0.3

274 23 20
                                    

Sabah olmuştu. Okulun yolunu bilmesede Minho beni götürürdü, tabii karşılaşırsak.

Ailemi kaldırmadan hazırlanıp evden  çıktım. Biraz bekledim ve Minho'da geldi.

"Sana yolu öğretsem iyi olacak."

"Haklısın." Dedim gülerek.

"Heyecanlı mısın?"

"Değilim. Dersi dinleyip gitmek istiyorum.."

"Ben dersi dinlemekte istemiyorum!" Gülmüştüm.

Okula girdik ve Minho beni müdürün odasına kadar götürdü ve dışarda bekleyeceğini söyledi.

Kapıyı çalıp içeri girdim.

"Lee Felix?"

"Evet.."

"10/C"

"Uhm.. Sağolun."

Dışarı çıktığımda şokta idim.

"Ne oldu?"

"Adam zihnimi okudu.." Bu sözüme çok gülmüştü.

"Hangi sınıf?"

"C"

Yüzü asılmıştı..

"Ne oldu."

"Sen Hwang Hyunjin'i biliyor musun?"

"Aa evet bana biz yenilere ismimizi farklı yollarla hatırlatmak istemeyiz falan diyordu."

"Maalesef onla aynı sınıftasınız. Ben B sınıfındayım, teneffüslerde gelirsin yanıma."

"Tabiiki, zil çalacak ben en iyisi gideyim."

"Hyunjin'e dikkat et!"

"Tamam!"

Sınıfa girdim ve boş sıra aramaya başladım.

En arkada boş bir sıraya baktım.

"Uh, burada oturan biri var mı?"

"Hayır."

Sınıftaki birinin söylediğinin üzerine çantamı sıraya koydum ve oturdum..

Hyunjin denilen çocuk yanıma geldi ve sırama elini koydu.

"Naber? İkinci karşılaşmamız."

"İyi.."

"Aslında sevdim seni.. Gençler ilk aşamayı ertelesek mi hm?" Dedi arkasını dönerek.

"Keyfimiz bilir."

"Ben sevmedim hem bizde geciktirme olmaz biliyorsun."

"Haklısın.. Şansına küs civciv."

Civciv mi? Bir yürü git..

Sınıfa biri dalmıştı.

"Ders boşmuş 2 hoca birden hasta!!"

Herkes sevinirken ben tepki vermemiştim.

Ayağı kalkıp bahçeye indim. Ders boştu ve sorun olmazdı.

Sınıftan bir kız yanıma geldi.

"Selam."

"Merhaba?"

"Adın ne yakışıklı?"

"Ne?"

"Adın diyorum."

"Sanane?"

"Ah, inatçı seni."

Beni omzumdan hafifçe tutup kendine çekmişti.

"Ben Choi Eun-Chae."

"Tamam napayım?"

"Kıt mısın sen?!"

Bağırması üzerine geri çekildim.

"Korkak."

"Korkak değilim!"

"Bence bunu güzel bir yerde kanıtlayabilirsin." Diyip sırıttı.

Ne demek istediğini anladığımda üstüme kaynar sular döküldü ve hiçbirşey yapamadım. Bahçede toplasan 3-4 kişi vardı ama hepside ön bahçede idi.

Kız bana doğru yaklaştıkça geri gidiyordum.

Gözlerim dolmaya başlamıştı.

"Ah, ağlayacak mısın?"

Minho kızı geri itip beni arkasına aldı.

"EUN-CHAE UZAKLAŞ!!!" Adeta kükrercesine bağırdı Minho.

Kız sinirle uzaklaştı.

Minho bana sarılmıştı.

"Daha erken gelmeliydim.."

"Önemi yok Minho.. Ç-çok Sağol."

"Bu sınıf başına bela olacak Felix."

"Haklısın."

"Bana kalırsa olay büyüyünce araya öğretmenleri katmalısın."

"Bencede."

"Sizinde mi dersiniz boş?"

"Evet ama sadece bu ders."

"Anladım.."

Minho biraz duraksadı ve boğazını temizledi.

"Şey, Felix."

"Efendim?"

"Ben okul değiştirmek istiyorum.. Bence sende değiştir.."

"Ne? Neden?"

"Öncelikle, seni yüz üstü bırakmış gibi oldu çok çok özür dilerim cidden.. İkincisi ise böyle kişiler yüzünden."

"Minho, her kararında sana destek olacağım üzülme tamam mı?"

"Sağol Lix'im.."

"Rica ederim, ailenle konuştun mu?"

"Bugün konuşacağım. Büyük ihtimal izin vermezler ama.."

"En iyisi olsun umarım.."

"Umarım." Gülümseyip yanımdan ayrılmıştı.

O kızın söylediklerini unutamasamda öyle davranacaktım.

Bir bank bulup oturmuştum.

Umarım o kız bir daha böyle birşey yapmazdı.. Çünkü şuan özür dilese bile affederdim.. Biliyorum çok safım, ama elimde değil. Acımasız olmayayım derken kendimi ezdiriyordum sürekli. Bıkmıştım.

Dün okumaya başladığım kitaba devam ediyordum. Ama aklım o kızda iken olmuyordu. Kendimi kirlenmiş hissetmeme sebep olmuştu.. İğrençti.

Kitabı kapatıp kulaklığımı taktım.. Biraz moralimi yerine getirmeyr çalışıyordum. 4 ders boş olduğundan öğle arasına hiç ders işlemeden girecek olmamız güzeldi.

Psikolojik olarak çok yorgun hissediyordum.. Ne yaptığını, kendine ne yapıldığını bilmeyen safın tekiydim ben..

Death for the Good - Hyunlix -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin