Beraber yemek yediniz.
-Sana yeni bir oda ayarlattım Aine, artık orda kalacaksın.
İzana dedi. Hâlâ şaşkınlığını üstünden atamamıştın seni kaçıran bu adam sana niye iyi davranıyordu ki? Ama ne olursa olsun kesinlikle burada kalmak istemiyordun. Seni kaçıran ve tehlikeli bu insanların patronu olan bir kişi ile burada sonsuza kadar kalamazdın. Odana gittiğin zaman etrafta bir cam görürsen hiç tereddüt etmeden kaçacaktın, ama bir sorun vardı dinleme cihazı sayesinde tekrara bulunabilirdin o cihaz eğer hala üstündeyse ondan kurtulman gerekiyordu. Bu konuları düşünürken İzana konuşmaya başladı.
-Evet tatlım<3 doyduysan artık seni odana çıkaralım mı?
+...
Sessiz kaldın ama bu davranışın İzana'nın hiç umurunda olmadan konuşmaya devam etti.
-Sanırım doymuşuz. Hadi gidelim.(dedi ve masadan kalkıp sana elini uzattı.)
elini tutmakta tereddüt ettiğin sırada İzana artık rahatsız olmaya başlamış gibi görünüyordu. Yüzündeki gülümseme indi ama kızgın görünmüyordu.
Sertçe elini tutup seni odana doğru götürüyordu. Elini sert kavradığı için elini bırakamıyordun. Üst kata çıktınız ve kapıyı açıp seni içeri getirdi , sonra elini bıraktı. Odan çok güzel döşenmişti ama sanki biraz fazla pembeydi. Pembe renkte yatağın, pembe halın, pembe ile beyaz renkleri desenli bir giysi dolabı ve son olarak beyaz renkli bir çalışma masası vardı sana gülümseyen gözlerle baktı.
-Umarım beğenmişsindir tatlım<3.
Sen yine bir cevap vermeyince ya da bir tepki vermeyince İzana çok açık bir şekilde sinirlenmişti.
Sana sinirli gözlerle bakınca kafanı aşağı indirdin bu sefer öfkesini belli etmişti çenenden tutup eğdiğin başını havaya kaldırdı ve büyük bir odakla gözlerine baktı.
-Bir sonrakinde bu kadar hafif bir karşılık vermeyeceğim haberin olsun. Bana yapmamaya yemin ettirdiğim şeyler yaptıracaksın yoksa.
Gözlerin korkuyla dolmuştu ve gözünden bir damla gözyaşı döküldü. İzana gözünden akan yaşı görünce gülümseyen bir yüz ifadesiyle, iki elini senin yanaklarına sabitleyip baş parmağıyla gözyaşını silmeye başladı.
-Shhh ağlamak yok tatlım beni de üzeceksin yoksa. Artık burada beraber yaşayacağız şimdi kıyafetlerini giy ve rahatına bak.
Deyip odadan çıktı ve üstüne kapıyı kapattı. İlk iş hemen etrafta pencere aradın ve evet, küçük bir pencere vardı. Oradan atlamayı düşündün ama aşağısı ile mesafe çok fazlaydı ama aşağıdaki çalılıklar düşüşünü yavaşlatır diye düşündün.
Her neyse öncellikle halletmemiz gereken bir mesele vardı, dinleme cihazı nerede bulman gerekiyordu hem üstünü giymek için hem de dinleme cihazını nerene koyduklarını anlamak içindi. Kollarında herhangi bir şey yoktu bacaklarında da, göğsünde de hiçbir yer de bulamamıştın. Aklına bir fikir geldi işitme cihazının etrafına baktın ve evet duyma konusunda rahatsızlığın vardı ve sanırım bundan faydalanılmış dinleme cihazı kulağındaydı hemen çıkarıp masanın üstüne koydun ve üstünü giyindin. Son olarak sadece atlamak kalmıştı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑌𝑎𝑙𝑎𝑛𝑐ı 𝑀𝑢𝑚 (İᴢᴀɴᴀ x Rᴇᴀᴅᴇʀ)
RandomBu Aralar fena takmış durumdayım hayal gücüm ile aklıma gelen bir hikayeyi yapıyorum Cinayet, kan , ölüm, küfür argo gibi şeyler içerir