saat 9'da herkes taehyung un evinde toplanmıştı. birbirlerini yakından tanımayan arkadaşlar sohbet ederek kaynaşmaya çalışıyordu. hatta o kadar kaynaşmışlardı ki hoseok çocukluk anılarını anlatmaya başlayarak herkesi kahkahaya boğmayı başarmıştı.
"film mi izlesek ya?"
yoongi bunu söyler söylemez taehyung eline kumandayı alarak heyecanlı bir şekilde konuştu.
"çok iyi fikir! ne izleyelim?"
jungkook jimin'in yanında otururken sürekli taehyungu izliyordu. tüm hareketlerini, yaptığı her şeyi inceliyordu, tabi bu sırada birine yakalanmaktan da korkuyordu.
"bence korku filmi açalım."
bu fikri öne süren namjoondu. kendisi bu tür filmlere oldukça ilgiliydi.
"jimin korkar ama."
"uğraşmayın benimle."
jin kahkaha atarak söylediğinde, jimin ona tatlı bir sinirle cevap vermişti. bu şekilde küçüğü ile uğraşmaktan zevk alıyordu.
taehyung'un ağzından
ben filmi açarken herkes yerleşmişti bile. arkamı döndüğümde tek boş yer jungkook'un yanıydı. hızlı hareketlerle yanına geçip otururken kalabalık olmamız nedeniyle jungkook'a fazla yakındım. bu beni heyecanlandırsada hiçbir şey belli etmemeye çalışıyordum.
açtığımız filmin ilerleyen dakikalarında gerçekten korkunç olmaya başlıyordu. normalde bu tür şeylerden korkan birisi değilim ama etrafın karanlık ve sessiz oluşu sebebiyle sanırım biraz fazla korkmuştum.
pür dikkat izlemeye devam ettiğim sırada bir anda ekrana çıkan silüetle korkmuş, yanımda oturan jungkook'a farketmeden sokulmuştum. kolunu arkamdan geçirerek bana sarmıştı ve beni kendine daha çok çekmişti. bu hareket karşısında hızlı atan kalbimi duymamasını diledim.
"korkuyor musun?"
sessizce kulağıma eğilip fısıldamıştı jungkook. nefesini bu kadar yakınımda hissetmek tüylerimin ürpermesine sebep olurken hemen ona cevap verdim.
"yoo, hiç korkutucu değil."
tabiki yalan söylemiştim. bir anda fırlayan şeyler o kadar ürkünçtü ki bir an neden bu filmi seçtiğimizi düşündüm.
benim cevabıma karşı sessizce güldüğünü duymuştum.
"komik olan ne?"
"yalan söylüyorsun. baksana korkudan kucağıma çıkmak üzeresin."
o an gerçekten de ona fazla yakın durduğumu farkederek hemen uzaklaştım.
bir kaç dakika sonra su içmek için kalkarak mutfağa doğru yürümüştüm. mutfağa girdiğimde arkamda birinin olduğunu hissettim, hızlıca dönerek baktığımda jungkook tam dibimde gözlerime bakıyordu.aynı şekilde ona bakmaya başlamıştım, jungkook daha çok yaklaşıp ellerini belime koymuştu. ne yapmaya çalışıyordu ki şimdi? heyecandan küçük dilimi yutacaktım o an.
ince, güçsüz çıkan sesimle konuştum."jungkook ne yapıyorsun?"
bir şey dememişti. nefesini dudaklarımda hissetmeye başladığımda gözlerimi sıkıca kapattım. elleriyle belimi daha çok kavradığında yavaşça dudaklarını kendi dudaklarımda hissettim. çok kısa bir süre, hemen ondan ayrılıp mutfaktan hızlıca çıktım.
ne yapmıştı ki öyle? neden yapmıştı bunu? kalktığım yere oturarak bir şey belli etmemeye çalıştım.
gayim gayiz gaysiniz
namjoon:
lan taehyung
bir şey mi olduyoongi:
jungkook peşinden geldi
merakten ölücez hoseoklataehyung:
herkes gidince anlatacağımhoseok:
çatlatma adamı ya
söyle iştenamjoon:
hadi amk vahiyle mi öğreniceztaehyung:
öptü beninamjoon:
neeehoseok:
bana birşeyler oluyor
yoongi tut beni bayılıcam
lan yoongi bayılmış...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Secret Love | TaeKook
Fanfictiontaehyung, ablasının erkek arkadaşı jungkook'a aşıktır. (mini fic) #texting #düzyazı