0.8

3K 216 56
                                    

taehyung evde yalnızdı. yalnız kalmayı o kadar çok seviyordu ki, çünkü her evde tek oluşunda dolabına gider ve gizlice yeni aldığı elbiseleri ve etekleri denerdi. bugünde aynısını yapmak için odasına girdiğinde hemen telefonundan güzel bir müzik açtı ve müziğin eşliğinde iki gün önce okul çıkışı aldığı siyah kısa pileli eteği çıkardı.

aynada kendisine bakarak eteği bacaklarından geçirdi ve beline kadar çektiğinde gerçekten çok güzel göründüğünü farketti. eteğin üzerine de beyaz bir gömlek giydi ve ilk üç düğmesini açık bırakarak masasına oturdu.

makyaj malzemelerini masasına çıkardıktan sonra gelişigüzel bir makyaj yaptı yüzüne. daha sonra aynanın karşısına geçip tamamen kendini incelemeye başladı. bu şekilde kendini o kadar güzel buluyordu ki, her zaman bu şekilde giyinmek isterdi fakat bu imkansız gibi bir şeydi onun için.

odasının kapısını açıp mutfağa doğru yürüdü ve kendine kahve yapmaya karar verdi. bir fincan kadar suyu kahve makinesine boşalttıktan sonra beklemeye başlamıştı. bu sırada da telefonu ile ilgileniyordu.

bir kaç dakika sonra kahve makinesinin ötmesinin hemen ardından dış kapıdan da açılma sesi gelmişti. eli ayağına dolaşırken bugün ablasının tüm gün eve gelmeyeceğini söylediğini hatırladı. pekala o zaman bu kimdi?

yoksa bir aksilik çıkmıştı da ablası erken mi gelmişti. telaşla mutfaktan çıkıp koridordan kafasını uzattı ve üzerindeki montu askılığa asan jungkook ile göz göze geldi.

gözlerini kocaman açıp geri mutfağa girdi ve ne yapacağını düşünmeye başladı. tabi ki ablası anahtarı jungkook'a da vermiş olmalıydı.

bu sırada koridordan yaklaşan jungkook'un sesiyle daha çok heyecanlanmıştı. jungkook onu bu şekilde görürse ne tepki verir asla düşünemiyordu.

"taehyung? Eun evde mi? onun için gelmiştim."

jungkook koridorda yürürken sesleniyordu taehyung'a. sonunda ise yavaş adımlarla mutfağa girdiğinde önce taehyung'un gözlerine ve ardından bacaklarına bakmaya başlamıştı, ve sertçe yutkunarak gözlerini kısa eteğin altındaki esmer pürüzsüz bacaklarda gezdirmeye devam etti.

jungkook o kadar heyecanlanmıştı ki o an ne yapacağını veya ne diyeceğini bilemiyordu.
taehyung ise hızlı adımlarla jungkook'un yanından geçerek kendini odaya atmıştı.

"üzerime birşey giyinip geleceğim."

bu cümleyi o kadar zor söyleyebilmişti ki, o an ki heyecanı ve utanmasını asla bastıramıyordu.

sabah çıkardığı kıyafetlerini aynı şekilde tekrar giyinip eteği ve gömleği hızlıca dolabın içine tepmişti, aynanın önünden geçtiği sırada yüzünün kıpkırmızı olduğunu görmüştü. umursamamaya çalışarak hızlıca jungkook'un yanına mutfağa gitti.

"ben de kendime kahve yapıyordum. istersen sanada yapayım bir bardak."

taehyung ortamı rahatlatmak için az önce ki olay yaşanmamış gibi yapıyordu. ama yüzünün hala kıpkırmızı olduğuna yemin edebilirdi, bunu hissediyordu.

"olur içerim."

jungkook oturduğu masada gözlerini bir türlü önünde kahve hazırlayan çocuktan alamıyordu. taehyung'un on dakika önce ki halinden o kadar etkilenmişti ki, uzun bir süre kendine gelemeyeceğine çok emindi.

taehyung iki bardağı da eline alıp masanın üzerine koydu ve jungkook'un karşısınna oturdu.

"ablan bana bugün evde olmayacağını söylememişti."

"ah, öyle mi? tüm gün olmayacak o zaman."

jungkook Eun'un nerede olduğunu çok da fazla önemsemiyordu. şu an tek odağı karışısında olan bu çocuktu.

"şey, jungkook. gördüklerini ablama söylemeyeceksin değil mi?"

taehyung tedirgin bir şekilde sorduğu sorunun cevabını bekliyordu.

"hayır, söylemem tabi ki. istemediğin bir şeyi kimseye söylemem taehyung."

taehyung hafif bir şekilde gülümsedikten sonra kahvesini içmeye devam etmişti. jungkook ise bir türlü gördüğü o bedeni aklından silemiyordu. siyah mini etekli taehyung... uzun sürede silemeyeceğe benziyordu.




AŞIRI İYİİİ

AŞIRI İYİİİ

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Secret Love | TaeKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin