki gibi binaya götürün.

Amaçları neydi ? Bu adamlar kimdi ? Korkuyordum. Eren yanımdaydı ama yinede korkuyordum işte.

-Bizi neden burada tutuyorsunuz ?

Eren o kadar sinirliydi ki, adam kollarından tutuyordu.

-Çünkü bu küçük kız işimize burnunu soktu. Artık geri dönüş yok.

Adam sırıtıyordu. Eren daha fazla sinirlenmeye başlamıştı. Kötü olmasından korkuyordum. Ya yine nefes alamazsa.. diye tedirginlik hep içimdeydi.

-Efendim artık çıkabiliriz.

-Harika. Fuata söyle ameliyata başlasınlar. 1 saate orada oluruz.

- tamam efendim

Organ mafyası mı bunlar diye beynimde yankılanıyordu !  
Eren bana şaşkın şaşkın bakıyordu.
O da benim gibi düşünüyordu sanırım. Cılız bir çocuk geldi ve o patron olan adamın yanına yaklaştı.

-Efendim bir sorun var. Tüm havaalanında polisler var.Birisi ihbar etmiş olmalı.

- Ne !! ? Buradan hemen bizi çıkartın. Bir işi de düzgün yapın! 

Adam beni kolumdan zorla çeke çeke çıkışa doğru götürdü. Erenide arkadan zorla getiriyorlardı. Çok korkuyordum. En  çokta erenin zarar görmesinden.. Uçaktan indik ve polisler uçağın etrafını sarmıştı bile. O hostes kızı polislerin yanında gördüm, bana gülümseyerek bakıyordu. O ihbar etmiş olmalıydı.

Polisler teslim olun diye bir kaç çağrı yapmıştı sanırım, yabancı dil bilmediğim için anlayamıyordum. O  kadar kötüydüm ki her an bayılcak gibiydim. Adam direniyordu. Birden beni kendine çekerek silahı kafama dayadı. Adam İngilizce bir şeyler söylüyordu. Rehin alındığımda bile cahilliğim ortaya çıkmıştı. Ne dediklerini bile anlamıyordum. Serbest bırakılmazlarsa beni öldüreceğini söylemiş olabilirdi. Eren arkadan bağırmaya başladı.

-bırak onu. Yeterki ona zarar verme lütfen onu serbest bırak beni al.

Erenin sesi o kadar kötü geliyordu ki. Çaresiz ve ağlamış gibi. Resmen yalvarıyordu beni bırakması için. Ben gözlerimi  hissedemiyordum artık ağlamaktan. Erenin arkadan beyza ' korkma sakın ' diye bağırışını duydum.

Birden biri   beni kendine  çekti neye uğradığımı şaşırdım bir silah sesi patladı, Erenin  kollarındaydım ağlıyordu gözlerim istemsizce kapandı..