HACKER & MAFYA +18

TANITIM. / GİRİŞ.

HALOOOO.

Yeni bir kurgu yeni bir kitap.

Ay çok değişik ve heyecanlı bir kitap olacağına eminim.

Lakin öncesinde TANITIM adı altında olan küçük bir bölümümüze yorumlarınızı hızla yazıp fikirlerinizi benimle paylaşın lütfen. 🙏

Keyifli okumalar.

Gökyüzünün kararmaya yüz tuttuğu, sokaktaki taşların üzerinde küçük küçük yalancı göletler oluşmasına neden olan yağmurun damlalarını holdingin camından karşılıyordu adeta kuzguni gözleri. ŞAHLAR Holdingini saran telaş, çalışanların içine korku salıyor, saatlerdir sorunu bulamayıp deli divane olmalarına neden oluyordu. En büyük korkuları ise odasında fırtına öncesi sessizliğini koruyan, gözleriyle yağmurdan kaçan insanlarda gezdiren patronları Araf ŞAHLAR'dı.

Korkusuzluğu ve kıvrak zekası ile bilinen iş adamı olması, aynı zamanda öfkesi ile insanı küle çevirecek kadar yoğun olmasıyla da biliniyordu. Hayatında hataya, yalakalığa ve kontrolsüzlüğe yer yoktu. Dakik ve titiz olması ise en büyük takıntılarından biriydi. Yüzünde tek bir mimik oynamayan Araf'ın birazdan şirket içerisinde yaratacağı kaosun kokusu çoktan çalışanların burunlarına ulaşmıştı. Öyle ki mimik oynamayan bakışlarını sokaktan çekip odasından çıkması bir oldu. Attığı her adımda öfkesini belli ediyor, yanından geçtiği insanları kendisinden uzaklaştırmasına neden oluyordu.

Peşi sıra ona yetişmeye çalışan sekreteri bile titreyen bedenini durduramıyor, elindeki ajandayı düşürmemek adına parmaklarını sıkıyordu. Patronun her haline şahit olan sekreteri, onun iyi bir adam olduğunu, güçsüzlere elini dahi sürmeyip, sürmelerine de müsaade etmediğini biliyordu ama söz konusu onun malı, onun şirketi ve değer verdiği şeyler olunca öfkesini kontrol etmekte zorlandığını da biliyordu. Öfkeli bir patrondan uzak durmaya çalışmak kadar sağlıklı bir seçenek yoktu ona göre.

"Konuş Selma." Tek düze sert sesi, arkasından gelen kadının korkudan yutkunmasına neden olmuştu. Elindeki ajandayı sıkı sıkı tutup patronun arkasına biraz daha yaklaşıp aradaki mesafeyi aza indirdi. "Neyi efendim?" dedi bir anlık korkuyla ne diyeceğini bilemeden.

Araf ise aldığı cevaba sinirlenmemek adına sakin kalmaya çalıştı. Aldığı derin soluklu nefeslerle boynunu kütletti. "Şirketteki son durum nedir Selma." dedi dişlerinin arasından. Kadın korkudan terleyen avuçlarını kalem eteğine silip yutkundu. Titreyen sesini sakinleştirmeye çalışıp "Arkadaşlar elinden geleni yapmaya çalışıyor ama saatlerdir bir sonuç alamadılar efendim." dedi zorlukla. Araf ise bir müddet kadına bakıp sesini çıkarmadan önüne döndü ve hızla yanından uzaklaşmadan önce "Gün içindeki tüm planları iptal ediyorsun." dedi. Kadın arkasından bakarken uzaklaşan bedenle derin bir soluk bıraktı. Ona uzun dayanan tek sekreter kendisiydi ve bir kaç gün sonra izne çıkacağı için mutluydu. En azından evlendiği için iki ay kadar izni vardı ve işten çıkana kadar kendi yerine ona dayanması gereken bir sekreter bulmakla uğraşmak için arkasını dönüp masasına ilerledi.

Araf, bulunduğu kat şirketin en üst katıydı ve asansörü beklemek yerine merdivenlerden hızla bir kat inip koridora girdi. Çalışanların telaşlı halleri ve sesleri sinirlerinin daha fazla bozulmasına neden oluyordu. Attığı her adımda telaşlı sesler yükseliyordu ve bu Araf'ın daha çok sinirlenmesine neden oluyordu. Karşısındaki 'Genel Müdür' yazan odanın kapısını hızla açıp içeri girdi. İçeri de bulunan bir kaç tane mühendisin ve Ozan'ın -Genel müdür- telaşlı bakışları ona döndü.

"Biriniz bana neden küçük bir sorunun bu kadar uzadığını anlatsın." Sakin ses tonu başta Ozan dahi diğerlerinin yutkunmasına neden olurken aldıkları nefesi tuttular. Kimseden çıt dahi çıkmazken Ozan'ın konuşmaya mecbur kalışı tedirgin olmasına neden oldu. "Araf bey bilmediğimiz biri tarafından sisteme saldırı var. Bir çeşit virüslü dosya ama dosyayı hiç bir şekilde bulamıyoruz." Ozan cümlesini bitirip sessiz kalırken karşı taraftan herhangi bir tepki bekledi, bağırmasını, hatta küfür etmesini bile bekledi ama bir kaç adımda yanına gelip onu kenara iterek bilgisayar başına geçmesini asla beklemedi.

"Siktiğimin yerinde siz ne diye varsınız, küçük bir saldırıyı bile bulamıyorsanız ne halt arıyorsunuz benim iş yerimde!" Söylene söylene koltuğu çekip oturdu. Bilgisayar ekranına bakıp sistemin ne olduğunu gözlemlerken gömleğinin kollarını kıvırdı. Parmakları klavyede yerini alırken yanındaki adamlar şaşkınlık içerisinde bakıyorlardı. Bu zamana kadar patronlarının bu tür bir şeyle ilgilendiğini asla bilmiyorlardı ve ilk kez şahit oluyorlardı.

Araf, yaklaşık yarım saattir parmaklarını klavyede dolaştırıyor sorunu çözmeye çalışıyordu. Virüslü dosyayı buldu derken yenisi çıkıyor ve tüm dosyalara erişime geçmeye çalışıyordu. Bunu engellemek adına hızlı hızlı hareket ediyordu ama karşısında kim varsa kendisinden daha hızlı ve daha fazla bilgili olduğuna fakat asla kendisi kadar zeki olmadığına emindi. Yine de 'Çocuk oyuncağı' diye tabir ettiği sorunu bir an önce bitirmesi adına son hamlesini yapmak için Ozan'a seslendi. "Çabuk ana bilgisayar hariç tüm bilgisayarları kapatın." Ozan aldığı komut ile harekete geçip bilgisayarların birbirine bağlı olduğu tek fişi çekerek kapattı. Tek açık kalan ekranda ardı ardına açılan dosyalarla parmaklarını son kez adına hızlı hızlı dolaştırdı ve reset tuşuna basıp arkasına yaslandı.

İşlemleri sıfırlayıp kapanan bilgisayar ile derin bir nefes alıp başını koltuğun tepesine yasladı. Dakikalardır uğraşması sonucu sonunda başarmış ve milyon dolarlık anlaşmanın tüm dosyalarını kurtarabilmişti. Zarara uğramazdı ama milyon dolarlı bir anlaşmayı da kaybetmek istemezdi. Bu sıkıntıyı da çözdüğüne göre yarın ki olacak milyon dolarlık toplantıya rahatlıkla girebilirdi. Aldığı nefesi geri bırakırken yerinde doğrulup başında bekleyen ve ona şaşkınlıkla bakan adamlara göz gezdirdi. "Bir daha bir sorun olduğunda bir kaç saatten fazla sürerse hepinizi önce karım yapar sonra kovarım." dedi odada yankılanmasını sağlayacak kadar gür sesiyle. "Anladınız mı?!"

"A-anladık Araf bey." Hepsinden dökülen aynı cümleyle hangi ara sandalyeye astığını bilmediği ceketini eline alıp sandalyeden kalktı. Son kez adamların yüzlerinde bakışlarını dolaştırıp odadan çıkacakken ana bilgisayarın kendi kendine açılan ekranı ile duraksadı. Kurtardığını sandığı dosyalar bir bir ekranda belirirken ilk kez şaşkınlık hissetti. Açılan dosyalar kapanıp eski düzeninde yerini alırken ekran tekrar kararmıştı.

'Tam kazandım derken, elenip gittin bir anda.😉' Karanlık ekranda beliren yazıyla elini sıkıp derin bir soluk bıraktı. Karşısındaki kendisiyle alay ediyordu ve bu onun öfkelenmesine neden oluyordu. Ekrandaki yazı silinip yerine başka bir yazı alırken Araf'ın gözlerinde karanlık bir öfke belirdi. Karşısında sıradan bir hackerın olmadığını net anlamıştı.

'Seninle kapışmak güzeldi Araf ŞAHLAR. Lakin fazla bir numaran olmadığını çok net anlayıp sıkıldım. Bir dahaki oyunda bu kadar kolay bırakmam haberin olsun.'

Araf sıkmaktan boğum boğum beyazlayan parmaklarını sinirle masaya geçirdi. Aldığı darbe yüzünden çatlayan masaya korku dolu gözlerle baktı adamlar. Hacker her kimse Araf ile dalga geçmişti ve patronlarının damarına bastığına emindiler. Çünkü Araf Şahlar ile kimse dalga geçemez, onu çocuk yerine alamazdı.

"Bana. bu. siktiğim. hackerı. bulun."

Araf sinirle odadan çıkıp koridorda ilerlerken çalışanlar parmağından sızan kanın yerde iz bırakmasına korku dolu gözlerle bakıyordu. Yüzünde tek bir mimik dahi oynamazken gözlerindeki yoğun öfke, bakanı yakıp kül ederdi. Hackerın kim olduğu hakkında elbette tahmini vardı lakin ondan ne istediği hakkında bir fikri yoktu. Kendisinden bile yeteneğe sahip olup, onu küçümseyebilecek tek bir hacker biliyordu, o da dünyaca varlığı bilinen ama hiç kimse tarafından tanınmayan hackerdı. Haksızlığa ve kötülüğe karşı savaşan, yardımlara muhtaç insanlara parasız yardım ederken, seçili iyi kişilere her türlü imkanı sağlayıp işlerine yardım ettiği için lakabı 'Healer Hacker.' yani 'Şifacı Hacker.' deniliyordu. Herkesin ulaşamayacağı, trilyonlar karşılığı tek bir işi yapan pahalı tek hackerdı.

Araf'ın anlamadığı ise Healer Hacker'ın hangi yönü için kim tarafından kiralanmıştı? Mafya mı yoksa iş adamı mı?

....

Yorumlarınıza göre kitaba başlayıp, başlamayacağım. (Yorumlarınızda konuyu beğenip beğenmediğinizi dile getirin lütfen)

🙏🙏

Bu kitaba yoğun ilgi gelirse bölümler erken yayınlanabilir onun dışında yoğun istek olmazsa bölümler 10.12.2022 tarihinde yayınlanmaya başlar.

...