S.H.

224 14 10
                                    

Merebe arkadaşlar naber.

Tüm o zorluklara rağmen dişinle tırnağınla çalıştın ve Londra'da üniversitesi kazandın Türkiye den taa İngiltere'ye kolay değil.

Ucuza daire elindeki parayla en azından oda bakmaya başladın ve bir kafenin önünden geçerken gördüğün ilana gözün takıldı fiyat sormak için kapıyı çaldığında kapıyı yaşlıca bir teyze açtı.

Y:pardon hanımefendi kiralık daire ilanı için bakmıştım müsait ise bakabilir miyim?
H:tabiki güzelim üst katta.

Daire küçük ama ihtiyaçlarını karşılayabilecek kadar yeterliydi cebine uygun bir fiyatta ise havada yakalaman şarttı atalarından gelen pazarlık yapma yeteneklerini kullanman şarttı

Y: hanımefendi öncelikle benim adım Y/N ve sizin kiracınız olmaktan memnuniyet duyarım gördüğünüz üzere öğrenciyim siz de öğrenci dostu bir hanımefendiye benziyorsunuz memleketten yeni geldim bana uygun bir fiyat söylerseniz hemen alıyorum üzerimdeki son parayı size vermeye talibim işe girip para kazanmaya başladığım zaman kirayı arttırırsanız kesinlikle sesimi çıkarmayacağıma söz veriyorum.
H:oh küçük hanım sakinleş sevdim seni bayan hudson de bana artık yeni ev sahibinim çünkü.

(Londra piyasasını bilmediğim için fiyat koymadım)

Sevinçten havalara uçtun dairede mobilya vardı o yüzden sadece kişisel eşyalarını koyman yetti okulun olmadığı güne denk geldiği için hemen kolları sıvayıp temizlik yaptın deterjan kokusundan ölmeden mutfağa geçtin ve baklava hamuru açtın "öğrenci evi ama Londra da öğrenciyiz bizimde tarzımız olsun" dedin.

Yaptığın baklavadan bir  tabak bayan hudson'a götürdün.
Y:bayan hudson baklava yaptım umarım beğenirsiniz.
H: canım benim ne kadar incesin Sherlocklara da verdin mi?
Y: Sherlocklar kim?
H:onlarda diğer kiracılarım sherlock dedektif john Watson da doktor.
Y:iyi ozaman onlara da götüreyim komşuluk önemli.

Tabağı hazırlayıp kapıyı çaldın ses gelmedi bir kere daha çaldın içeriden bir takım sesler geldi "Sherlock kapıyı aç!" "Kahretsin John önemli bir işin ortasındayım" "bıktım işlerinden ben açarım" bir takım bağırışlardan sonra kapıyı 170 civarı sarışın orta yaşlı güler yüzlü bir adam açtı.

Y: merhaba ben yeni komşunuzum umarım iyi anlaşırız baklava yaptım size de ikram etm-
Sen tam sözünü bitirecekken arkadan bir ses geldi.
S: Türkiyeden buraya nasıl gelebildiniz ekonominiz baya gerilemiş diye duydum.
Tuhaf bir şekilde güldün.
Y:taa İngiltere'ye kadar duyulmuş demek o kadar zor durumdayız.
J:onun kusuruna bakma ben John, John Watson.
Y: önemli değil Y/N bende memnun oldum arkadaş da Sherlock galiba.
Adı anılınca uçarcasına kapıda konuşan ikilinin yanına geldi.
S:taa sana kadar gelmiş adım demek baklava güzel kokuyor kendin mi açtın hamuru.
Dedi ve tabağı elinden aldı bir tane ağzına atarken yüzündeki lezzet şölenini görünce sırıttın.
Y:evet kendim açtım bayan hudson dedektif diyince bu kadar iyi olacağınızı düşünmemiştim.
S:evet o kadar iyiyim
Y:biraz da egolu(sessizce)
J: kapıda kaldın kusura bakma içeri buyurmaz mısın?
Y:yok teşekkürler evi hâlâ temizliyorum belki başka bir zaman.
S: çamaşır suyu kokusu sizden geliyodu demek cinayet işlesen kanıt bırakmazsın.
Y:aa nerden bildin (dedin şakayla karışık)
İkisi de şaşkın ifadeyle kalınca
Y: şakaydı sadece.
S:baksana John yeni komşumuz şakacı aman ne hoş.

Londraya taşındığından bu yana 1 ay geçmişti işe başlamıştın derslerin çok iyi gidiyordu john ile aran çok iyiydi Sherlock ise senden kaçıyor gibiydi nedenini bilmesende.

Yılbaşı gecesinden bir gün önce bayan hudson yanına geldi.

H: merhaba y/n yarın yılbaşı gecesinde Sherlockların dairesinde kutlayacağız gelirsen çok sevinirim.

Y:seve seve gelirim ama ben kimseye hediye almadım yani almali mıyım?

H:hediye çok önemli değil tatlım zaten kura çekmedik sen güzel güzel giyin akşam aramıza katıl yeter.

Y:peki.

Akşam için hazırlandın aynaya son bir kez baktın "ne güzel oldum lan" dediğin an anladın hazır olduğunu.

Kapıyı Sherlock açtı ilk 1-2 saniye durakladı seni gözleri ile süzdü.

Y:selam

S:s-selam
Kıkırdadın

Y: içeri girebilirmiyim.
Put gibi duran Sherlock kendine geldi.

S:tabi tabi gir baklava mi getirdin

Y:evet ilk taşındığımdan beri yapmıyordum seninde çok sevdiğin aklıma geldi.

S:uzun zamandır güzel bir Türk'ün elinden yememiştim.
Sherlock'un söylediği ile dona kalmıştın Sherlock durumu anlayınca.
S: şey yanı bir Türk'ün elinden yememiştim öyle yani.

John sana doğru geliyordu yüzündeki ifadeyi değiştirdin.
J: hoşgeldin mutlu yıllar!

Y:sanada John geldiğimden beri bana olan nazikliğinden dolayı da çok teşekkür ederim.

J: lafı bile olmaz senden iyi komşu mu bulucam.

(John biraz komşu ablaya bağladı gibi)

Yemek masasında sürekli Sherlock ile göz göze geliyordunuz sen ona bakmadığın zaman onun seni izlediğini hissedebiliyordun.

Yemekten sonra sigara içmek için balkona çıktın.

S:sigara içtiğini bilmiyordum.

Y:liseden kalma bağımlılık.

S:benimki ne zamandan kalma hatırlamıyorum bile.
Dedi ve cebinden paketi çıkardı ve bir dal yaktı.

Uzun bir süre aranızda bir sessizlik oluştu ikinizde farklı noktalara bakıyordunuz.

Derin bir nefes aldın ve gözlerini Sherlock'a çevirdiğinde onunda sana baktığını gördün derinlere dalarken.

Sherlock bir anda dudaklarını dudaklarına bastırdı sanki sende o anı bekliyormuşcasına onu öpmeye başladın nefessiz kalana kadar.

Nihayet dudaklarınız birbirinden ayrılınca göz göze geldiniz gözlerinin maviliğinin koyulaştığını fark ettin.

Sessizliği bozdun.

Y:iyi öpüşüyormuşsun.
Sherlock güldü

S: teşekkürler daha iyi şeyler de yapıyorum göstermemi ister misin?
Güldün.

Y: önce benim yaptığım tatlıyı yiyelim bence.








Arkadaşlar merhaba okul tatil oldukça burayı hatırlıyor gibi oluyorum bildirim gelse yeni video atacam bildirim de gelmiyo neyse umarım beğenirsiniz 😘 öptüm

BBC SHERLOCK HAYAL ETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin