BEN'İN BAKIŞ AÇISINDA GEÇMİŞE DÖNÜŞ
Yeni bir yıl yeni bir okul diyerek sınıfa girdim, tüm sınıf kargaşa içindeydi, çocuklar birbirlerine kağıt uçak atıp bağırıyorlardı. Öğretmenimiz Bayan Wilson masasına vurarak tüm sınıfı susturdu ve bana kendimi tanıtmamı söyledi. Derin bir nefes alıp konuşmaya başladım.
"B-benim adım Benjamin Lawman.." O sırada arka sıradan bir ses yükseldi.
"H-HEY B-B-BANA BAKIN A-ADIM B-BENJAMİN VE D-DAHA D-D-DÜZGÜN K-K-K-KONUŞAMIYORUM!!" Tüm sınıf bir anda kahkahalara boğuldu, çok utanmış hissettim, gözlerim doldu... görmemeleri için başımı eğdim ve en arka sıraya geçtim.
O günden beri tüm okul benimle " İnek, ucube kekeme, aptal..." gibi kelimelerle dalga geçmeye başladı hele video oyunlarına takık olduğumu öğrendiklerinde daha da kaba kelimeler kullanarak zorbalık yaptılar, tüm okulun yalnız ineğiydim. Son ders bedendi ve ben bir ağacın gölgesinde ödevimi yapıyordum ta ki bir kız altında oturduğum ağaçtan düşene kadar. İrkildim ve geri çekildim, kız yüz üstü düşmüştü ama aldırmadan çamurlu eliyle bana el salladı.
"HEY! Naber?"
"Uhm.. hey?.."
"Pekiii sen kimisin ve benim ağacımın altında ne yapıyorsun?"
"Senin ağacın?.."
"Evet ! Babam benim için bu ağacı satın aldı, dalları çok sağlam gölgesi çok ferah, ama ben sürekli dallardan düşüyorum. " Dedi ve bana gülümsedi.
"Pekiiii, burada yalnız başına ne yapıyorsun?"
"Ödevimi bitirmeye çalışıyorum ama bu soruyu çözemedim.."
" Aaa bakıyım.." Dedi ve yanıma oturdu, defterimi ve kalemimi elimden alıp soruyu çözmeye başladı. 2-3 dakika sonra defteri geri verdi şaşırtıcı şekilde soruyu doğru çözmüştü.
" Bak şimdi burada yanlış çarpmışsın, 9 ile 7'yi çarparsan 63 olur ama sen 65 yazmışsın..." Dedi ve soruyu anlatmaya devam etti.
Ne kadar yakın olduğunu anlayınca kızardım, yakın olmasından rahat değildim ama garip bir şekilde sıcak hissettirmesi hoşuma gitti. Kız soruyu anlatırken yüzünü daha dikkatli inceledim. (Saç rengi) saçları rüzgarda beşik gibi sallanıyor, (Göz rengi) gözleri neşeyle parlıyor, melek gibi sesi kulaklarımı dolduruyor ve (Cilt rengi) teni yüzündeki kire rağmen pürüzsüzlüğü ile beni ona hayran bırakıyordu.
"Ne? Bir şey söyle! Yoksa güzelliğimden dolayı kelimelerin mi kalmadı?"
"Evet- YAHİ HAYIR- BEKLE BU MİDNA'NIN CÜMLESİ!?"
"Twilight princess oynuyor musun?!"
"Elbette! "
"WOW! SONUND-" daha cümlesini bitiremeden bir korna sesi duyduk, kafamızı o yöne çevirdiğimizde bir limuzin gördük, ilk önce içinden 3 çocuk sonrada smokin giymiş uzun bir adam çıktı. Adamın yüzünde birçok yara izi vardı ve çok ciddi görünüyordu. Yanımdaki kız koşarak adama sarıldı ve adam kızı anlından öptü.
"Baba!! Hoş geldin, seni çok özledim!" Dedi ve adamın yüzü yumuşadı hatta hafif sırıttı.
"Bende seni özledim prensesim. Bugünün nasıldı?"
"Çok iyiydi hatta yeni bir arkadaş edindim!" dedi ve adamın yüzü tekrar ciddileşti.
"Kimmiş o arkadaş..?"
"Aah... Adını sormayı unuttum! Ama ağacımın altında oturuyor bak!" dedi ve beni işaret etti, adamın keskin gözleri direkten ruhuma baktı. Kız bana gelmem için el hareketi yaptı, ilk başta gitmek istemedim ama gitmezsem bana bir şey yapabilirler diye daha da korkup yavaş yavaş gitmeye başladım. Yanlarına vardığımda adamın yanında böcek gibi kaldığımı fark ettim.
"Hey adını sormayı unuttum! Peki senin adın ne?"
"Benjamin.. Senin ki? "
"Adım Y/N! bu babam (Baba adı)! Gözlüklü olan abim Alex, turuncu saçlı ve yüzünde yara olan abim Randy ve yüzünde yara olmayan abim Troy!"
"Merhaba! Sana BEN mi dememi istersin yoksa Benjamin mi?" diye sordu Troy.
"Aslında bana pek fark etmez.."
"Peki o zaman sana B-" Troy cümlesini bitiremeden Y/N araya daldı.
"BENNY! SANA BENNY DİYİCEM!"
"Ama Y/N ya BEN Benny diye seslenilmesinden hoşlanmıyorsa?"
"A-aslında benim için sorun değil."
"Değil mi?"
"Değil gerçekten.."
"O zaman artık senin ismin Benny" dedi Y/N ve koşarak bana sarıldı, güçlü bir kız olması gerek ki az kalsın dengemi kaybedip yere düşüyorduk.
"Ehm, ehm Y/N" diye seslendi Randy
"Efendim abi?"
"Gitmemiz gerek biliyorsun, daha alışverişe çıkıcaz." dedi gözü seğirerek.
"Peki! Bay bay Benny, yarın benimle öğle yemeğinde buluş!" dedi, beni bıraktı ve el sallayarak uzaklaştı, sonra limuzine binip uzaklaştılar.
"Tanrım, bu kız.. çok güzel, hayır güzel değil... mükemmel." dedim kalbimin olduğu yeri tutarak.
Eve giderken sürekli Y/N'yi düşündüm gülüşünü, nazikliğini, zekasını. Aklımdan çıkmıyordu ve çıkmasını da istemiyordum..
-----------------------------------------------------------------------------------------
WOAH! Yeni bölüm! Aslında 1-2 gün sonra yayınlayacaktım ama sonra işim olmadığını hatırlayıp bu bölümü yazdım ve bence iyi oldu neyse hepinizi seviyorum hepinize iyi sabahlar/ akşamlar Bbyee!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Creepypasta'lar ve Y/N ( !BEN DROWNED X !KADIN! OKUYUCU !)
FanfictionBu kitap eski (Creepypastalar Ve S/A ) kitabının yerini tutucaktır. İçinde mesajlaşma,yüz yüze görüşme, kavgadır,kandır ve biraz yanderelik olabilir. Bu kitabı yazıyorum çünkü canım sıkıldı, aynen çok mantıklı (!) Onun dışında çok ciddiyet beklemeyi...