28. Bölüm
Bileğim kötü durumda olduğu için rüzgar koluma girdi ve beni revire doğru götürdü. Yürüyemiyordum, bileğimi fena incitmişim aklım erende olunca haliyle..
Aklım hala erendeydi arkama bakmak istesemde, rüzgarın bana yön vermesine izin verdim.
Revire girdiğimizde hemşire hemen benimle ilgilendi, rüzgarda yanıma oturdu. Hemşire bileğime krem sürdükten sonra sardı. Ayağımın üzerine basamıyordum. Hemşire reçeteyi verdi, rüzgarda koluma girdi sınıflara doğru ilerlemeye başladık.
-ee sen bu okulda mı okuyorsun şimdi ?
-burda olduğuma göre beyza ?
Kocaman gülümseyerek bakıyordu, ama gülüşü erenin gülümsemesi gibi içimi ısıtmıyordu. Eren gülümsediğinde içimde bir şeyler oluyordu bende mutlu oluyordum..
-hangi bölümdesin peki ?
-tıp
-vay canına doktor bey demeliyim sana :)
-biraz öyle sanki :)
-benim sınıfım burası buraya kadar yardımcı olduğun için teşekkür ederim rüzgar sonra yine görüşürüz
-görüşmek için bir şey eksik sanki
-ne gibi ?
-telefon numaran gibi :)
Tam o sırada eren geçerken rüzgarın omzuna sert bir şekilde çarptı. Rüzgar pek takmadı. Benimle konuşmaya devam etti.
-ee vermiycekmisin numaranı
-sen bana ver istersen
-olur
-ben sana mesaj atarım ama şimdi dersim başlıyor gitmem gerek
-tamam beyzacım görüşürüz yine
Karşımda duran çocuğun gözlerini yeni farketmiştim. Aslında bu kadar yakışıklı olduğunuda yeni farkediyorum. Mavi gözler, uzun boy, kaslar, beyaz dişleri.. Bunları nasıl farkedemedimki ??
Eren gibi mimiklerin prensi olmasada yüz hatları çok sempatik aslında. Gülüşü eren gibi değil ama dudakları hoşmuş. Bakışlarıda erene benzemiyor zaten. Eren gibi bana pofudukta demiyor. Ben şimdi neden erenle karşılaştırıyorum ki ?? Benim sorunum ne cidden. Eren artık yok, onu unutmam gerekiyor. Aklım, fikrim herşeyim erende.. Buna bir son vermeliyim. O beni unuttuysa bende başarabilirim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senin Kücük kalbin benim dünyam <33
RomansaBedenimin özgürlügü aşkınla tutsaklıga dönüşsün. ahh sevgili sen her gece yatagima düşen en doyumsuz düşsün :))