Erkekler Lisesi

-3- Parti Ve Çağan

Multimedia Liva. İYİ OKUMALAR!

Sabah güneş ışınları yüzümü tecavüz ederken tencere tabak sesleri geliyordu. Gözlerimi yavaşça açıp baktığımda annem odada bir elinde tencere diğer elinde çatalla tencereye vuruyordu.

"Uyananın kızlar oturmaya mı geldik ayol kalkın gari hayde bakem" birde bunları söylüyordu. Liva garip birşeyler söyleyerek yataktan kalktı ve annemin üzerine atladı.

"Annem nerde ona ne yaptın seni mahalle karısı" dediğinde annemde bende gülüyorduk.

"Uykunun etkileri" diyip ayaklarımı sürüyerek banyoya girdim rutin işlerimi halledip çıktım.Pijamalarımla aşağıya indim.

Güzel bir kahvaltıdan sonra Liva yla odamıza çıktık. Parti için alışveriş yapmayı düşünüyorduk. Çan gibi açılan mini pembe etek ve beyaz büstiyerimi giyip, siyah zımbalı vanslarımı giydim.

Liva ise yırtık şort ve nar çiçeği göbeği açık tişört giydi. Daha Eylül ayındayız ve o yüzden böyle açık giyiniyoruz yoksa totomuz (popo) donar.

Bir kaç parça denedikten sonra göğüs ve sırt dekoltesi olan mini bordo elbise beyaz platform aldım. Liva ise göbek ve göğüs dekoltesi olan mini kırmızı elbise, siyah sitiletto aldı. Eve geri döndük.

Berk'i aradım ve bizi kaçta alacaklarını sordum. Saat 19:00 da demişti daha dört saat vardı. Yemek hazır olunca masaya oturduk.

"Kızlar sizinle önemli bir şey konuşucaz" dedi Levent kral.

"Seni dinliyoruz babacımm?" Dedim ve bekledim babam derin bir nefes aldı.

"Kızlar biz bir hafta boyunca burada olmucaz şirket için annenizle beraber İzmir'de olacağız" sevinç dansı dıpçıs dum dak...

"Anlıyoruz baba bize güvenebilirsiniz" dedi Liva babama sulu bir öpücük kondurarak.

"Tabiki de öyle biz yarın yola çıkıyoruz" dediğinde ikimizde gülüştük. Bu çok iyi olacaktı.

&&&&&&&&&&&&&&&&&

Aldığımız kıyafetleri giyindik. Ben saçlarımı maşa yapıp gölgeli bir göz makyajı yapıp kırmızı ruj sürdüm.

Liva da dağınık ensesinde topuz yaptı. Rimel, eyeliner ve pembe ruj üçlüsünü kullandı. Aşağıya indiğimizde iki tane yakışıklı Berk ve Deniz le karşılaştık.

"Bu gece işimiz çok galiba kızlar çok güzel olmuşsunuz" dedi Deniz.

Gülümseyip arabaya bindik. Parti yerine gelince herzaman ki gibi erkekler öküzlüğünü koruyup bize yiyecekmişiz gibi baktılar.

"Kızlar sizi bir arkadaşımızla tanıştırıcaz" dedi Deniz ve beş kişilik yere geçtik.

Bu o çocuk beni kurtaran yunan tanrısı! Aman tanrım! Şaşkınlıktan nevrim dönmüştü.

"Çağan bunlar bizim okulda okuyorlar bu Liva buda Elis." Dedi ve bizi gösterdi. Çağanın gözleri benim üzerimde daha çok durdu.

"Merhaba ben Çağan" dedi ve ikimizde elini sıktık. Slow bir şarkı çalınca Denizle Liva dansa kalktı, Berk ise kendinden geçti.

"O gün niye öyle kaçtın?" Dedim Sakince.

"Yardım ettim işte sana" dedi bıkkınca.

"Ben onu sormadım neden gittin?!" Diyince cevap vermedi. Oflayarak önüme döndüm.

Aniden yerinden kalkıp yanıma geldi bayağı yakındık. "İşte bu yüzden" dedi ve öpmeye başladı bende onu öpmek istiyordum biraz karşılık verdikten sonra benim jeton anca düştü.

Onu ittim birazda olsa benden uzaklaştı. "Demek sadece beni öpmek için kurtardın o öpmesinde ben öpiyim diye ama rahatla ilk öpücüğüm değildi bu yüzden öyle mi? Ha öylemi?!?!"

Biraz şaşırarak bana bakıyordu. Kafasını sağa sola döndürdü aynı hareketi bende yaptım herkez bizi izliyordu. Bana döndüğünde gözleri alev ateş saçıyordu beni yakacak gibi bakıyordu o elamsı gözler..

"ÖYLE!!!" dedi yüksek sesle gözlerim dolarken hiç yapmadığım şeyi yaptım bira şişesini başında kırdım sonrada bir tokat attım.

"Bütün lise beni dinlesin ben sizin bildiğiniz sürtüklere benzemem canım acırsa canınızı alırım.!" Dedim ve hızlıca uzaklaşmaya çalıştım.

Sahile indim ve bir kayaya oturup gözlerimi denize diktim. Deniz de dalgarını kıyıya vuruyordu belki onlar onun dertleriydi. Gözlerim bağımsızlığını ilan edince ağlamaya başladım.

LİVA'NIN AĞZINDAN

Onu heryerde aramıştım ama yoktu!!! Denize sarılıp ağladım o benim ikizim o ne hissederse bende onu hissediyorum.

"Canı yanıyor deniz onun" diyip Denize daha da sokuldum. Çağana baktığımda olanları hala hazmetmeye çalışıyordu.

Saate baktığımda 00:00 olmuştu onu bir buçuk saatten beri arıyorduk ama yoktu mecbur eve gitmiştim. Eve girince aynada bir not vardı.

"Beni merak etme iyiyim senden önce eve geldim annemler gitmişler sen yat uyu ben sabah evde olurum ~Elis~"

Bu notu okuyunca içim rahatlamıştı. Evde tek olduğum için Denizi çağırdım.

"Deniz sen Elis'in yatağında yat" dedim ve yerini hazırladım ikimizde yattık yalnızlık hissediyordum. Dudaklarım istemsizce konuştu.

"Benimle uyur musun Deniz?" Demiştim evet ben dedim!

"Tabiki Liva" dedi ve yanıma uzanıp sıkıca belimden sarıldı huzurlu hissederek uykuya daldım...

ELİS'İN AĞZINDAN

Aynı yerde saplantı gibi oturuyordum. Ama işler yolunda değildi gözlerim şişti ve ağlayacak halim kalmamıştı. Başım dönüyordu.

Sendeleyerek ayağa kalkmamla denizin karanlık bir o kadarda korkutucu soğuk sularına düşmüştüm.

Çırpınıyordum ama kimse yoktu ölme hissi bedenimi çoktan sarmıştı soğuk bedenimi buz gibi soğuturken son çırpınışlarımı yapıyordum.

"Yard... -Su yuttu- Ed..." Karanlık deniz beni adeta içine çekmişti..