Hashirama ormanın sessizliğinde köyü aramaya devam ediyordu nerdeyse yarım saat olmuştu Hashirama ormanları iyi tanısa'da bu ormana daha önce hiç gelmemişti kendisi bu ormana yabancıydı.Aramaya devam etti geldiği yönleri hatırlamaya çalıştı yada herhangi bir detayı ama aklında hiç bir şey kalmamıştı vampiri öldürmek için öyle bir hızda koşmuştu ki etrafına göz bile gezdirememişti elinde sadece gümüş mermili tabancası vardı mermisinden fazla olduğu söylenemezdi 6 mermisi'den 2'si gitmişti Vampir'e dışından nefret söylemleri söylüyordu
Hashirama: lanet olsun tüm Vampirlere! Hepsi iğrenç aptal yaratıklar!
Hashirama söylene söylene ormanda halen dolaşıyordu gümüş mermili tabancası halen elindeydi bir an önce köye dönmek istiyordu çünkü o köyde değilken Vampir köy halkına,turistlere veya'da muhtara zarar verebilirdi bu kabul edilemez bir şeydi Hashirama için.
Madara
Hashirama'nın bu nefret söylemleri gayette sesli olmuştu Madara'nın hassas kulakları'da her birini duymuştu o sırada'da Madara sadece bir ağaçta oturuyordu rahibin ismini kendince sayıklıyordu
"Hashi-ra-ma, Hashibaka" bunları düşünürken derin bir iç çekti kendince konuşmaya başladıMadara: o aptalın ne garip bir ismi var böyle? Üstelik halen ormandan çıkamamış bile. Çok yazık
Madara bir süre daha oturduktan sonra Hashirama'nın sesi asla kesilmiyordu sürekli lanet ediyor, nefret cümleleri sayıyordu Madara artık bıkmıştı bu rahibin bu kadar alıp veremediği neydi?
Madara bunu düşünürken oturduğu ağacın dalın'dan kalktı bu soruları neden rahibe soramıyordu ki rahibin seslerinin geldiği yöne doğru hızlı adımlar atıyordu hava'da kararmıştı Hashirama'ya köyün yolunu göstericekti tabiki Hashirama'yı sinir ederek göstericekti.Bir kaç dakika sonra Hashirama'nın olduğu yere varmıştı Madara Hashirama'nın arkasındaydı
Hashirama
Hashirama ormanda gezinmekten artık sıkılmıştı bir an önce yolu bulmaya çalışsa'da aşırı sinirliydi Hashirama sinirli olduğu zamanlar gözü hiç bir şey görmezdi yumruğunu sıkardı, bir şeyleri kırardı yada kafasını duvarlara vururdu. Evet bu kadar sakin, sessiz ve soğuk kanlı görülen biri içinde nasıl bir insan.
Hashirama'nın umudu yavaş yavaş kesiliyordu akşamda olmuştu bunları düşünürken burnuna o çürük kokusu yine geldi hemen arkasına döndü gümüş mermili tabancasını refleks olarak doğrulttu ve karşısında o vardı Madara..
Madara hiç panik olmamıştı direk söze girdi
Madara: Bakıyorum halen ormandan çıkamamışsın kahraman?
Hashirama zaten sinirliydi Madara'nın bu sözleri üstelik kendisi görmek bile onu daha'da sinirlendirmişti sinirli ses tonu ile Madara'ya çıkıştı
Hashirama: benimle uğraşma Vampir! Beni buraya getiren'de sendin!
Madara pişkin pişkin gülmeye başlamıştı, Hashirama bu kıkırdaşmaları duyunca silahını Madara'nın ayağına doğrulttu bir el ateş etti Madara Hashirama'nın sıkıcağını biliyordu bir nebzede o izin vermişti Hashirama'nın attığı kurşun Madara'nın ayağına isabet etmişti Madara acı içinde gibi gözükmüyordu
Hashirama vurduğuna mutlu olmuştu ama bu kadar kolay mıydı? Hayır Madara vurması için izin vermese Hashirama onu nerdeyse asla vuramazdı Madara kurşunun isabet ettiği ayağını kaldırıp bir den koşmaya başladı arada bir diğer ayağına'da yardım için yere basıyordu Hashirama Madara'nın koştuğunu görünce peşine koştu ama Madara halen hızlıydı üstelik yine nereye gidiyorlardı.
Bir kaç dakika kovalamacanın ardından Madara tekrar bir ağacın tepesine çıktı Hashirama Madara'nın peşinden koşuyordu Madara bir den ağaca çıkınca kendisini durduramadı çokta yüksek ve dik olmiyan bir dağdan yuvarlandı bacağını bir kaya'ya vurmuştu ve en sonunda aşağıya vardığında acı içinde kıvrılıyordu tabancası kendisinden bir iki metre uzağa düşmüştü Hashirama ayağa kalkmaya çalıştı ama olmadı vücudu ne ara bu kadar kuvvetsizleşmişti o anda Madara Hashirama'nın düştüğü yerden yavaşca kaydı Hashirama'ya yaklaştı
Hashirama Madara'yı görmüştü pekte çıkmayan sesi ile bağırdıHashirama: sen neye bakıyorsun ha!
Hashirama ayağa kalkmaya kendini daha çok zorladı eğer kalkamassa bu vampir onu yiyebilirdi ve ailesine olan sözünü asla tutamazdı zar zor ayağa kalktı bir ayağı topaldı sert gözlerle Madara'ya bakıyordu Madara Hashirama'nın dağdan düşmesine rağmen kalkmasına şaşırmıştı bu dağdan pek çok rahip atıp öldürsede Hashirama'da öyle olmamıştı sadece Hashirama'nın bir bacağı topaldı Madara Hashirama'nın önünde sırıtmaya devam ediyordu.
Hashirama bir kaç metre ötedeki silahına zar zor eğilip aldı tekrar Madara'ya doğrulttu Madara hiç panik değildi, Madara gümüş mermi ile vurulmuş ayağını Hashirama'ya salliyarak gösterdi
Madara: ödeştik bence?
Hashirama Madara'nın ayağını görünce kendi bacağına baktı gözleri seyriyordu Madara bunu Hashirama'nın kendi ayağına mermi sıktığı için yapmıştı daha'da sinirlenmişti ama şu an bir şey yapamazdı üstelik ayağı topaldı sadece kendini savunabilirdi
Madara: seni uyarıyorum rahip bana yaptığın her şeyin aynısını bende sana yapacağım ayağımı iğrenç insan yemeklerinden olan bir makarnaya benzettiğin için bende seni dağdan attım bence gayet adil oldu sen ne düşünüyorsun
Madara'nın yüzünde alaycı bir gülümseme vardı Hashirama ise Madara'nın bu konuşmasına karşılık veremiyordu sadece kendini savunuyordu dengesini korumaktada zorluk çekiyordu topal bacağı ona çok büyük bir baskı yapıyordu ayrıca vücudundaki bir kaç yerde ağrımaya başlamıştı Madara tekrar söze girdi
Madara: açıkcası seni sevdim.. güzel kaslı bir vücudun, cesaretin ve bana karşı olan nefretin beni daha çok kendine bağlıyor
Bu itiraf neydi böyle bir Vampir bir rahibi sevdiğini mi söylüyordu bu fazla saçmaydı ikisi can düşmanlarıydı bunun olması imkansızdı.
Hashirama şaşırmıştı bir vampir onu sevmiş miydi? Genelde bir sürü Vampir Hashirama'dan nefret duyardı Hashirama'da onlara ama bu vampir kimdi böyle Hashirama'ya saldırmıyor, sürekli dalga geçiyor, gerçekten bu itiraf fazla saçma ve Hashirama'ya tuzak gibi gelmişti
Madara Hashirama'nın bacağını farketmişti Madara'nın ayağı o kadar acımasa'da Hashirama bir insandı insanların acınası vücutları en ufak bir şeyde zarar görebiliyor ve onları ölüme bile götürebiliyordu
Madara: Hashirama bir an önce köye gitmelisin bence acınası bacağın seni acı'dan öldürüyor olmalı? Baksana titriyorsun ne yazık
Hashirama Madara'nın dalga geçmelerine artık dayanamıyordu aynı şekilde bacağıda öyle Hashirama bir den bire yere yığıldı bacağının ağrısı bir yana her yeri ağrımaya başlamıştı gözlerini kapadı umutsuzdu peki Hashirama bu savaşı çabuk mu kaybetmişti?...
--
-
Bölüm sanki biraz kısa oldu ama bilmiyorum saldım gitti ownwow çok heyecanlı bölümler gelmeye başlicak ordan spoi verimde umarım seversinizz!
Bu arada tekrar söylicem çünkü Madara harbi seme gibi gözükmeye başladı OWMKW
Hashirama seme
Madara uke zaten benim kitaplarım hep bu şekildedir neyse aq ne boş yaptım kendinize iyi bakın tatlışlarr!! ✨✨
ŞİMDİ OKUDUĞUN
• sᴏɴ sᴀғᴋᴀɴ | ʜᴀsʜɪᴍᴀᴅᴀ
VampireDağlar içindeki güzel köyde herkesin travması olan son safkan bir vampirin bir insandan etkilenmesi... "Onun vücudu Madara için yaratılmıştı" "Sana bu yüzden Vampirlerin kabusu diyorlar galiba?" "Sana söyleyecek bir adım yok." Hashirama=aktif Madara...