Zeyno 'dan
"Çağrı" dedim şaşkınlıkla "Zeyno" dedi o da benden farksız bir ifadeyle , toparlanıp ayağa kalktım o da benimle birlikte ayaklandı ben hâla olayın şokundayken o daha fazla dayanamamış olmalı ki hemen söze girdi " Senin ne işin var burda Zeyno ?" dedi. Bende "ben burda çalışıyorum asıl senin ne işin var burda Çağrı?" Bunu söylememle Çagri birden kahkaha atmaya başladı . Ben anlamsız bakışlarla ona bakarken o hâla kahkaha atıyordu daha fazla dayanamayıp onun omzuna vurdum . " Çağrı! Ne oluyo ya ? Niye gülüyorsun?" diye söze girdim çağrı ise kendini zorla frenledi ve ellerini teslim olmuşcasına havaya kaldırdı ve söze başladı. "Tamam tamam sakin ol . Sadece bulunduğumuz durum komiğime gitti." dedi . Bende merakla sordum " neymiş o bulunduğumuz durum ?" Çağrı lafa başladı "burası benim babamın bürosu ve bende burada çalışmaya baslayacağım babamın talimatıyla Avukat Zeynep Sarı 'yla çalışmam gerektiğini söyledi ve onuda alıp beraber kendi odasına gelmemizi söyledi . Bende Zeynep hanımı almaya odasına gelmiştim ." dedi . Bende taşlar yeni yeni yerlerine oturmuştu. Söze girdim "Çağrı sen beni burda bekle ben çantamı odama bırakıp geliyorum. " dedim . Çağrıysa ukalaca bir tavırla "hay hay efendim " dedi . Bende yapay bir sinirle "Çağrı!!" diye bağırdım . O da tebessüm ederek "sakin ol şampiyon , hadi çantanı al da gidelim babamın yanına mâlum bakmamız gereken önemli bir dosya var. " . Bende onaylamak adına başımı salladım . Çantamı odama bıraktım telefonumu alıp çağrının yanına gittim . Çağrı yla beraber Önder Bey in odasına adım atık odaya girmemize az kalmışken Çağrı beni yönlendirmek adına belimden tuttu o anda karnımda kelebekler uçuşmaya başladı. Odaya vardığımızda çağrı belimdeki elini çekti ve Önder Bey'in masasının karşısında duran 2 koltuktan birine ben diğerine çağrı oturmuştu. Önder Bey lafa başladı " Zeynepcim sana bahs ettiğim yurt dışından gelecek olan oğlum çağrı kendisi işini düzgün bir şekilde yapmak için elinden gelen herşeyi yapar ama arada sırada ukalaca tavırları olabilir böyle zamanlarda sen onun kulağını çekersin " dedi . Bu dediğine bende Çağrıda gülmüştük . Sözlerine tekrar devam etti "Çağrı cım bu da Zeynep bundan sonra dosyaları beraber inceleyecek , savunmaları beraber hazırlayacak sınız . Zeynep büromuzun önemli avukatlarından dır." Çağrının bakışlarını üzerimde hissettiğimde bende ona bakmıştım . Bakışımamızı bölen şey ise Önder Bey' in sözleri olmuştu. "İkinizin birbirinize iyi geliceğinizi düşünüyorum ve bu dönemde başarının sizinle olmasını diliyorum" dedi. Bizde teşekkür edip odadan çıktık. "Çağrı dosyalara bakmak için nereye gidelim?" diye sordum . " Senin için de uygunsa benim evime gelebilirsin ? " diye sordu. Bende "baban eve gelicektir ben size rahatsızlık vermiyeyim ." dedim . "Babam bugün bir arkadaşında kalıcak ." . Bende hemen cevapladım "peki o zaman hemen mi çıkıyoruz?" ."Sana da uyarsa neden olmasın ?". " Tamam çantamı alıp geliyorum. " dedim . Çağrı arkamdan gülüp beni dışarda bekleyeceğini söyledi. Çantamı alıp dışarı çıktım . Çağrı arabasına yaşlanmış beni bekliyordu. Yanına gittim . "Hadi gidelim. " dedim . Bunu dememle çağrı gelip arabanın kapısını açıp "buyrun Zeynep Hanım " dedi . Bende ona gülümseyip " Çok naziksiniz Çağrı bey "dedim. Arabay bindik yoldayken canım sıkılıyordu çağrı bunu anlamış olacak ki "müzik açabilirim istersen " dedi. Bende ona minnetle bakıp "olur" dedim . Çağrı bu hâlime gülmüş ve müzik açmıştı . Şarkinin adı Bu kadar güzel olmak suç değil mi?'ydi şarkının bazı yerlerinde Çağrıyla göz göze geliyorduk. Yolculuk bittiğinde arabadan indik . Ve eve doğru adım attık evleri müstakil tatlı bir evdi . Çağrı kapıyı anahtarıyla açtıktan sonra beni içeriye yönlendirdi. Evlerinin dışı olduğu gibi içide çok tatlıydı . "Eviniz çok tatlıymış." dedim çağrıya dönerek o da gülümseyerek teşekkür etti sonra çantamı alıp astı. "Zeynep kendi evinmiş gibi rahat et " dedi . Bende "teşekkür ettim " . "Ben kıyafetlerimi değiştirip geliyorum bir şey olursa seslen " dedi bende "tamam seslenirim " dedim . Salonun içinde dolanırken yanlışlıkla masanın üstündeki bardağı yere düşürmüştüm . Çıkan sesle irkilip hemen kırılan parçaları toplayayım derken elimi çok kötü kesmiştim . Çağrı sesi duymuş olmalı ki altında siyah şort üstünde bir şey olmadan aşağıya koşar adım gelmişti beni görür görmez yanıma gelip bana sarılmıştı "Zeynep iyi misin ? Sana birşey oldu sandım çok korktum." dedi . Sarılırken aynı zamanda belimdeki ellerini sıkılaştırmıştı bu hâline gülmüştüm , ama acıyan parmağımla "ah" diye bir ses çıkarmıştım . Çağrı benden hemen ayrılmış. Benim canımı kendisinin acıtığını sanmıştı. "Noldu? Canımı yaktım ? Özür dilerim!" Ellerimi yanaklarına çıkartım "Çağrı sakin ol sen hiç bir şey yapmadın . Sen yukardayken ben dolaşırken bardağı kırdım sonra kırılan parçaları toplayayım derken parmağımı kestim . " Çağrı parmağımı alıp baktı "nasıl başardın bunu yapmayı çok kötü olmuş , pansuman yapalım hemen gel benimle " dedi ve beni koltuğa oturttu mutfaktaki dolaptan tenturudiyot pamuk ve yarabandi aldı yanıma gelip oturdu ve elimi kucağına koydu . Bende hareketlerini dikkatli bir şekilde inceliyordum , çok nazik bir şekilde davranıyordu. Tentürüdiyot u pamuğa döktü ve yaranın üzerine bastırdı olabildiğince yavaş davranıyordu. En sonunda yara bandını yapıştırdı pamuk ve tentürüdiyot u dolaba yerleştirdi ve yanıma oturdu . " Teşekkür ederim " dedim . Çağrı bana gülümsedi . "Ben bir su içeyim. " dedim ve mutfağa doğru ayaklandım . Çağrıda peşimden geliyordu . O benim üzerime doğru geldikçe ben geri geri gidiyordum . En sonunda sırtım duvar yaşlanınca durdum çağrıda durmuş bana bakıp sırıtıyor du aramızdaki mesafe çok azdı burunlarımız birbirine değiyordu. "Hâla duymuyormusun?" diye sordu nefesi boynuma değdiğinde gözlerim kapanmıştı. "Neyi ?" diye sordum sesim çok kısık çıkmıştı çağrı histerik bir gülüş atmıştı. Bir anda elimi ellerinin arasına aldı ve kalbinin üstüne koydu kalbi çok hızlı atıyordu . Gerçi benimkisininde bir farkı yoktu "kalbimin sesini " dedi . Bu duyduğumda şok oldum ve sustum . Çağrı benim sesimin çıkmayacağını anlayınca konuşmaya başladı "bak bana kalbim çarpıyor sadece senin için çarpıyor. " dedi . Ben konuşucak gücü kendimde bulamayınca dudaklarına yapıştım çağrı önce şok olsada sonra belimde tutup karşılık verdi . Öpüşmemiz şevkle devam ederken nefesimiz tükendiği için alınlarımızı birbirine yasladık gözlerimiz kapalıydı aynı anda ikimizde gülmeye başladık .