Rema & Selena Gomez- "Calm Down"
✒📃
"Evime lütfen."
"Peki, bayan Madden." Diyip dikiz aynasından gözlerimizi buluşturdu. Benim için bir şey ifade etmeyen ama onun bir hayli dikkatini çeken bu bakışmayı sonlandıran taraf tahmin etmek zor olmasa gerek bendim.
Telefonumu aldım çantamdan ve annemi aradım. Her şeyin yolunda olduğunu söyleyince biraz olsun bende iyi olmuştum.
Emmayı aradım bu safer. İkinci çalışın ardından aramamı cevapladı.
"Alo, Emma nasılsın?"
"Merhaba. İyiyim. Neredesin?"
Sesi normal geliyordu düne göre.
"Eve geliyorum. Bitti işlerim."
"Ne kadara gelirsin kahve yapıyorum kendime."
"10 dakikaya oradayım."
"Tamamdır, bekliyorum."
"Görüşürüz." Telefonu kapttım ve yüzümü cama çevirdim. Günlerdir hava yağmurluydu. Sanki ruh halim tüm şehre yansıyordu. Peki ya neden bu ruh haline sahiptim? Neden son günlerde içimde nedenini bilmediğim bir huzursuzluk vardı? Neydi bu hissin sebebi?
Düşüncelerimi bölen Bay Albert'in sesi oldu.
"Evinize vardık, bayan Madden."
Neden sesi bu kadar etkileyiciydi? Neden aurası bu kadar tuhaf aynı zamanda insanı kendine çekiyordu? Ya da neden ben her şeyi sorgular olmuştum?
"Teşekkürler." Arabanın kapısını benden önce davranıp kapımı açtı. Arabadan inidim ve evime doğru ilerledim.
"Bayan Madden," Bay Albert'in seslenmesi ile arkamı döndüm.
"Efendim?"
"Akşam bir yere çıkacak mısınız?" Hadi ama neden bu ses tonu ile konuşmak zorunda ki?
"Hayır, evde olacağım tüm gün."
"Tamamdır o zaman. Görüşmek üzre."
"Görüşmek üzre."
Arkamı döndüm ve eve doğru adımladım. Bahçeyi geçip ön kapıya vardım. Kapıyı çaldım. Bu gün evden çıkarken anahtarımı almayı unutmuştum. Emma çok geçmeden kapıyı açtı. Boynuna sıkıca sarıldım ve o da sarılışıma karşılık verdi.
"Eve geçelim üşüyeceksin." Dedim. O da kafasını 'tamam' anlamında salladı. Eve geçtik ve ceketimi çıkarıp kanepeye attım.
"Ne oldu? Neden keyfin yok?"
"Bilmiyorum. İçimde bir huzursuzluk var."
"Ne gibi?" Elindeki kahve dolu kupalardan birini bana uzattı.
"Sanki bir şey olacak gibi. Huzurumuzu kaçıracak bir şey."
"Ne ola bilir ki? Neden huzurumuz kaçsın?"
"Bilmiyorum. Ne olursa olsun sonu iyi olsun."
"Umarım."
"İlaçlarını aldın mı?"
"Evet."
"Tamam. Kahve çok fazla tüketme ama." Dedim elindeki kupayı işaret ederek.
"Hadi ama, Miley. Bana bebek muamelesi yapma."
"Ne yapa bilirim, Emma? Son yaşadığımız olayın etkisini ikimizde atlatamadık." Emma gözlerini kaçırdı. Yüzü düştü.
"Kaza nedeni bu gün açıklandı."