𝑌𝑎𝑙𝑎𝑛𝑐ı 𝑀𝑢𝑚 (İᴢᴀɴᴀ x Rᴇᴀᴅᴇʀ)

ƁƠ̈lƲ̈Ɱ 5

Arabada ağır bir parfüm kokusu vardı ve çokta yorgundun, uykun gelmişti. 

''Uykun mu geldi Aine-chan  uyuyabilirsin.'' Dedi. gülümseyerek.

Yavaş yavaş gözlerin kapandı ve uykuya daldın.

  ___30 Dakika Sonra___

''Aine- Chann uyanmalısın.''

Yavaş yavaş gözlerini açtın ve yüzüne dağılmış saçlarınla oynayan İzana'yı gördün. Yüzünde küçük bir gülümsemeyle sana bakıyor ve saçlarınla oynuyordu. Kullağına yaklaştı.

''Günaydın, Aine-chann''

Boynunda hissettiğin o sıcak nefesi garip bir his vermişti. 

''Hadi gel benimle rahat bir şekilde eve girelim. ''dedi

O an kafana dank etmişti nerede olduğunu bilmiyordun ve uyumadan önce artık onda kalacağını söylemişti. Yani o karşında duranevde kalacaktın ve ne kadar süre orada kalacağını dahi bilmiyordun. Böyle bir şey söz konusu bile olamazdı. İzana yine sanki aklını okumuşçasına konuşmaya başladı.

''Burada ne kadar kalacağını bende bilmiyorum tatlım ama fikrimi soracak olursan benim isteğime bağlı.''dedi.

Elin ayağın titremişti. Ne yapman gerektiğini bilmiyordun. Aklından ilk olarak kaçmak geçti ama kaçabileceğinden hiç emin değildin, her yerde adamlar vardı.

İstemsizce gözünden bir damla gözyaşı düştü. İzana baş parmağıyla akan yaşı yere düşmeden sildi.

''Shh Sakin ol! Ağlamak sana hiç yakışmıyor, kimsenin seni  böyle zayıf görmesine izin verme.'' dedi.

Daha da gergin olmuştun ,sonucunu düşünmeden kaçmaya çalıştın ama İzana kolunu kaçmaya çalıştığın gibi yakalamış ve diğer kolu ile de boynunu arkandan boynunu tutuyordu.

''Ama neden bunu yapıyorsun?''

Sen ne olduğunu anlayamadan seni ağzından ve kolundan tutarak eve götürdü.Eve girdiğinizde seni bıraktı ve sana bir gülümseme atarak adamlarına döndü. Onlara bakışlarıyla talimat verdi ve iki kişi seni kollarından tuttular.

''Onu götürün.'' dedi İzana.

Seni kollarından tutarak yukarı kata çıkardılar ve küçük bir odaya götürdüler ve yere attılar üstüne kapıyı kilitlediler. Çok korkmuştun, burada ne yapabilirdin ki ömrünü böyle bir evde bitene kadar geçiremezdin. Etrafa baktığında tek kişilik bir yatak, iki sandalye, bir masa, bir çalışma masası ve ufak bir dolap vardı. çalışma masasına doğru yaklaştın bir sürü kitap ve fotoğraf vardı. Belki işime yarar bir şey bulabilirim düşüncesiyle masayı ve çekmecelerini karıştırmaya başladın. 

Gözüne bir fotoğraf çarptı. Bu fotoğraf senin evde gördüğün fotoğrafla aynıydı. Ama senin ve tanımadığın bir çocuğun fotoğrafının onda ne işi vardı ki? Aklında deli sorularla fotoğrafı aldın ve montunun cebine koydun. Etrafı aramaya devam ederken bir kalem ve açacak buldun kalemin ucunu açıp silah olarak onu kullanabileceğini düşündün ve kalemin ucunu açmaya çalıştın. Tam o sırada kapı açıldı ve içeri İzana girdi.