Tekrar Hoşgeldin Diluc

103 11 10
                                    

Ertesi gün

Diluc tüm gece KOF işini düşündüğünden düzgün uyuyamamıştı. Bir tarafı onaylıyor diğer tarafıysa kesinlikle reddediyordu bu fikri. Fakat sonra Ellie'yi o "sorumsuz" şövalyelerin eline bırakmak istemedi. Tamamdı artık kararı kesindi. Katılacaktı KOF'a.

Ellie heyecandan yerinde duramıyordu resmen. Bugün KOF'a katılabilmek için yapacağı ilk antrenmana gidecekti. Abisinden de birşeyler öğrendiğinden hiç zorlanacağını düşünmüyordu.

Bugün KOF'a gidilecekti, o yüzden ikisi de hızlıca hazırlanıp KOF'a doğru yol aldılar.

KOF HQ'de

Diluc kapıyı tıklattı.

J: Girin! Ah gelmişsiniz, hoşgeldiniz.

D: Hoşbulduk Jean.  Antrenman için Ellie'yi getirmiştim dün bahsettiğimiz gibi.

J: Evet biliyorum ayrıca bir konu hakkında daha konuşacaktık.

Jean, Ellie'yi antrenman yerine bırakıp  ofisinde onu bekleyen Diluc için geri döndü.

J: Evet Master Diluc? Düşündün mü? Katılıyor musun, katılmıyor musun?

D: Ben katılacağım. Üstünde çok düşündüm ve Ellie'yi gözümün önünden ayırmak istemiyorum. Onun iyiliği için katılacağım.

Jean bunu duyduğu anda yüzüne  kocaman bir gülümseme yayıldı. Diluc içinde bir şeylerin kaynadığını hissetti. Ne oluyordu şimdi,bu belirsiz his neyin nesiydi öyle?

J: Harika bir haber..Duyduğuma çok sevindim! Düşüneceğim dediğinde kabul edeceğini tahmin etmiştim. Teşekkürler Master Diluc, aramıza tekrar hoşgeldin.

D: Yarın düzenli olarak belirli kamp yerlerini temizlemeye ve gördüğüm kampların yerlerini belirtmeye başlarım. Başka yapabileceğim şeyler olursa da bana söylersin halletmeye çalışırım.

J: Anlaştık o zaman. Yarın başlıyoruz. Tekrar birlikte çalışacak olmak ne güzel değil mi?

Diluc bir şey demedi kafa sallamakla yetindi sadece. Şaşırıyordu hala kendine. Nefret ettiği KOF'a geri dönmüştü.

Garip hissediyordu. Özellikle Jean gülümsediğindeki hissettiği duyguyu anlamaya çalışıyordu. Belki de abartıyordu sadece. Jean ile çocukluktan beri tanışıyorlardı ve onun mutlu olması bir arkadaşı olarak Diluc'u mutlu ederdi elbette. Jean Acting Grand Master olduğundan beri sık görüşemiyorlardı, çünkü o çok meşguldü. Araları biraz açılmıştı bu yüzden. Belki de Diluc sadece Jean'i özlemişti.

Diluc ofisten ayrıldı, Ellie'yi kontrol etti ve Angel's Share'e doğru gitti. Bu sırada Lisa, Jean'in ofisine içecek bir şeyler bırakmak için girdi. Jean çok neşeli durduğundan neler olup bittiğini sormaktan çekinmedi.

L: Jean? Bu ne mutluluk böyle tatlım,bir şey mi oldu?

J: O dönüyor Lisa, aramıza geri dönüyor!

L: Ne, Diluc mu? Ne kadar şaşırtıcı bir haber bu böyle. Uzun zaman sonra ikna etmeyi başarmışsın demek.

J: Evet sonunda geri dönüyor...

Kaeya da tabi ki duymuştu Diluc'un döneceğini. Ondan bir laf kaçabilir miydi? Yüzünde bir sırıtma ifadesi belirdi. KOF'tan nefret ettiği halde geri dönmek? Diluc değildi bu. Ellie için her şeyi yapardı fakat KOF'a asla katılmazdı. Bir şeyler dönüyormuş gibi hissetse bile bir sürü işi olduğundan sorgulamayı akşam Diluc'un yanına giderek tamamlama planı yaptı.

Akşam Angel's Share'de

Diluc her zamanki gibi  insanların içeceklerini hazırlıyordu. Kapı açılma sesi duyuldu ve Diluc gelenin Ellie olduğunu sanarken kafasını çevirdi ve Kaeya'yı gördü.

K: Merhabalar Diluc!

Diluc cevap vermedi ve elindeki bardağı silmeye devam etti.

K: Her zaman olduğu gibi buz gibisin. Cryo visionu olanda benim ama benden daha soğuk olmayı başarıyorsun ya harikasın gerçekten.

D: Sipariş verecek misin yoksa gidiyor musun? Boşa kalabalık yapmanı istemiyorum.

K: Hadi ama Diluc! Biraz konuşmaya çalışıyorum sadece.

D: Gerekli değil.

K: Her neyse.. KOF'a geri dönüyormuşsun, çok şaşırdım.

D: Sadece Ellie için.

K: O nerde bu arada?

D: Antrenmandan dönmesini bekliyorum.

K: Büyüyüp KOF için çabalıyor demek..Aynı sen gibi değil mi? Senin kopyan gibi ama daha güler yüzlü halin.

D: Hiç bir zaman sormadım.

Diluc Kaeya'yı geçiştirirken en sonunda Ellie kapıdan içeri girdi. O kadar yorgun duruyordu ki ayakta zor duruyor gibi bir hali vardı.

Diluc ona enerji verip iyi gelebileceğini düşündüğü üzüm suyunu uzattı.

D: Görünüşe göre baya yorulmuşsun Küçük Ragvindr?

E: Yorucu bir tempoydu benim için..

K: Alışacaksın sonradan

D: Kendi kararındı ayrıca

E: Neyse neyse Master Jean'in teklifini kabul etmişsin? Geri katılacakmışsın!

D: Senin iyiliğin için. O şövalye bozuntularına güvenmiyorum çünkü.

K: Sende geri döndügüne göre şövalye sayılırsın Diluc. Sende şövalye bozuntususun demek ki

E: Master Jean'i gördüm dönerken, yüzünde kocaman bir gülümseme vardı gözlerinin içi gülüyordu resmen. KOF'a geri katılmanın onu bu derece mutlu edeceğini düşünmemiştim açıkçası.

Diluc bir an Jean'in gülüşünü gözünün önüne getirdi. Al işte yine aynı duygular! Diluc bu duygulara hala anlam veremiyordu. Umuyordu ki bu duygular en çok korktuğu şey olmasın..

Lost in Dandelions / Jeanluc /Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin