BEN'İN BAKIŞ AÇISI
Uyandığımda Y/N hala bana sıkıca tutunuyordu, gözleri ağlamak şişmiş olsa da dudaklarında küçük bir sırıtış vardı. Üstümüz battaniyeyle örtülmüştü, eve birinin girip girmediğini kontrol etmek için kalkmaya çalıştım ama yapamadım, Y/N tutuşunu daha da sıkılaştırmıştı.
"BEN... gitme, lütfen" diye mırıldandı. Hala uyuduğuna eminim, büyük ihtimal rüyasında konuşuyor.
"Ben burdayım sevgilim, ve emin ol istesen de istemesen de yanından ayrılmayacağım, sonsuza kadar birlikte olacağız." Y/N'nin uyuyan yüzünü avuçladım ve kendi yüzüme yaklaştırdım, dudaklarımızın değmesine sadece iki-üç santim kalmıştı. Başparmağımla dudağına dokundum yumuşacıktı, tam aramızdaki mesafeyi kapatırken Alex bir anda odayı bastı.
"Ellerini kardeşimin üzerinden çek seni çakma bücür Linky, o daha çok küçük." dedi Y/N'yi uyandırmamaya çalışırken, ama sesindeki sinir apaçık belli oluyordu. Y/N'nin kafasını hızlıca omzuma yasladım.
"Heey, naber Alex işler nasıl?" Sesimdeki panik belli oluyordu, aslında Troy'dan korkmama gerek olmadığını biliyorum fakat nedense sesi gerçekten korkutucu geliyor.
"Benim işlerim gayet iyi BEN.. Peki sen BENİM kız kardeşimle ne yapıyorsun?.."
"A-aah, hiç bir şey. O sadece uyuyordu ve bende onu kontrol etmek istedim.."
"Dudaklarınız sadece bir santim uzaktayken mi, hah?.."
" Yaani"
" Küçük kız kardeşimden uzak dur yoksa kartuşunu kırarım BEN, senin ona değer verdiğin kadar bizde ona değer veriyoruz."
"Aah ben onun korumasıyken ondan uzak kalmam biraz zor olacak." dedim ve Alex'e pis bir sırıtış verdim ve Y/N'yi anlından öptüm.
"Sınırlarını zorlama BEN."
"Ne yapabilirsin görmek isterim, Dört göz."
"Şu an görevim olduğu için çok şanslısın, eğer olmasaydı-"
"Ne yapardın? Kız kardeşin bana bir kuala gibi yapıştı, bana zarar vermeye çalışırsan ona da zarar vermiş olursun." Alex sadece orda durdu ve bana tiksinti ile baktı, bense ona dil çıkardım ve Alex odadan ayrıldı. O sırada Y/N uyandı.
"Günaydın, sevgilim. Umarım güzel bir uyku çekmişsindir."
"Sana da günaydın BEN.. Evet aslında kabus görmeden uyumayı başardım."
"Bu büyük bir başarı, değil mi?" dedim sırıtarak, o da kıkırdadı. Birkaç saniye sonra nasıl uyuyakaldığımızı anlamış olacak ki hemen geri çekildi.
"B-ben çok özür dilerim, dü-"
"Boş ver, dün o haber senin için çok ağır oldu, hem sıca-" Telefonumun çalmasıyla sözüm yarıda kesildi.
"Bir dakika sevgilim. Bu telefonu açmam lazım, sende o sırada üstünü değiştir."
Y/N kafasını salladı ve odadan çıktım. Arayan Troy'du
"Efendim Troy?"
" Hey BEN, naber?"
"Neden aradın? Sen beni boş yere aramazsın."
"Kabasın, neyse bizimkiler bir karar vardı."
"Ne kararı?.."
SENİN BAKIŞ AÇIN
BEN telefonla konuşmak için dışarı çıktığında gardırobumdan birkaç tane kıyafet çıkardım ve giydim, pek şık şeyler olmamasına rağmen gayet güzel yakıştı aslında. İşim bittiğinde odamın kapısından kafamı uzattım. BEN biriyle konuşuyordu, istemeden olsa da kulak misafiri oldum.
" Bunun için hazır olduğuna emin misin? Yani o-o çok narin! Bunu kaldıramaz, bir kaç yıl daha bekleyemez miyiz?!"
"Bu benim kararım değil bunu biliyorsun BEN.." bu ses.. Bu abimdi ama Troy'un BEN'le ne işi olsun ki ? O sırada karnım sanki davul gibi guruldamaya başladı. Ben daha ne olduğunu anlamadan, sırtım duvarla buluşmuştu, BEN, beni duvara yapıştırmıştı, kırmızı gözleri fal taşı gibi açılmıştı direkt olarak benim (göz rengi ) gözlerime bakıyordu.
"Ne duydun... sevgilim?"
Cevap veremedim.. BEN soruyu tekrar sordu.
" NEDEN BURDASIN Y/N?!"
Korkudan titremeye başlamıştım, her korktuğumda bunu yapmayı kesmem gerek..
" B-ben sadece.."
"SEN SADECE NE Y/N?!"
"Ben sadece s-sana nasıl göründüğümü sormak istedim, ve yemin ederim h-hiçbir şey duymadım.. "
BEN derin bir iç çekti ve bana sarıldı.
"Özür dilerim sevgilim, sana bağırmak istemedim ama daha öğrenmemen gerek..." dedi ve etraf karardı.
BEN'İN BAKIŞ AÇISI
Y/N'yi bayılttıktan sonra onu yatak odasına kadar taşıdım, yatağına yatırdım ve üstünü örttüm, en az iki üç saat kadar uyuyacağından emin olduktan sonra malikaneye gitmek için salondaki televizyonu kullandım.
MALİKANEYE ZAMAN ATLAMA
Odamdaki bilgisayardan çıktım ve Slenderman'la görüşmek için onun ofisinin olduğu kata indim, kapısını çaldım ve içeri girdim.
"Efendi Slenderman..?"
"Ne oldu BEN, kız hakkında mı..?"
"Evet aslında.. Sizce kızı buraya getirmek için biraz fazla erken değil mi?"
"Kız geçmişini öğrenmek zorunda, ayrıca onu eğiticeksin. "
"Eğitmek?.. Y/N daha bir sineği bile öldüremez, hem o insanlara karşı da çok nazik."
"O da ailesi gibi olmayı öğrenmeli .Sen, Troy, Alex, Randy ve ( baba adı) ona bu korku tünelinde yardım ediceksiniz. Şimdi git."
"Peki efendim.." dedim ve ofisten çıktım ve gözlerimin önünden bir bıçak geçti.
"Jeff.." dedim sesimdeki kızgınlığı belli ederek.
" Uzun zaman oldu hah? Küçük kız arkadaşınla birlikte olduğun için arkadaşını unutmak, çok ayıp BEN."
"En azından beni düzgünce seven biri var, 7/24 kıçımın dibinde olup beni sinir etmektense birlikte güzel zaman geçirebildiğim biri var."
"Yani onu becerdin." E.J'in sesi mutfaktan yükseliyor.
"Keşk- YANİ HAYIR!." kızarırken bağırıyorum, sonra koşarak üst kattaki odama çıkıyorum ve Y/N'yi görmek için bilgisayarıma girip evine ışınlanıyorum.
------------------------------------------------------------------------------------------------

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Creepypasta'lar ve Y/N ( !BEN DROWNED X !KADIN! OKUYUCU !)
FanfictionBu kitap eski (Creepypastalar Ve S/A ) kitabının yerini tutucaktır. İçinde mesajlaşma,yüz yüze görüşme, kavgadır,kandır ve biraz yanderelik olabilir. Bu kitabı yazıyorum çünkü canım sıkıldı, aynen çok mantıklı (!) Onun dışında çok ciddiyet beklemeyi...