Jin ve çocukları
yoongi:
ya bu salak niye mesajlara bakmıyor
meraktan ölücez burdaaahoseok:
evet ya
en son jungkookla konuşuyordu
hatta bize ss atacaktı beyfendinamjoon:
kötü bir şey oldu bak kesin ayhyoongi:
ya ağzını hayıra açtaehyung:
çocuklar
oh
ya inanamıyorumhoseok:
ay noluyo
iyi bir şey mi kötü bir şey miyoongi:
önce iyiyi söyle kötüyü duymaya hazır değilimnamjoon:
ne saçmalıyorsunuz amk
dinleyelim bitaehyung:
ablamla jungkook'un hiçbir zaman sevgili ilişkisi olamamış ki
hiç hemde
ablam benimle konuştu
beni engel olarak görmene gerek yok ne hissediyorsan jungkook'a söyle dedi
inanabiliyor musunuzhoseok:
yw şaka mi
oha çok sevindim ağlicam 😭namjoon:
ciddi ciddi bir engel kalmadı taehyung
açılmamak için bahanen yok artık git söyleyoongi:
nasıl hiç sevgili ilişkileri olamamış
sen bunu farketmedin mitaehyung:
hayır hyung nasıl farkedebilirim
şimdi ne yazmam gerek onahoseok:
saçmalama lan ne yazması
git direk evinin önüne
geçen o gelmişti bu sefer sen git
HaDİnamjoon:
vay be gözlerim doldu aq taehyung yuvadan uçuyorsunyoongi:
lan valla çok şaşkınım bir şey yazamıyorum
hoseokuma katılıyorum mesajda olmaz evine githoseok:
sonra yapış dudaklarına
seni seviyorum denamjoon:
çüş
romantik aşk filminde miyiz sakinhoseok:
ay namjoon sen ne anlarsın
neyse sende seokjinle yaşayıp öğreneceksinnamjoon:
ikidebir seokjin diyorsun amk yeter
zaten film izlerken de bilerek onun yanına oturtturdun beni şerefsizhoseok:
tabi olum
ben sizi yakıştırıyorum ya sanane
shipinizin adı da namjin
çok iyiyoongi:
lan film izlerken bir iki defa gözüm jine kaydı
namjoona yandan yandan bakıyordu
götümden sallamıyorum he ciddiyimnamjoon:
sen yanlış görmüşsündür abartmahoseok:
lan ben bunu nasıl GÖRMEM
OHA
kesin aşık aşkından yataklara düşmüş bak kesinnamjoon:
boş yapma seansınızı doldurdunuz şimdi taehyunga dönelimyoongi:
yalnız aktif değil hee
harbi gitmiş çüşhoseok:
lan ne yavaş
öper mi ciddiliyoongi:
inş inşnamjoon:
aminTaehyung ablasına, Jungkook'un yanına gideceğini haber vererek evden çıkmıştı bu sefer. Artık rahat davranabilirdi çünkü bir şey saklanmasına gerek yoktu.
Dışarı çıktığında yağmur yağdığını görmüştü. Montunun şapkasını kapatmamıştı Taehyung. Çünkü hasta olacağını bilse bile yağmurun altında ıslanmaktan asla vazgeçemezdi o.
Evin önüne vardığında saçları ve montu sırılsıklamdı, bunu unursamadan kapıya doğru yürüdü ve cesaretini toplayıp zile bastı. Jungkook'un onun geleceğinden haberi yoktu, söylememişti, bu yüzden biraz tedirgin olmuştu.
Kısa bir süre sonra kapı hızlıca açıldığında Jungkook, soğuktan yüzü kızarmış ve üstelik sırılsıklam bir Taehyung ile karşılaşmıştı. Yüzünü anında endişeli bir ifade kapladı ve onu kolundan tuttuğu gibi içeri soktu.
"Taehyung sen delirdin mi? Dışarda ki fırtınayı görmüyor musun? Şemsiye bile almamışsın."
Şu anda bunlar esmer çocuğun umrunda olan şeyler değildi. Tek önemsediği karşısında ki bu çocuktu.
Taehyung bir şey söylememişti, montunu tereddüt ederek çıkardıktan sonra Jungkook'a vermişti, o da askılığa asıp tekrar konuşmaya başladı.
"Yukarı çıkıp sıcak bir duş al. Sonrada benim kıyafetlerimden giyersin, hadi."
"Ama Jungkook?"
"Şimdi benim dediklerimi yap."
Jungkook'a karşılık hiçbir şey söylememişti. Başını öne eğerek merdivenlere doğru yöneldiğinde diğer çocuk da onun peşinden yukarı çıkmıştı.
Taehyung banyoya girerken Jungkook ona göre bir şeyler çıkararak yatağa serdi. Biraz büyük geleceğini biliyordu ama Taehyung'a göre kıyafeti hiç yoktu.
...
Çoktan duş alıp çıkan Taehyung aynanın karşısında kendisine fazla büyük gelen kıyafetlere bakıyordu. Sweatin kollarını birer kez katlayarak yatağın üzerinde duran havluyu aldı ve saçını kurulamaya başladı. Bu sırada ise Jungkook odaya girmişti.
Yavaşça saçlarını kurulamakla meşgul olan çocuğa yaklaştı ve havluyu kendi eline alıp kurulamasına yardım etti. Bu sırada ise Taehyung karışısında ki çocuğun yüzünü izliyordu.
"Şimdi konuşmama izin verecek misin?" dedi tereddütle.
Jungkook'un sessiz kaldığını gören Taehyung konuşmaya devam etti. Sanırım duyacaklarından korkuyordu Jungkook.
"Eun benimle konuştu." dedi Taehyung. Ardından devam etti.
"Senden gerçekten hoşlanmadığını söyledi. Sadece..."
Jungkook gözlerini kısmıştı. "Sadece ne?"
"Biliyorsun işte, okulda tanınıyorsun. Ablam da bu yüzden çıkma teklifi etmiş. Hoşlandığı için değil."
"Biliyorum zaten Taehyung."
"Nasıl biliyorsun?"
"Birbirimizden hoşlanmadığımız her zaman çok belliydi. O okulda konuşulmak için teklif etti, ben senin için kabul ettim."
Taehyung ne diyeceğini bilememişti o an. Tam da sırasıydı aslında. Hislerini açıklamasının.
Jungkook Taehyung'un yüz ifadesinden bir şey söylemek için hazırlandığı anlamıştı. Havluyu bırakarak yatağa oturdu, Taehyung ise tam önünde ayakta dikiliyordu.
"Senden uzun süredir hoşlanıyorum. Hatta hoşlanmaktan da ilerisi. Seviyorum seni. Her hareketin, bakışın, konuşman, gülümsemen, öylece durmandan bile etkileniyorum. Çok etkileniyorum."
O an sanki onlar için durmuştu. Taehyung o kadar mutlu hissediyordu ki, sonunda tüm engellerin kalkmış olduğunu görmüştü. Hiçbir şey onlara ve aşklarına engel olamazdı.
ohaoha
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Secret Love | TaeKook
Fanfictiontaehyung, ablasının erkek arkadaşı jungkook'a aşıktır. (mini fic) #texting #düzyazı